Günümüz gerçeği, her nasıl olursa olsun ekonomik bir yapılanmanın temelinde, geleceğimizi şekillendirmek olgusunda birçok kısa, orta ve uzun vadeli projelere ilham veren, esastan ve şeklen denetim unsurlarını içermektedir.

Tabi olarak bunun nedeni, özellikle yüz yılımızın başında meydana gelen ve denetleme görevini üstlenen kuruluşların, üst üste güven zedeleyici birçok zafiyetlerini asıl olan işlerinin önüne alacak bir oluşumda savrulmalarıdır.

Başka bir yerlerde pek de rastlamadığım ve fakat burada kanaatim olarak ele alacağım en önemli unsur, teknolojik değişimlerin çok büyük verilere eşdeğer zamanda ulaşabilme aydınlığına kavuşmak, aynı zamanda bu ekonomik yapılanmanın temelini oluşturmaktadır.

Bilginin her türlüsüne artık çılgınca erişilebilecek bir zamanı yaşamaktayız. Sanayi Devriminin ötesinde, Big Data‘yı oluşturabilme halinden, geleceğin niyet okumalarına geçilmesine sebep olunmuştur. Yaptıklarımızın devamlı hafızaya alındığı varsayımında, alış veriş veya seyahat alışkanlığımızın vs. küçük olasılıklar hariç belirlenebilmesi artık olağandır.

Hal böyle iken, klasik var olan firma anlayışı, kendini tasfiye ederek; üretim, satış ve pazarlama gibi birçok faaliyeti yakından ilgilendiren değişimleri yaşayarak, bir şekilde zorunlu uyumlaşma eylemi ile birbirleri arasında kıyasıya yarışa girmekteler. Bu rekabet geride muhasebe denilen kayıtsal sisteminde daha proaktif olarak işlemesine ve dahi bu kayıtlı hale gelen verilerin, tüm finansal analizlerin çıkarımına sebep olması, firmanın hem geçmişi ve hem de geleceğinin Bağımsız Denetim aydınlığında, paydaşlarına her dönem itibari ile arttırılmış güvenirlilik algısını vermesi ve yaşatması gerekmektedir.

Bağımsız Denetim bu sebeple kaliteli ve güvenilir temeller üzerinde yükselerek, içselleştirilmeli ve gözetilmelidir. Ancak bunun nasıl olacağı, denetçi ve denetim kuruluşlarının bağımsızlığında saklı olması, sonuçta açıkladıkları rapor kıskacında kalması, denetim standartlarının uygunluğunun etik kurallar gölgesinde kalmamasına bağlı olduğunu ortaya koymaktadır.

Denetim kuruluşu ve denetçiler, denetimleri esasen ve şeklen bağımsız olarak gerçekleştirir.(BDY Madde 22/1) 

Buradan, “bağımsızlık kavramının” denetim mesleğinde olmazsa olmaz bir çıkarım olduğu sonucuna rahatlıkla ulaşabiliriz. Denetim görüşleri münasebeti ile denetçi ve denetim kuruluşlarının tarafsızlığına inanılarak, dürüst ve mesleki şüpheciliğinin kullanıldığını hissettirebilen bir gerçeklik içinde hareket etmeliyiz.

Denetim kuruluşları ve denetçiler, denetim çalışmalarında denetlenen kuruluştan bağımsız ve tarafsız olmak zorunda olup, hiçbir şekilde denetlenen kuruluşların karar alma mekanizmalarına katılamazlar. İlave olarak, denetim kuruluşları ve denetçilerin bağımsızlıklarını ortadan kaldırabilecek özel durumlarının da bulunmaması gerekir. (BDY Madde 22/2)

Her bir kurallar manzumesinde olduğu üzere, bu bağımsız denetimin bağımsızlığına havi olan kuralların zedelendiği veya ortadan kalktığını görebilmemiz mümkündür. Bu olumsuz hususların varlığını, 3. Derece de dahil olmak üzere, boşanmış olunmasına rağmen, kan ve kayın hısımları, taraf oldukları Bağımsız Denetim dolayısı ile, doğrudan veya dolaylı olarak menfaat, ortaklık, kilit yönetici sıfatıyla iş, olağan ekonomik ilişkiler dışında borç veya alacak ilişkilerine girildiğinde görmek mümkündür. Ayrıca, denetlenecek firmanın, bir önceki denetim ücretinin ödenmemesi de denetimin kalitesine karşı belirsizlikleri ihtiva edebilir.(BDY Madde 22/3)

Bağımsızlığı zedeleyen hallerin ortaya çıkması, sonuca etki edebileceği gibi aynı zamanda Bağımsızlığı tehdit eden hususlar bakımından önlemler alınmalıdır. “Öz-eleştiri, kişisel çıkar, taraf tutma, içlidışlılık veya güven ya da gözdağı gibi tehditlerle etkilendiyse, kanunî denetçi veya denetim firması bu tehditleri azaltmaya yönelik güvenlik önlemleri almalıdır.”(Avrupa Parlamentosu ve Konseyi 17 Mayıs 2006 Tarihli ve 2006/43/EC Sayılı Direktifi’nin “Bağımsızlık ve Tarafsızlık” başlıklı 22/2. Maddesi)

Alınan önlemler neticesi, tehditlerin sonu gelmiyorsa artık bağımsızlığın zedelenerek, ortadan kalktığı sonucuna varılır.

İş bu durum söz konusu iken, durum tespiti yazılı olarak kayda alınarak Kurum’a(Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu) bildirilir ve Kurum’dan onay alınmak sureti ile, ilgili denetim sözleşmesi sonlandırılır.(BDY Madde 22/4)

Tüm bu unsurlardan bahsederken elbette, Denetim Kuruluşu ve Denetçiler, denetlenen işletmeye, 3568 sayılı Kanun çerçevesinde tasdik, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya başka bir hizmet veremez. (BDY Madde 22/5) 

Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 16 Nisan 2014 tarihli ve 537/1024 EU Sayılı Düzenlemesi’nde açıkça belirtildiği gibi; “yasal denetimin kamu yararı fonksiyonunun manası kurumlara ve halkın insan topluluğunun yasal denetçinin ya da denetim firmasının nitelikli çalışmasına dayanmasıdır. İyi nitelikte bir denetim, finansal tabloların bütünlüğünü ve etkinliğini arttırarak finansal piyasaların düzenli, etkin ve entegre çalışmasını sağlar. Bu sayede, yasal denetçiler özellikle önemli bir toplumsal rolü yerine getirirler.”

Sonuç olarak, olgunlaşma aşamasında, gün be gün yol kateden, Bağımsız Denetim ve denetim anlayışının toplum üzerindeki algısının, olumlama yapılarak, “tavandan tabana” yayılmasına yardımcı olmalıyız. Ülkemize faydası üzerine seminer ve eğitim toplantılarının başta Kurum tarafından olmak üzere, her kesimin katılımını arttırarak, Bağımsız Denetimin yol haritasına katkıda bulunmalıyız. 17.07.2018

Saygılarımla.