Burada ve her yerde tartışılan sorunlarımızın başta bizler tarafından seçilip koltuk işgal edenlerce mert ve dürüst bir tutarlılıkla ele ALINMADIĞINI artık kitlesel olarak bilmekte ve yaşamaktayız.

Ve fakat hala meslektaşlarımız bir vesayetten diğer bir vesayete kapı açarak arpalıkların arttırılması için yazıyorlar..

Normal siyasi terminilojide sendika demokratik yönetim jargonuna, gelişmişliğe ket vuran engellerin en başında gelmekte ve öyle de kabul edilmektedir.

Türkiyedeki tarihsel pozisyonunda ise devamlı kan kaybeden işçinin katkı payı ile kanlanan birtakım tanrıcılık oynayanları görmek mümkündür. Jaguara binen veya çocuklarını kolejde okutanlar veya K.K.Türk Cumhuriyeti’nin nerdeyse (!) yarısına sahip başkanlar, başka topraklardan gelerek tanrıcılık oynamadılar.Bu yüzden başka arpalıklarda semiren ne başkanlar ve nede adamlarını görmek tiksindiriyor artık bu kitleyi..

Lakin son Türmob seçimlerinde veya Sayın Yahya Başkanın bizzat kendi ve etrafındaki onca yandaşının boy boy fotoğraflarını görmekten bıkmadınız mı..

Ortada çıkarılan bir iş yok ve fakat devamlı ortadalar..

Haksız rekabetin en fazla yapıldığı yer saha değil bakın bizzat Türmob ve İsmmmo’nun kendisi.

Gizli toplantılarda sesi çıkmayıpta sadece kendilerinin Bizlerden aldıkları aidatlarla ortaya koydukları bir programa (ki stajyerlere devamlı ve temsilcilikler başta olmak üzere onların aracılığı ile meslektaşlara dayatılan sırlı program) menfaat sağlanırken bu defa imza kampanyası yapmak ikircikli bir düzenin son ve manidar bir örneği olarak ortaya çıkmıştır.

Sayın İskender Soytürk (aşağıya alıntıladım) çok güzel yazmış ve Üstad Sabri Orta altına imza atmış ya bir imza da Benden..!!!

“Sayın Başkan Türmob başkanı eşliğinde Tüik Başkanını davet edip Luca programına entegrasyonu için çalışan siz değil miydiniz? Şimdi bu neyin nesidir? Kendi yaptığınız işi sanki Tüik yapmış gibi eleştiriler imza kampanyaları, Hayretler içerisinde yaptıklarınızı izliyoruz…”

Kutuplaştırarak yönetimde kalmak adına belki ilk defa buradan bu yazı ile dile getirildiğini sanıyorum.
Kimsenin inanç ve düşünce yapısında siyaset yaparak meslek ve meslektaş sorunlarından yola çıkarak menfaat sağlaması doğru değildir.
Bugün için önemli gibi görünmeyen bu durumun siyasi jargon oluşturması yarın için gözden kaçırılmamalıdır.
Bu arada Başkanın her ne yaparsa yapsın tasdikçiliğini yapanlar (istisna zamanlar hariç) aslında aylardır paralarını alamıyorlar…Çok yazık…(Delege parası v.s.)

Akmasada damlayan bu gibi nimetler ile ortada bir şey yapmadan komiteci olanlar dolayısı ile bir aymazlık, bir kendinden geçmişlik içindeler ki hayrımıza olmadığı gibi bir kaosun habercisi gibi sahnelenmektedir.
Bundan bir zaman önce İSMMM Odasının, temsilcilikleri göklere çıkaran uzunca yazısı vardı hatırlayın…

Hangi temsilci (mert ve dürüst çalışanlara bir yazım yok) hakediyordu böyle bir onore edilmeyi veya kimin temsilcileri bunlar merak ediyorum.Yüzdesi kaç ?

Biz eğer kötü bir şeyler yaşıyorsak işte bu hantallaşan ve iş yapamaz durumuna gelen yönetimlerin sayesinde yaşamaktayız..

Ne TÜİK ne Mükellef Bilgi Bildirimi ve ne de dizilerde adice aşağılanan muhasebe mesleği ve meslektaş onların umurunda değil…

Başkanın adamlarına selam olsun..