Artan konkordato taleplerine karşılık, mevzuatta değişikliğe gidilerek, başvuru ve komiserlik koşullarında düzenlemeler yapıldı. Yeni süreçte, konkordato komiserlerinin sorumluluğu arttı…

İCRA İflas Kanunumuzda (İİK) uzun yıllardır yer almasına rağmen pek uygulanmayan konkordato, ekonomideki olumsuz gelişmeler ve şirketlerin finansal sıkıntıları sonucu ilk olarak 2018 sonlarına doğru zirve yaptı. Görünen o ki 2019’da da piyasaların gündeminde olacak. Konunun fazla talep görmesi ve uygulamada yaşanan bazı sorunlar dikkate alınarak, ilgili mevzuat en son 19 Aralık 2018 tarihli 7155 Sayılı Kanun ile değişikliğe uğrayarak, başta konkordato talep edenler ve atanacak komiserlere ilişkin şartlarda önemli düzenlemeler yapıldı. 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun ilgili bazı maddeleri şöyle değiştirildi: MADDE 13 - 2004 sayılı Kanunun 286’ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi şu şekilde değiştirilmiştir. “e) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca (KGK) yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda “makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.” MADDE 14 - 2004 sayılı Kanunun 287’nci maddesinin üçüncü fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere şu cümle eklenmiştir. “Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir.” MADDE 15 - 2004 sayılı Kanunun 290’ıncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları şu şekilde değiştirilmiştir. “Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilir. Listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması zorunludur. Ayrıca, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, komiser olarak görevlendirilebilecek, yetkilendirilmiş bağımsız denetçileri liste hâlinde bilirkişilik bölge kurullarına bildirir. Listede görevlendirilecek komiser bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir kişi eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamaz. Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile komiserliğe ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
 

YÖNETMELİK YAYIMLANDI
 

Yukarıda belirtilen yasal değişiklik kapsamında, Adalet Bakanlığı’nca 30 Ocak 2019 Tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle, başta konkordato komiserliğinin şartları olmak üzere, alacaklılar kurulunun usul ve esasları da açıklığa kavuşmuş oldu. İlgili yönetmelikte, özetle şu önemli hususlar yer alıyor: “Komiserin nitelikleri, komiserin görevlendirilmesi, komiserin yasaklılık sebepleri ve yasak işler, komiserlikten kaçınma ve ayrılma sebepleri, komiserin yükümlülükleri, komiserin bilgi ve belge temini ile iletişimi.” Yönetmelikte ayrıca, atanacak komiserleri için eğitim zorunluluğu ve eğitim şartları da özetle şu şekilde sıralanmış bulunuyor: “ Temel eğitim, yenileme eğitimi, katılım belgesi, komiserlik eğitiminden muaf tutulacaklar, eğitim kuruluşlarına izin verilmesi ve izin süresinin uzatılması, eğitim kurumlarının bilgi verme yükümlülüğü, eğitim kuruluşuna verilen iznin iptali, eğitim kuruluşunun denetimi.”
 

DAHA ÇOK KONUŞACAĞIZ
 

Konkordato komiseri olmak isteyen uzman kişilerin ilgili kanun ve yönetmeliği çok iyi yorumlayarak, şartları taşımaları halinde ilgili Asliye Ticaret Mahkemelerine başvurmaları gerekiyor. Başvurular ilgili mahkemelerce değerlendirildikten sonra atamalar gerçekleşiyor. Son altı aydır, piyasada konkordato konuşuluyor. Kimine göre faydalı, kimine göre zararlı bir uygulama. Kimine göre iyi niyetliler, kimine göre kötü niyetliler bu yola başvurdu. Ancak, ben uygulamanın içerisinde birisi olarak diyorum ki; bu sistem iyi niyetlileri kurtarır, kötü niyetlileri ise batırır. Belli bir süre sonra iyi niyet de yeterli olmuyor, borca batıklıktan kurtulmak için çaba da sarf etmek gerekiyor. Aksi halde, sonu iflasa gidiyor. Bu da, beraberinde birçok firmayı batırmak demek oluyor. Süreçte, komiserlik görevini yürütenlerin görevleri ve verecekleri raporlar da çok önemli. İlgili mahkemeler, komiser raporlarına göre, devam veya tamam (iflas) kararı verebiliyor. Not: Rahat okunması ve de anlaşılması için, yazılarımı genellikle kısa ve öz tutmaya, tek sayfaya sığdırmaya çalışıyorum. Ancak, bazı konuları (konkordato gibi) tek sayfaya sığdırmak her zaman kolay olmuyor. Çoğu zaman kısa ve öz yazdığım için olumlu, bazen de tepki mailleri alıyorum. Anlaşılan, konkordato gibi konuları birkaç yazıda yazmaya devam edeceğiz. İyi hafta sonları…__