“VERGİ İNDİRİMİ VE İSTİHDAM KANUNU” TASARISI VE ABD FEDERAL VERGİ SİSTEMİ

I- GİRİŞ

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAAzFAAAAJDhlOTMzZmQ4LWRkZWQtNDQzOC1iOTA1LTg2ZTI3ODQzZTEwNw.jpg2 Kasım 2017 günü Amerika Birleşik Devletleri(ABD) Kongresi[1]’n Temsilciler Meclisi kanadının Başkanı[2]Cumhuriyetçi Paul RYAN, kameraların karşısına çıkarak uzunca süredir birçok kesim tarafından adil olmadığından bahisle tartışmalara sebep olan Amerikan vergi sisteminde değişiklikler öneren “Vergi İndirimi ve İstihdam Kanunu[3]” tasarısını tanıtmıştır.

Yazıda, Amerikan federal vergi sisteminde önemli değişiklikler öneren “Vergi İndirimi ve İstihdam Kanunu” tasarısı ile Amerikan kanunlar sistematiği ve vergi kanunlarının yasalaşma süreci incelenecektir.

II- AMERİKAN KANUN SİSTEMATİĞİ VE FEDERAL VERGİ KANUNU SİSTEMİ

II.1- Amerikan Kanun Sistematiği

Amerikan kanunlar sistemi(U.S. Code) ya da kanunlar külliyatı, birbiriyle alt başlıklar, kısımlar ve bölümler halinde ilişkili temel kanun düzenlemelerinin, ayrı kanun sistemleri şeklinde bir araya toplanmasıyla oluşmaktadır. Elli temel kanun sistemi bulunan Amerikan Kanunlar Külliyatının 26 numaralı başlığı altında tüm vergi kanunlarının toplandığı “İç Gelir Kanun Sistemi” yer almaktadır.

II.2- Amerikan İç Gelir Kanunu Sistemi [4]

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAArcAAAAJDM3NzQ0MjdkLTBjNDctNDliMy04MjRjLTY3NGZlMTQzYzE5Mw.jpgABD’nin kolonilerinin bağımsızlıklarını ilan etmesiyle kurulması ardından Federal Hükümetin başlıca gelir kaynağı gümrüklerden elde edilen gelirler olmuş; bu gelirin tahakkuk ve tahsili hususlarının düzenlenmesi amacıyla Kongre’den geçen ilk kanun1789 tarihli Gümrük Vergisi Kanunu olmuştur. ABD tarihindeki ilk federal gelir vergisi kanunu ise Amerikan İç Savaşı[5]’ın finanse edilmesi amacıyla 1861 yılında çıkarılmış ve savaş ardından 1872 yılında kaldırılmış; böylece başlıca kamu kaynağı yeniden gümrüklerden elde edilen gelirler haline gelmiştir.

1894 yılında çıkarılan Gelir Vergisi Kanunu Anayasa’ya aykırı bulan Amerikan Anayasa Mahkemesi [6], 1909 yılında “kurumlardan vergi alınması” için çıkarılan kanunda Anayasa’ya aykırılık görmeyince, 25 Şubat 1913 tarihli“16’ncı Anayasa tadili (Sixteenth Amendment)” ile diğer gelirlerden de vergi alınabilmesi için Kongre’ye yetki verilerek tüm gelirlerden vergi alınabilmesini düzenleyen 1913 yılı Gelir Kanunuçıkarılabilmiştir.

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAAz-AAAAJDRjYjdlZGRhLTNiZDctNDI2Mi04OWQ1LTBmMDg2YjhiYjg0NQ.jpg

Kanun sistemindeki ana revizyonlar 1939, 1954 ve 1986 yıllarında yapılmış olup mevcut vergi sistemi 1986 tarihli İç Gelir Kanunu[7] ‘dur. “Vergi İndirimi ve İstihdam Kanunu” tasarısı, 1986 tarihli bu kanunun köklü şekilde revize edilmesini amaçlamaktadır.

