23 Şubat 2024 tarihli bir yazımda “ENFLASYON DÜZELTMESİ YA BEKLENENİ VERMEZSE!” başlığını kullanmış ve yazıda özellikle şunları yazmıştım;

Biliyorsunuz, Türkiye maalesef tasarrufları yetmeyen ve yatırım yapmak mecburiyetinde olan bir ülke. Benim bildiğim, firmaların büyük kısmının sermaye yetersizliği var. Bu yüzden borçla yatırım yapıyorlar ve borçla çalışıyorlar. Bu firma sahiplerini bizler de tebrik ediyoruz.

Ancak, enflasyon düzeltmesinde özsermaye ile çalışanlara enflasyon düzeltmesinin tesiri daha çok kârı azaltıcı şekilde. Oysa özsermayeniz yetersiz ve borçla çalışıyorsanız, kârınız daha da artmış oluyor. Bu durumda enflasyon düzeltmesi, bu firmaların kârının ve dolayısıyla vergilerinin artmasına sebep olacak. Hatta, vergilerini bile zor ödeyecek hale gelecekler diye düşünen meslektaşlarımız var.

Neyse ki, araştırmama aldığım cevaplarla gönlüm biraz olsun rahatladı. Maliye Bakanlığı, yaptığı çalışmalar ve analizlerle firmaların güç duruma düşmeyeceğini hesaplamış.

Bu durumda, 2024 yılının geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılması da önlenirse sonuçların iyi olacağını düşünüyorum. İnşallah düşündüğüm gibi olur.

Ya aksi olursa ne olur?

İşte o zaman yandı gülüm keten helva.

23 Şubat 2024 tarihli yazımda bunları yazmıştım. O tarihten sonra ne oldu bir bakalım.

a. 2024 yılı İlk geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi uygulanmamasına karar verildi ve bu karar yayınlandı. Uygulamaya geçecek.

b. Yıl sonuna kadar olan geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulanacak.

Yazılarımı takip eden meslektaşlarım bilirler.

2005 yılından itibaren yeniden değerleme yapılması durdurulunca bilançoların bozulduğunu, yeniden değerleme veya enflasyon düzeltmesinin uygulanması gerektiğini savunmuş ve ilgili ve yetkililerden bu konuda görev yapmalarını yazılarımda talep etmiştim.

İlgili ve yetkililer 2020 yılına kadar kulaklarının üstüne yattılar ve gerek benim ve gerekse bu konuda yazanların taleplerini tabii duyamadılar. Halbuki kulaklarının üstüne yatmamaları gerekiyordu. Tabii kulaklarının üstüne yatınca bizim bu taleplerimizi duyamadılar. Herhalde 2021 yılında bir şekilde duydular ve ondan sonra bazı düzenlemeler başladı. Mesela yeniden değerleme uygulaması kalıcı hale geldi.

Ayrıca 2023 yılında enflasyon düzeltmesi de uygulanmaya başladı.

Bunlar güzel gelişmelerdi.

Ancak, enflasyon düzeltmesi 2024 yılından itibaren devamlı uygulamaya geçirildi. Ancak uygulama kuralları 2023 yılı kurallarından farklı.

2024 yılı ve devamında uygulanacak enflasyon düzeltmesi kuralları doğru değil ve ülkemiz ekonomisi ve firmaların sermaye yapısı açısından çok tehlikeli.

Şubat 2024’teki yazımda da belirttiğim gibi ülkemiz firmalarının birçoğu sermayesi yeterli olmayan ve banka kredisine dayanan firmalar. Özsermaye yerine banka kredisi kullanılması halinde ENFLASYON DÜZELTMESİ YAPILDIĞINDA FİRMALAR FİKTİF OLARAK KÂR ETMİŞ OLACAK VE OLMAYAN BİR KÂRIN VERGİSİNİ VERECEKLER VE BİRÇOK FİRMA İFLAS ETME DURUMUNDA KALACAK.

Hiçbir meslektaşım veya ilgili ve görevlinin “enflasyon düzeltmesi kuralları böyle, böyle uygulanmalı demesini ise kabul etmiyorum. Eğer enflasyon düzeltmesi kuralları bu şekilde olsa idi 2023 yılı enflasyon düzeltmesinde de firmaların kârlı çıkması ve bunun vergisini vermeleri gerekirdi. Oysa 2023 yılı enflasyon düzeltmesinde enflasyon düzeltmesi sonuçları bir kararla 698 hesapta toplanarak firmaların enflasyon düzeltmesi vergisi vermeleri önlenmiş oldu. Demek ki bu yapılabiliyormuş.

2024 ve devamı dönemlerde de enflasyon düzeltmesi sonucunda fiktif kâr çıkması önlenmeli, bu fiktif kârların sermayeye ilave edilmesi sağlanmalı ve firmaların batması önlenmelidir. Aksi takdirde Türkiye’de dünyaya acı bir örnek çıkacak ve firmaların patır patır iflas etmeleri durumu ile karşılaşacağız.

İnşallah ben bu düşüncelerimde yanılıyorumdur diyorum ve meslektaşlarım ile devletin yetkililerin bu ikazımı ciddiye almalarını diliyorum.