TÜRK parasının kıymetini korumak amacıyla, Türk parasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesine, döviz ve dövizi temsil eden belgelere (menkul değerler ve diğer sermaye piyasası araçları dahil) ilişkin tüm işlemler ile dövizlerin tasarruf ve idaresine, kıymetli maden, taş ve eşyalara ilişkin işlemlere, ihracata, ithalata, özelliği olan ihracat ve ithalata, görünmeyen işlemlere, sermaye hareketlerine ilişkin kambiyo işlemlerine ait düzenleyici, sınırlayıcı esasların belirlendiği TPKKH 32 Sayılı Karar’da, bugüne kadar günün koşullarına göre önemli birçok değişiklik yapıldı. Döviz geliri olmayanların dövizle borçlanmasına yasak getirildi, ihracat bedellerinin yurda getirilmesi zorunlu oldu, bazı sözleşmelerin dövizle yapılaması yasaklandı.

BURAYA NASIL GELİNDİ?

Bu yıl yaşanan kur sorunu (riski) ve finansal sıkıntı karşısında üç önemli düzenleme (tedbir) yapıldı. Birincisi, döviz geliri olmayanların döviz kredisi kullanamayacaklarına sınırlama getirildi. İkincisi, 10 yıldır serbest tasarrufa bırakılan yurtdışı ihracat bedellerinin geçici (altı aylık) bir süre için yurda getirilmesi ve bankalara satılarak TL ye çevrilmesine yönelik zorunlu düzenleme hayata geçirildi. Üçüncüsü ise, 13 Eylül 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 85 No.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle iki maddelik önemli bir düzenleme yapıldı. 1. İlgili Kararın 1. Maddesiyle, 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kararın 4 üncü maddesine aşağıdaki bent eklendi. “g) Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.” 2. İlgili Kararın 2. Maddesiyle, 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karara aşağıdaki Geçici madde eklendi. “Geçici Madde 8 – Bu Kararın dördüncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir.” Ancak konu kamuoyunda çok farklı tartışma ve görüşlere yol açtığı gibi ilgililerin kafası da karıştı, bazı sektörler tarafından ciddi tepkiler gösterildi. Son ekonomik gelişmeler nedeniyle piyasaların tansiyonu zaten çok yüksekti, bu düzenleme tansiyonu daha da yükseltti. Düzenlemenin haklı yanı vardı, piyasanın da haklı talepleri vardı. Para Dergisi’nin geçen ay yayınlanan 38’inci sayısında “Dövizle Sözleşme Dönemi Kapandı” başlıklı yazımızda, konuyu işlemiş ve konu hakkında bazı tereddütlerle birlikte tartışmalı konulara ve beklentilere yer vermiştik.

TEREDDÜTLER, TANIMLAR

Düzenleme hakkında; sorular, sorunlar, tereddütler ve tartışmalar devam ederken, “bakanlıkça belirlenen haller dışında” cümlesi ile özellikle “istisna” hallerinin bir an önce belirlenmesi önem arz ediyordu. Nitekim, düzenlemeye ilişkin Bakanlıkça 17 Eylül 2018 tarihinde yayımlanan basın duyurusunda, “…döviz cinsinden girdi maliyetler veya yükümlülükler değerlendirmeye alınacak olup, düzenlemeye ilişkin kapsam, ekonomik faaliyeti sıkıntıya sokmayacak şekilde, ilgili kamu kurumlarımızın ve diğer paydaşların görüşleri de dikkate alınarak en kısa süre içerisinde belirlenecek ve Bakanlığımız tarafından duyurulacaktır…” açıklaması yapıldı. Bu açıklamanın ardından çok geçmeden beklenen tebliğ, önce taslak olarak kamuoyuna sunuldu, ardından ise 6 Ekim 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu Tebliğ ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yaptıkları/yapacakları sözleşmelerin, başta kapsam ve istisnalar olmak üzere, hangilerini döviz veya dövize endeksli düzenleyemeyecekleri, hangilerini döviz veya dövize endeksli düzenleyebilecekleri konusu aşağıdaki şekilde açıklığa kavuşmuş bulunuyor. Burada öne çıkan birkaç tanımın açıklanmasına ihtiyaç duyuluyor:

- Türkiye’de yerleşik kişiler: Yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler.

- Döviz: Efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev’i hesap, belge ve vasıtaları olarak tanımlanıyor.

- Menkul kıymetler: Sermaye ve para piyasalarında işlem gören her türlü Türk ve yabancı menkul kıymetleri (menkul kıymet yatırım fonu katılma belgesi bu Karar’ın uygulanmasında menkul kıymet olarak mütalaa olunur).