III- “VERGİ İNDİRİMİ VE İSTİHDAM KANUNU” TASARISI

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAAyWAAAAJGM3MTcyNzhmLWQ2YTQtNDc4NC04ZmQ5LTVmNmI5MDYwZmIyMw.jpgMevcut Amerikan vergi sistemi 1986 tarihli İç Gelir Kanunu’dur; ve bu Kanun, politikacılar kadar ortalama Amerikalılar tarafından da 70 bin fazla sayfasıyla karışık ve karmaşık olması, geniş hukuki boşlukları bulunması ve vergi adaletini sağlamaması yönleriyle eleştirilmekte ise de kısmi değişiklikler dışında esaslı bir değişikliğe uğramamıştır. Eleştiriler Demokrat Başkan Obama döneminde de devam etmiş, “vergi sisteminin adil olmadığı ve zengini koruduğu” iddiası, “zenginlerin vergilendirilmesi gereği” vurgusuyla “Wall Street Protestoları” ile zirveye taşınsa da sistemin revize edilmesi yönünde beklentileri karşılayacak bir öneri ya da değişiklik ortaya atılamamıştır. Kaderin bir cilvesi ki, söz konusu vergi reformu, Demokratlar tarafından “zenginler partisi” olarak nitelendirilen Cumhuriyetçi Başkan Trump döneminde Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçi Parti üyelerince tasarı haline getirilmiştir.

2 Kasım 2017’de açıklanan “Vergi İndirimi ve İstihdam Kanunu” tasarısı, “Amerikan vergi sisteminin komple iyileştirilmesine yönelik yaklaşık 31 yılın ardından ilk ciddi ve kapsamlı tasarı” olması savıyla Temsilciler Meclisi Başkanı ve Usuller ve Araçlar Komitesi Başkanı tarafından birlikte tanıtılmıştır.

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAA5kAAAAJDk2MDA2NGMxLWJlYWMtNDE1YS05OGJlLTA2YmJiYzM0ZWI1Yw.jpg

“Vergi İndirimi ve İstihdam Kanunu” tasarısı özetle aşağıdaki temel değişiklikleri getirmektedir:

i- Vergilendirmede Gelir Dilimlerinin Sayısı Azaltılmaktadır: Amerikan federal vergi sisteminde Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi ayrımı bulunmamaktadır; kişilerden ya da kurumlardan alınan Gelir Vergisi söz konusudur. Amerikan federal vergi sisteminin mevcut durumunda, Şahsi gelir vergisi “vergi grup ve oranları tablosu”nda belirtilen dört farklı grup içerisindeki yedi farklı gelir dilimi için belirlenen oranlarda alınmaktadır. Gruplar, birey ve aileyi temel alan toplumsal statü ayrımına dayalı “Bireysel/Bekar Mükellefler”, “Ortak Beyanname Veren Evli Bireysel Mükellefler / Dul Eşler”, “Ev Geçiminden Sorumlu Olanlar” ve “Ayrı Beyanname Veren Evli Bireysel Mükellefler” şeklinde belirlenmiştir. Bu gruplar içerisinde farklı aralıklarda gelir dilimleri belirlenmiş olup vergi oranları bu dilimler için %10, %15, %25, %28, %33, %35 ve %39,6 olarak tespit edilmiştir. Karmaşık ve adil olmadığı eleştirileri bulunan yedi gelir dilimi dörde indirilmiş; oranlar %12, %25, %35 ve %39,6 olarak belirlenmiştir.

ii- Standart Gider İndirimi Miktarı İki Kat Artırılmıştır: Şahsi gelir vergisi mükellefleri, beyannamelerini düzenlerken öncelikle elde ettikleri yıllık kazançlarından “vergiden istisna edilen kazançları” çıkarmakta, kalan rakamdan tercihlerine göre standart veya gerçek giderlerini indirerek matraha ulaşmaktadırlar. Götürü gider indirimini tercih eden vergi mükellefleri için “standart gider indirimi”miktarı, mükellefin yer aldığı “vergi grup ve oranları tablosu”ndaki grubuna göre her yıl belirlenmektedir. 2017 yılında standart gider indirimi miktarı, “Bireysel/Bekar Mükellefler” için 6.350-USD “Ortak Beyanname Veren Evli Bireysel Mükellefler” için ise 12.700-USD olarak belirlenmiştir. Tasarıda, standart gider indirim miktarları yaklaşık iki kat artırılmış; yukarıdaki grup örnekleri için sırasıyla 12.000-USD ve 24.000-USD olarak belirlenmiştir. Bu artış, beyanlarını hazırlarken “standart gider indirimi”nden faydalanan %70 oranındaki Amerikan vergi mükellefleri için ciddi vergi avantajı anlamına gelmektedir ki; bu avantaj en alt dilimden vergilendirilen bir mükellef için yaklaşık 700-USD’yi bulmaktadır.

