15 Mayıs 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 1106 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) oranlarında değişikliğe gidildi. Yapılan değişiklik son dönemde gerek dövize olan talebin azaltılması gerekse bütçe gereksinimlerinin getirdiği bir ihtiyaç gibi görünüyor.
 

Yapılan değişiklik ile; kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden binde 1 oranında BSMV uygulanması getirildi. Kararda belirtilen bazı kambiyo işlemlerinde is BSMV oranı sıfır olarak belirlendi. İstisna tutulan işlemler; 
 

  • ​Bankalar ile yetkili müesseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları.
     
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yapılan kambiyo satışları,
     
  • Döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak döviz kredisi kullanan ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları,
     

olarak belirlenmiş durumda. 
 

Öte yandan, hatırlayacağımız gibi 2018 yılının Eylül ayında yapılan bir düzenleme ile İhracatçıların ihracat bedellerini ihracatı izleyen 180 gün içinde yurda getirmesi ve yurda getirilen ihracat bedelinin yüzde 80'inin bir bankaya satılarak Döviz Alım Belgesi (DAB) alınması zorunlu tutuldu (Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar İlişkin Tebliğ – Tebliğ No: 2018-32/48). Bu uygulamanın süresi 6 ayken, geçtiğimiz Mart ayında yayımlanan 2019/32-53 No.lu Tebliğ ile uygulamanın süresi 6 ay daha uzatıldı. ​
 

15 Mayıs'ta yürürlüğe giren yeni BSMV düzenlemesinin ihracat bedellerini yurda getirip bozdurma yükümlülüğü olan ihracatçılar için ilave bir yüke dönüştüğünü gözlemliyoruz. İhracatçılar uygulamada yurda getirdikleri dövizi bankada bozdursalar dahi, döviz yükümlülükleri için döviz tutmak zorunda olduklarından, bankalardan eş zamanlı olarak yeniden döviz satın alıyorlar. Dövizi bozdurduktan sonra yeniden dövize dönme aşamasında bankaların uyguladıkları ek BSMV ihracatçılar için ceplerindeki paranın binde 1'i oranında bir ilave yükün ortaya çıkması anlamına geliyor.
 

İçinde bulunduğumuz ekonomik ortam, ülkenin döviz kazandırıcı faaliyetlerin desteklemesini zorunlu kılıyor. Ancak, döviz kazandırıcı faaliyetlerin en başında gelen ihracat sektörümüzün ithalat ve diğer dövize bağlı mal ve hizmet ödemeleri nedeniyle, ihracatçının döviz geliri kadar döviz yükümlülüklerini de yönetme ihtiyacı bulunuyor. Bu durum dikkate alındığında, ihracat dövizini yurda getirerek ülkeye döviz transferini sağlayan ihracatçının, bu dövizi Türk Lirasına çevirme zorunluluğu nedeniyle ilave bir vergi yükü ile karşılaşmasının önlenmesi gerekiyor.    
 

Sorumlu Vergicilik yaklaşımımızla; ihracatçılarımızın mevcut kambiyo mevzuatının kendilerine getirdiği yükümlülükleri yerine getirirken ilave bir BSMV yüküne katlanmalarının önlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, Türk Parası Kıymetini Koruma mevzuatı kapsamında ihracat bedellerini yurda getirerek bozduran ihracatçının aynı gün içinde ve aynı tutarda yaptığı döviz alımlarında BSMV oranının sıfır olarak uygulanması ya da yurda döviz getirilmesinin yanında dövizin ayrıca Türk Lirasına çevrilme zorunluluğunun kaldırılması gibi alternatif çözümlerin değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 

KPMG | M. Yavuz Öner