- İş (hizmet) sözleşmesi: Bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesiyle oluşan sözleşmedir. Diğer bir ifadeyle, İşçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

- Eser sözleşmesi: Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
 

DÖVİZLE DÜZENLENEMEYECEK SÖZLEŞMELER

- Gayrimenkul satış sözleşmeleri: Türkiye’de yerleşik kişiler, kendi aralarında akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dahil yurtiçinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

- Gayrimenkul kiralama sözleşmeleri: Türkiye’de yerleşik kişiler, kendi aralarında akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dahil yurtiçinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

- İş akdi sözleşmeleri: Türkiye’de yerleşik kişiler, yurtdışında ifa edilecekler dışında kalan, kendi aralarında akdedecekleri, iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

- İş makineleri dâhil taşıt satış sözleşmeleri: Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt satış sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

- Finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri: Finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.

- Danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmeleri: Türkiye’de yerleşik kişiler, kendi aralarında akdedecekleri, aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,

b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan ve yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmeleri.
 

DÖVİZLE DÜZENLENEBİLECEK SÖZLEŞMELER

- Kapsam dışında kalan menkul (mal) satış sözleşmeleri.

- Bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri.

- Gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri.

- Gemilerin inşası, tamiri ve bakımı dışında kalan eser sözleşmeleri.

- Yurtdışından temin edilen kredilere ilişkin 17 ve yurtiçinden temin edilen kredilere ilişkin 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri.

- Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmeleri.

- Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmeler.

- Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası antlaşmaların ifası kapsamında olmak kaydıyla; yüklenicilerin üçüncü taraflarla akdedeceği gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmeler.

- Hazine ve Maliye Bakanlığının 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmeler.

- 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçları işlemleri.

- Havayoluyla yolcu, yük veya posta taşıma faaliyeti işlemleri.

- Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmeleri.

- Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışındaki şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile doğrudan yada dolaylı olarak sahipliklerinde bulunan şirketlerle ilgili işlemleri.

- Kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler.
 

13 EYLÜL 2018 ÖNCESİ SÖZLEŞMELER

Karar uyarınca, akdedilecek sözleşmelerde istisna kapsamına alınan, ancak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisnadır. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan iş makineleri dâhil taşıt kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır. Yani, bu sözleşmeler dövizli düzenlenmiş ise, sözleşmenin süresi sona erinceye kadar dövizli olarak devam eder. Ancak karar uyarınca; sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.

- Eski sözleşmeler yeniden düzenlenirken uyulması gereken hususlar: Karar uyarınca, sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerin taraflarca yeniden belirlenecek şartlarda, 13 Eylül 2018 tarihinden geçerli olmak üzere, en geç 30 gün içerisinde yenilenmesi zorunludur.

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesi kapsamındaki sözleşmeler, Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının, 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.

- Eski dövizli sözleşmeler kapsamında alınmış vadeli çekler ve alacaklar: Bu fıkra hükmü, bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için uygulanmaz. Diğer bir ifadeyle, bundan böyle dövizle düzenlenemeyecek ancak 13 Eylül 2018 tarihinden önce düzenlenmiş eski sözleşmeler karşılığı alınmış vadeli çekler ile henüz tahsil edilmemiş alacakların döviz cinsinden tahsiline devam edilecek.

- Eski (İstisna) sözleşmelerde tarafların talebinin dikkate alınması: Karar uyarınca, istisna tanınan ve tarafların mutabakatıyla yeni yapılacak sözleşmelerin Türk parası cinsinden yapılmasını, mevcut döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesi uyarınca Türk parası olarak yeniden kararlaştırılmasının talep edilmesi durumunda, sözleşmelerde yer alan bedeller Türk parası cinsinden kararlaştırılır. Sonuç olarak; başlangıçta kapsamı çok geniş olarak yorumlanan kararname, daha sonra çıkarılan tebliğ ile hem kapsamı daraltıldı hem de birçok tartışmalı konuya (damga vergisi hariç) cevap verdi. Burada önemli olan, bundan böyle döviz veya dövize endeksli düzenlenemeyecek çok az sayıdaki işlemin dışında, başta menkul mal ticareti olmak üzere birçok işlemin eskiden olduğu gibi döviz veya döviz cinsinden yapılabileceğinin bilinmesidir. Son söz, meteorolojik anlamda bu kış çok soğuk geçebilir ancak, anlaşılan piyasalar ekonomik anlamda bu kışı sıcak geçirebilir. Kışın soğukta kalır hastalanmazsınız, ancak yazın sıcaktan terler hastalanabilirsiniz. Ekonomi de böyledir, onun da mevsimleri vardır, dikkatli olmak lazım. Yazı yaz tadında, kışı kış tadında yaşamak dileğiyle iyi hafta dileklerimle

TALHA APAK
Yeminli Mali Müşavir (YMM)