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAAoEAAAAJDI5NTMzMDk3LTY0NDgtNDJhYS1iM2M5LTM2OTJiYjcxNmMwNw.jpgiii- Beyan Kolaylığı Sağlanmaktadır:Beyannamelerdeki bazı gereksiz ayrıntılar çıkarılarak Amerikan vergi mükelleflerinin yaklaşık %90’ının beyanlarını bir “posta kartı” büyüklüğünde bir beyanname ile yapması sağlanmıştır.

iv- Az ve Orta Gelirli Vatandaşlar İçin Pozitif Ayrımcılık Yapılmaktadır:Amerikan vergi sisteminde, mükellefler bakmakla yükümlü oldukları 17 yaşından küçük çocuklarının her biri için 1.000-USD tutarındaki “Çocuk ve Bakıma Muhtaçlar İçin Vergi Kredisi”ni doğrudan hesaplanan federal gelir vergilerinden indirebilmektedirler. Tasarı, “Aile Kredisi” ni vergi sistemine dahil etmektedir, ki bu kredi ile çocuk vergi kredisi miktarı 1.600-USD’ye çıkmakta ve ek olarak her ebeveyne günlük harcamalarına katkı amacıyla 300-USD sağlanmaktadır. “Aile Kredisi” yanında tasarı mevcut sistemdeki “Çocuk ve Bakıma Muhtaçlar İçin Vergi Kredisi”ni de devam ettirmektedir. Öte yandan, tasarı az ve orta gelirli vatandaşların korunması amacıyla vergi sisteminde bulunan “eğitim destek kredileri” ve “kazanılmış gelir vergisi kredisi(EITC)” gibi bazı spesifik sosyal transfer niteliğindeki vergi kredilerini de korumaktadır.

v- “Alternatif Minimim Vergi [8]” Kaldırılarak Bütünüyle Vergi Sisteminden Çıkarılmaktadır: Mevzuattaki istisna ve indirimler yanında yasal boşlukları da kullanarak vergiden kaçınmayı en aza indirerek yüksek gelir elde edenleri vergilendirebilmek amacıyla vergi sistemine dahil edilen “Alternatif Minimum Vergi”, sistem içinde adeta paralel bir vergi sistemi gibi çalışmakta ve çok eleştirilmektedir. Tek başına bir yazı konusu olabilecek “Alternatif Minimum Vergi” tasarı ile kaldırılmaktadır. Muhtemelen tasarının en dikkat çekici önerilerinden biri alternatif minimum verginin kaldırılmasıdır.

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAA8MAAAAJGFjYTliZmIwLTQ5ZWQtNDM1Yi05YTkzLTU2Nzc5YzhjOTFmZQ.jpgvi- Kurumlar Vergisi Oranı Düşürülmektedir: Sanayileşmiş dünyanın en yüksek vergi oranları arasında olduğu ve ülkenin yatırım kapasitesi ve cazibesini azalttığı yönünde eleştiri getirilen %35 oranındaki kurumlar vergisi oranı ciddi bir indirimle %20’ye düşürülmektedir.

vii- “Amerikan Malı” Teşvik Edilmektedir: Nitelikli “Amerikan Malı” ürün ve hizmetlerin geliştirilebilmesinin teşviki amacıyla “Araştırma & Geliştirme Vergi Kredisi”nin geliştirilerek sistemde korunması sağlanmaktadır.

viii- Uluslararası Faaliyetlerin Vergilendirmesi Usul ve Esasları Modernize Edilmektedir: Global Amerikan firmalarının küresel rekabette geri kalmaması, istihdamın ve mali kaynakların ülke ekonomisine doğrudan dahil edilmesi amacıyla çifte vergilendirmeye sebep olabilecek ve ekonomik gelişmeyi engelleyen uluslararası vergilendirme mevzuatının ayıklanması sağlanmaktadır. Bu kapsamda, ülke dışında bulunan kaynakların ülkeye getirilmesi kolay ve ucuz hale getirilmiş, firmaların yurtdışına çıkışını teşvik eden unsurlar kaldırılmıştır.

ix- Vergiden Muaf Organizasyonların Hesap Verebilirlikleri Artırılmaktadır: Tüm vergiden muaf organizasyonların amacına uygun görev yapması için gereken hassas tedbirlere tasarıda yer verilmiştir. Amacına uygun faaliyetleri bulunmayan organizasyonların vergiden muafiyetlerinin kaldırılması sağlanacaktır.

