Mali müşavirlik sorumluluk yönergesi diye bir vesayetimiz daha oldu.Evlere şenlik.
“Demoklesin Kılıcı” gibi muhakkak ..
İşte o zaman bu memleketin iti uğursuzu,hırlısı hırsızı, arkasında kanun gücünde içeri atılacak bir kimsesiz (!) üzerinden hareketle, daha bir gölgesinde büyüyecekler..
Bağımsız Denetçi eğitimlerinde sohbet ederken konuşuyorduk hep beraber... Eskiden koda düşenlere bakabilen Ymm ‘ler gibi; mükellefin UYAP aracılığı ile firma ve / veya ortakları hakkında  bir ticari herhangi dava veya kovuşturma veya sabıkası v.s.. var ise bunları mutlaka sistemden sınırlı dahi olsa kontrol yetkisinin, Denetçilere verilmesi gerekmektedir diye..

Şimdiye kadar bizlere böyle bir yetki verilmedi ve fakat 11x 80 ‘e sorun söylerler.. !!

     AB 8.yönergesi, Yeminli Mali Müşaviri (YMM) tanımaz.Çünkü bilmez..
Dolayısı ile de denetçi ve denetim firması üzerinden, müeyyideye hükmeder.
Burada Vergi Müfettişlerinin önce meslek mensubunu, disiplin suçunu oluşturabilecek raporu düzenleyerek ilgili odasına bildirme keyfiyeti saklıdır.
Ki bunlar malum meslektaşın kusurunu ifade eder.
     Sonra, VUK 359 da ki kaçakcılık ve sonrasında vergi müfettişlerinin kanaat getirdikleri deliller sonucunda ise, 5237 sayılı kanun ile sahtekarlık olgusunun SMMM 'yi sorumlu tutarak uygulaması anlaşılır değildir.
YMM tam tasdik kapsamında, firmanın en son verilecek, Gelir / Kurum beyannamesini verebilir kabilinden yaklaşımla gerekli kayıtlamaları incelemeden veya denetimini yapmadan gönderen imzası ile, YMM 'lerin sorumlu tutulamayacağı açıktır.Burada o beyanı düzenleyen önemli..
Yani, beyannameyi BİR NEVİ OLUR KABİLİNDEN gönderen değil, kayıtlamayı yaparak sorumluluk alan, cezaya muhatap.
Lakin sınırlı denetlemesi bakımından veya gönderen bakımından sorumluluğa tabi olmamasının da altını çizmek lazım..
     Sorulması gereken soruya gelince;
Mükellefin kazancına ortaklığımız yoksa cezasına ortaklığımız niye ki ???
Bizlere bu kadar yüklenen sistemin özellikle dikkat etmesi gereken,
“ atın ölümü itin bayramı olmasın..”
Selam,Saygı ve Sevgi ile..