Ticaret hayatımızda eskiden beri uygulanmakta olan Türk Ticaret Kanunu‘ nun(TTK), 6102 Sayılı Kanun ile revize edilmesinden, Bağımsız Denetimin Ülkemiz düzleminde hissedilemeyen varlığı, dinamik sorgulamaya geçişin habercisi olarak gündeme oturmuştur.

Bağımsız Denetimin, Kanunun 397 inci maddesi ile, finansal tablolar ve yıllık faaliyet raporu konusunu ele aldığını görmekteyiz. Öyle ise, yapılması zorunlu olarak istenen bu denetimin temel dayanak noktasında, solo olarak sermaye şirketlerinin mali tabloları ve faaliyet raporu denetimini yaparken, aynı zamanda konsolide olan bir birine bağlı zincir şirketlerin de tablolarının bağımsız denetçi ve veya denetim kuruluşları tarafından yapılmasına olanak tanır.(TTK. Madde 398/2 - 517, 518)

Yıllık faaliyet raporu, içerdiği finansal bilgiler yönünden denetime tabidir. Amaç, finansal tabloların ve yıllık faaliyet raporunun  “dürüst resim verme ilkesine uygun olup olmadığını” (TTK Madde 515) dürüstçe ortaya koymaktır (TTK. Madde 398/1). Denetimin kapsamı çok yönlü ve karmaşıktır.

Esas olarak Türk Ticaret Kanunu, 397 ile 406 ıncı maddeler arasında denetim hususunu düzenlerken, zorunlu olarak bağımsız denetimleri yapılan şirketlerin, tek elden takibe alınarak, kaotik bir yapılanmanın önüne geçmek için, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu(KGK - Kurum), bu kapsamda, söz konusu bağımsız denetimlere ait sözleşme ve raporların kendi veri ambarına bildirilmesine ilişkin 10/08/2018 tarihli ve (03/145) sayılı Kararı ile farklı bir sürecin yaşanacağına işaret etmiştir.

İlgili Mevzuatında Yer Alan Özel Hükümler Uyarınca Yaptırılan Bağımsız Denetimler ile İhtiyari Olarak Yaptırılan Bağımsız Denetimlere Ait Sözleşme ve Raporların Kuruma Bildirimi kapsamında;

Tüm denetim kuruluşları ile kendi nam ve hesabına denetim üstlenen denetçilere önemle duyurduğu aşağıdaki hususlar karar altına alınmıştır.

* Yönetmeliğin 34/1-b maddesinde yer alan bildirim yükümlülüğünün, ilgili mevzuatında yer alan özel hükümler uyarınca veya ihtiyari olarak yaptırılan ve niteliği itibariyle Yönetmeliğin 4/1-b maddesinde tanımlanan hizmetlere ait olan tüm bağımsız denetim sözleşmeleri ile bu sözleşmeler uyarınca hazırlanan denetim raporlarını da kapsadığının kamuoyuna duyurulmasına,

* Şirketlerin 31/12/2012 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinin denetimlerine ilişkin olarak yukarıda belirtilen kapsamda imzalanan bağımsız denetim sözleşmeleri ile denetim raporlarının Kurumumuza bildirilmesi için tüm denetim kuruluşları ile kendi nam ve hesabına denetim üstlenen denetçilere 14/12/2018 tarihine kadar süre verilmesine,

* Verilen süre içerisinde bildirimlerini yapmayanlar ile bundan sonraki süreçte yukarıda belirtilen kapsamda imzalanan sözleşme ve raporlarını Yönetmeliğin 34/1-b maddesinde belirtilen süre içinde Kurumumuza bildirmeyenler hakkında 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde gerekli idari yaptırımların uygulanacağının kamuoyuna duyurulmasına,

karar verilmiştir.

Özellikle üzerinde durmak istediğim, yukarıda belirttiğim karmaşık yapılanma, kendine has özel hükümler içeren veya her hangi bir özellikli duruma haiz olmayan ihtiyari olarak yapılan bağımsız denetimlerin, Kamu Gözetim Kurumu tarafından verilen yetki çerçevesinde icra edilmeleri ve bu kapsam dahilinde yine Kurum tarafından bir güvence sağlanmasıdır.

660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurum, bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyetlerini denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkisini haizdir. Söz konusu denetim ve gözetim yetkisi ise bağımsız denetim faaliyetlerinin genelini kapsamaktadır.

Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 34/1-b maddesi uyarınca denetim kuruluşları ile denetçiler, düzenledikleri bağımsız denetim sözleşmelerini ve bu sözleşmeler uyarınca hazırladıkları bağımsız denetim raporlarını, imza tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.

Bu yükümlülük bizlere sadece 6102 sayılı Kanununun 397’nci maddesi uyarınca yaptırılan bağımsız denetimlere ait sözleşme ve raporları değil, ilgili mevzuatında yer alan özel hükümler uyarınca yaptırılan bağımsız denetimlere ait sözleşme ve raporlar ile bir mevzuata dayanmaksızın şirket tarafından ihtiyari olarak yaptırılan bağımsız denetimlere ait sözleşme ve raporları da kapsamaktadır.

Kurum son zamanların en önemli duyurularından birini yaparken, her ne ad ve şekil, şartında olursa olsun, denetim denilen uygulama alanının, tek patronu benim mesajını vermiştir.

KGK’ nın şirketlerin, 26/05/2018 tarihli ve 30432 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 26/03/2018 tarihli ve 2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar uyarınca denetime tabi olup olmadıklarını sorgulayabilecekleri sistemi 03.09.2018 tarihinde kullanıma açmış olması, öncelikle ve özellikle 2018 hesap döneminde denetime tabi olma durumlarını göstermesi açısından oldukça önemlidir.

Sonuç olarak;

Yapılan bu hizmet, elbette bize göre çok önemli olup; devamında her bir unsurla irtibatlar kurarak reformist hareketlere ön açıcı bir uygulama olarak değerlendirdiğimizi ifade etmek isterim.

Belli ki, 2019 yılı bağımsız denetim için zorlu ve daha da ciddi yaptırımlara tanıklık edeceğinden, 14.12.2018 tarihine kadar, işletmelerin hem eksik olan her türlü zorunlu ve ihtiyari eski yıllara ait sözleşme ve raporlarını, hem de 2018 yılı sözleşmelerini yıl sonuna kadar, Kurum duyurusunu esas alarak, veri ambarına girmeleri gerekmektedir. Tabi olarak, bağımsız denetime başlamadan evvel, firmalar genel kurullarında bağımsız denetçilerini atayarak, sözleşmelerini süresinde ilan etmeleri gerektiğini, önemine binaen bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.

Saygılarımla.

Kaynak:

- TTK Mevzuat

- KGK Mevzuat

28.09.2018

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)