II-Giriş:

13 Eylül 2018 Tarih ve 30534 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 30 gün içinde tüm yurtiçi yerleşiklerin döviz veya dövize endeksli sözleşmelerinin (istisnaları hariç) TL üzerinden düzenlenme zorunluluğu getirilmiştir.

32 sayılı Karar'a ve bu Karar'ın uygulanması amacıyla Bakanlık'ça yayımlanacak tebliğlere muhalefet 1567 sayılı Kanun'la ek ve tadillerine muhalefet sayılacağını hatırlatmak isteriz.

Kararın Damga Vergisi açısından da sonuçları olabilecektir.

II-Cumhurbaşkanlığı Kararının Detayları:        

Türk parasının kıymetini korumak amacıyla, Türk parasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesine, döviz ve dövizi temsil eden belgelere (menkul değerler ve diğer sermaye piyasası araçları dahil) ilişkin tüm işlemler ile dövizlerin tasarruf ve idaresine, Türk parası ve Türk parasını temsil eden belgelerin (menkul değerler ve diğer sermaye piyasası araçları dahil) ithal ve ihracına, kıymetli maden, taş ve eşyalara ilişkin işlemlere, ihracata, ithalata, özelliği olan ihracat ve ithalata, görünmeyen işlemlere, sermaye hareketlerine ilişkin kambiyo işlemlerine ait düzenleyici, sınırlayıcı esasların belirlendiği 32 Sayılı Kararda önemli değişiklikler yapılmıştır.

Mezkur CBK’nın 1. Maddesine göre 7/8/1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kararın 4 üncü maddesine[1] aşağıdaki bent eklenmiştir.

g) Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.”

Bu kapsamda Kararın içeriğini değerlendirirsek;

  • Kararname, sadece yurtiçi yerleşikleri bağlamaktadır. Yurtiçi yerleşik olmayanlar ile yapılan sözleşmeler veya yurtiçi yerleşik olmayanların kendi aralarındaki sözleşmelerde bu kapsamda serbestlik bulunmaktadır.
  • Bununla birlikte, yurtiçi yerleşiklerin doğrudan doğruya yurtdışında yaptıkları Kararname kapsamındaki işler için sözleşmelerin TL ye çevrilmesi hususu bize göre anlamsız olmakla beraber, yurtiçi yerleşiklerin herhangi bir ayrım gözetilmeksizin yaptıkları tüm sözleşmelerin TL ye çevrilmesi gibi bir zorunluluğun bulunduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durum, bir tedvin zaafı mıdır, veya bilinçli bir tercih midir tartışılabilir bir husus olarak karşımıza gelmektedir.
  • 32 sayılı Karara göre Türkiye'de yerleşik kişiler yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil  Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri, dışarıda yerleşik kişiler ise Türkiye'de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişileri ifade etmetedir.
  • Kararname kapsamında, menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmeleri kapsama girmektedir. Bu kapsamda, garanti, taahhüt, bakım onarım, eser, danışmanlık, kredi gibi tüm sözleşmeler kapsamdadır.
  • Bu kuralın tek istisnası ilgili Bakanlıkça belirlenen hallerde TL ye dönme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu hallerin neler olacağı Bakanlıklar tarafından açıklanacaktır. Uluslararası anlaşmalar veya ihaleler ile bazı dövizli ihalelerin veya yurtdışı kredilerin TL cinsinden “olmayabileceği” “tarafımızca” değerlendirilmektedir. İlgili Bakanlıkların Tebliğlerinin beklenmesinde yarar bulunmaktadır.
  • Döviz 32 sayılı Karara göre efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev'i hesap, belge ve vasıtaları ifade etmektedir.

Ayrıca geçiş döneminde aynı Karara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

Geçici Madde 8 – Bu Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir.”

Kararın Geçici Maddesi değerlendirildiği zaman aşağıdaki sonuçlara erişilmektedir:

  • Kararın yürürlüğe girdiği tarih olan 13 Eylül 2018 tarihinden itibaren 30 gün içinde döviz veya dövize endeksli tüm sözleşmeler TL üzerinden yeniden düzenlenecektir.
  • 32 sayılı Kararın 22. Maddesine göre bu Karar'la bu Karar'a ek olarak yayımlanacak kararlarda ve bunlara ilişkin tebliğlerde belirtilen, hak doğurucu ve hak düşürücü ve uyulmaması aykırılık oluşturan sürelerin hesaplanmasında, işlemin yapıldığı gün hesaba katılmaz. Ancak, hesaplanacak sürelerin son günü resmi tatile rastlarsa, süreler resmi tatili izleyen ilk iş gününün çalışma saati sonunda biter.
  • Bu Kararın yayım tarihinden sonraki tarihlerdeki tüm sözleşmeler (Bakanlıkça belirlenenler hariç) TL üzerinden yapılacaktır.
  • Kuru ve dolayısıyla sözleşme bedelini taraflar serbestçe yeniden belirleyebilecektir.
  • Taraflar için herhangi bir tarihteki kurun alınma zorunluluğu olmadığı gibi, taraflar isterlerse sözleşme tarihindeki kuru, isterse ortalama kuru, isterse Kararın yayımlandığı tarihteki kuru, veya tahmin ettikleri ileri bir tarihteki kuru dikkate alabilirler.
  • Karar, bu konuda herhangi bir bağlayıcı hüküm içermediği gibi, aksi durum sözleşme serbestliği başta olmak üzere pek çok hukuk kuralına aykırılık taşıyabilecektir. Bu nedenle, özellikle geçiş döneminde taraflar arasında çok sayıda ihtilafa neden olabilecektir. Özellikle, güçlü konundakiler sözleşmelerin zayıf konumunda bulunan mükelleflere zorlama kur uygulatmak yoluyla ciddi zararlara neden olabileceklerdir. Bu durum çok sayıda ticari davanın zuhur etmesine sebep olabilir. Yalnız, Yargıtayın geneli itibariyle kararlarında taraflar iddia etmese dahi, objektif iyi niyet kuralının varlığını aradığını ve hakların sağlanması veya borçların ödenmesinde bu kurala çok dikkat ettiğini hatırlatmak isteriz. Bu durumda, kötü niyetli uygulamalar yargı safhasına gidebilecektir.

Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girmek üzere ticari hayatımıza dahil olmuştur.

III-Damga Vergisi Açısından Değerlendirmeler:

Bahsi geçen Karar ile mevcut sözleşmeler için, yeniden sözleşme düzenlenebileceği gibi, mevcut sözleşmeler üzerinde “taraflarca serbestçe belirlenen kurla” yeniden TL üzerinden bir bedel belirlemesi yapılması gerekecektir.

Damga Vergisi Kanununun 14. Maddesine göre kağıtların damga vergisi bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır. Şu kadar ki her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 800 bin Yeni Türk Lirasını (62 Seri No'lu Damga Vergisi Genel Tebliği ile 1/1/2018 tarihinden itibaren 2.135.949,30 TL) aşamaz. Bir önceki yılda uygulanan bu azami tutar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır. Cumhurbaşkanı yeniden değerleme oranının % 50 fazlasını geçmemek ve % 20`sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye yetkilidir.

Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. (6728 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle eklenen cümle;Yürürlük 09.08.2016) Birinci fıkraya göre azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmaz. Bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır.

Mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde aynı miktar veya nispette vergi alınır.

Akreditif mektup ve telgraflarında süre uzatıldığı takdirde verginin dörtte biri alınır.

  • Bu durumda, mevcut döviz veya dövize endeksli sözleşmeler üzerinden “azami tutar üzerinden vergi alınmadığı sürece” yenilenen ve artırılan sözleşme bedeli üzerinden artan tutar üzerinden yeniden damga vergisi ödenmesi zorunda kalınacaktır. Oran, damga vergisinden vergiyi doğuran olayın yeniden olduğu tarihteki oran olacaktır.
  • Bununla ilgili bir istisna hükmü getirilmediği sürece mükellefler tekrar damga vergisi ödemek zorunda kalabileceklerdir.

Ali ÇAKMAKCI
Yeminli Mali Müşavir-Bağımsız Denetçi


[1] Döviz


Madde 4- (Değişik: 91/1935 - 12.6.1991 / m.3)
a) Yurda döviz ithali ve yurttan döviz ihracı serbesttir. (Değişik: 2015/7603 - 14.4.2015 / m.2)

b) (Değişik: 2008/13186 – 08.02.2008 / m.1) Türkiye'de yerleşik kişilerin beraberlerinde döviz bulundurmaları, bankalar, yetkili müesseseler, PTT, kıymetli maden aracı kuruluşları ile yurt dışında döviz alım satımına yetkili kuruluşlardan döviz satın almaları ve bunlara döviz satmaları, dövizleri bankalarda açacakları döviz hesaplarında tutmaları, efektif olarak kullanmaları, bankalar vasıtasıyla yurt içinde ve yurt dışında tasarruf etmeleri serbesttir.

c) Türkiye'de yerleşik kişilerin, dışarıda yerleşik kişilerden, Türkiye'de yapacakları işlemler nedeniyle döviz kabul etmeleri serbesttir.

d) (Değişik: 2006/11472- 30.12.2006 / m.2) Dışarıda yerleşik kişiler; bankalar, yetkili müesseseler, PTT, kıymetli maden aracı kuruluşları ve aracı kurumlarla döviz alım ve satımı yapabilirler

e) (Değişik: 2008/13186 – 08.02.2008 / m.1) Türkiye'de yerleşik kişiler ile dışarıda yerleşik kişilerin, bankalar vasıtasıyla yurtdışına döviz transfer ettirmeleri serbesttir. Bakanlık yurtdışına döviz transferi yapılabilecek diğer kuruluşları belirlemeye yetkilidir.

Bankalar, ithalat, ihracat ve görünmeyen işlemler dışındaki yurtdışına yapılan 50.000 ABD Doları ve eşiti dövizi aşan transferlere (Döviz tevdiat hesaplarından yapılan transferler dahil) ilişkin bilgileri, transfer tarihinden itibaren 30 gün içinde Bakanlıkça belirlenecek mercilere bildirirler.

f) 10.000 Avro veya eşitini aşan efektifin yurt dışına çıkarılması Bakanlıkça belirlenecek esaslar dahilinde yapılır. (Değişik: 2015/7603 - 14.4.2015 / m.2)