IV- TASARI HANGİ SÜREÇTEN GEÇECEK? VERGİ KANUNLARININ KANUNLAŞMA SÜRECİ

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAA9DAAAAJGQ2MmJmOGM3LTlmNmEtNDgwOC04NmZmLWY3MDQ5YWE4ZjcwNA.jpg

ABD Anayasası uyarınca gelir sağlama amaçlı bütün kanun tasarılarının ilk olarak Temsilciler Meclisi’ne sunulması gerekmekte olup Temsilciler Meclisi bu yetkisini diğer bazı yetkilerinin aksine Senato ile paylaşmamaktadır.

Vergi kanunlarının Temsilciler Meclisi üyelerinin oyuna sunulmadan önce “devlet yönetimine gelir kaynakları bulunmasında sorumlu” daimi “Usuller ve Araçlar Komitesi” tarafından incelenmesi gerekmektedir. Genel kamu menfaatini ve geniş kitleleri ilgilendiren vergi kanunlarının görüşülmesi sırasında Komite, ilgili kuruluşların da temsilci göndererek görüşlerini sunabilecekleri ve kanunun oluşumuna etki edebilecekleri halka açık görüşmeler(public hearings) düzenlemektedir. Genel olarak bu tür görüşmelerin ilk “tanığı[9]” ABD Başkanı’nı temsilen Hazine Bakanı olmaktadır. Zira çoğu kez yeni vergi kanunu ve değişiklik önerileri kendi ekonomik ve politik programı çerçevesinde ABD Başkanı tarafından yapılmaktadır.

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAAtmAAAAJDFlMzE0ZDM4LTJmNmItNDNkOC1hYmY0LTgxNzk4OTNkODdmYw.jpg

Halka açık görüşmelerin tamamlanması ardından Temsilciler Meclisi’nin tümünün değerlendirmesine sunulacak vergi kanununu taslağının hazırlandığı kapalı oturuma geçilmektedir. Kanun metninin hazırlanması aşamasında Usuller ve Araçlar Komitesi üyeleri içlerinde mali müşavirlerin, avukatların ve iktisatçıların bulunduğu hayli yetenekli bir çalışma ekibinden destek almaktadırlar. Bu süreç neticesinde ortaya çıkan “taslak kanun”, Usuller ve Araçlar Komitesi tarafından oylanması için Temsilciler Meclisi’ne sunulmaktadır.

Değerlendirme ve tartışma süreci sonrasında Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilerek Senato’ya gönderilen vergi kanunu burada daimi “Senato Finans Komitesi”[10]’ne havale edilmektedir. Senato Finans Komitesi tarafından vergi kanunu ile ilgili halka açık görüşmeler de dahil yapılan gerekli çalışmalar neticesinde oluşan metin Senato’nun onayına sunulmaktadır. Senato’nun onayından geçen vergi kanunu genellikle Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilerek gönderilen kanun metninden farklı olmakta ve bu durumda “iki farklı kanun metni” Usuller ve Anlamlar Komitesi ve Senato Finans Komitesi üyeleri arasından seçilerek oluşturulan “Vergilendirme Birleşik Komitesi”[11]’ne gönderilmektedir. Kongrenin iki kanadının üzerinde uzlaşabileceği bir kanun metni hazırlamak amacında olan Vergilendirme Birleşik Komitesi’nde uzlaşmanın sağlanamaması veya uzlaşılan metnin Temsilciler Meclisi veya Senato tarafından kabul görmemesi durumlarında kanun “kadük” hale gelmektedir.

Vergilendirme Birleşik Komitesi’nde uzlaşmaya varılan ve Kongre’nin iki kanadı tarafından kabul edilen metin onay veya veto için ABD Başkanı’na gönderilmektedir. Başkan tarafından veto edilen kanun Temsilciler Meclisi ve Senato’nun üye sayılarının üçte ikisinin vetonun geçersiz kılınması yönünde oyu ile tekrar Başkan’a gönderilmediği sürece “kadük” hale gelmektedir.

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAAzlAAAAJDFhNWMzMjkxLWM3YzEtNDY0MC05N2I4LWY5OTQ0YWYyYTdjZQ.jpg

Kabul edilen vergi kanunları İç Gelir Bülteni ve İç Gelir Toplu Bülteni’nde yayımlanmaktadır.

V- SONUÇ

https://media.licdn.com/mpr/mpr/AAIAAQDGAAgAAQAAAAAAAAt2AAAAJDYwM2Y4ZWI2LTkxZDktNDI0Yi1hOTBlLTM4NGYxYmM5NTc2Yg.jpgHer ne kadar çokça ve şiddetli eleştirilecek olsa da, “Vergi İndirimi ve İstihdam Kanunu” tasarısı, 1986 yılından beri devam eden eleştirilere rağmen değiştirilmeyen mevcut vergi kanununda köklü değişiklikler önerme iddiasına sahip olmasıyla önemlidir.

Amerikan vergi kanunlaşma sürecinin durumu dikkate alındığında kanun taslağının mevcut haliyle yasalaşmayacağı, gerek siyasiler ve gerekse diğer paydaşların etkin tartışmalarıyla olgunlaşarak nihai haline kavuşacağı açıktır.

Tasarı, ekonomik büyümenin öncelikli teşvik edilmesini amaç edinerek verginin bir maliye politikası aracı olarak kullanılmasını öncelik haline getirmiş durumdadır. Mevcut haliyle kanunlaşması durumunda dahi tasarının Amerikan ekonomisine kısa sürede 975 bin istihdam, ekonomik büyümeye %3,9 katkı ve ücretlerde %3,1 artış sağlayacağı yönünde hesap ve değerlendirmeler yapılmaktadır.

Tasarı, her ne kadar yasama sürecinden geçerken muhtemel bir değişime uğrasa da Amerikan vergi sisteminde ekonomiyi canlandırmaya odaklanmış köklü ve kaçınılmaz değişiklikler yapılması sürecine girildiği ve bu açıdan tüm dünya tarafından dikkatle takip edilmesi gereğinin bulunduğunun ifade edilmesi pek de iddialı olmayacaktır. Zira, global Amerikan firmaların fiziken ve/veya finansal olarak ABD’den çıkmasını önleyici ve ABD’ye dönmesini teşvik edici maddeler barındırmaktadır ki bunun dünya ve ülkemiz ekonomisine doğrudan ya da dolaylı etkileri bulunabileceği göz ardı edilmemelidir.

[1] Başkanlık sistemi ile yönetilen Amerika Birleşik Devletleri’nin yasama kanadı iki meclisli Amerikan Kongresi(U.S.Congress)dir. Kongre, her eyaletin büyüklüğüne göre belirlenen sayılarda 2 yıl için seçilen 435 üyeli Temsilciler Meclisi(The House-U.S. House of Representatives) ve yine her eyaletten 6 yıl için seçilen ikişer Senatörün oluşturduğu 100 üyeli Senato(U.S.Senate)’dan oluşmaktadır.

[2] Temsilciler Meclisi Başkanı. Temsilciler Meclisi Sözcüsü. House Speaker. Temsilciler Meclisi Başkanı, Amerikan devlet idare sisteminde, Başkan Yardımcısından sonra Başkanlık makamını temsil edecek ikinci kişidir. Meclis Başkanı, ABD devlet sisteminde üçüncü, Başkanlık halefiyet sıralamasında(Line of Presidential Succession) ikinci sıradadır.

[3] The Tax Cuts and Jobs Act (TCJA)

[4] U.S. Internal Revenue Code

[5] Amerikan İç Savaşı(1861-1865), Abraham Lincoln’un Başkan seçilmesi ardından 11 güney eyaletinin federal birlikten ayrılarak Amerika Konfederatif Devletleri’ni kurma talebine karşı federal devletin yanında olan birlik yanlısı 25 eyaletin savaşı olup birlik yanlıların galibiyeti ile sonuçlanmıştır.

[6] Supreme Court of the U.S.

[7] Internal Revenue Code of 1986

[8] Alternative Minimum Tax

[9] Amerikan yasama sisteminde komitelerce yürütülen işlemler sırasında, ilgililerinin komitede yeni kanun, değişiklik önerileri ve diğer konularda uzmanlık alanları veya sorumlulukları sebebiyle komite üyelerinin sorularını yanıtlaması biçiminde konuya ilişkin tanıklık(witness) yapması şeklinde gerçekleşen bir çalışma usulü bulunmaktadır.

[10] “The Senate Finance Committee”

[11] “Joint Conference Committee on Taxation”

NOT: Bu Çalışma, Yaklaşım Dergisi Aralık 2017 Sayısında Yayımlanmıştır.