Günümüz sözde modern toplumlarında yaşanan her türlü teknolojik ve  sosyo-ekonomik gelişmelerin artışı hayatı kolaylaştırmasına rağmen stres gibi, depresyon gibi geçmişte adı bilinmeyen birçok hastalığında ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir.

Bu makale de bahsedeceğimiz konu da bu hastalıklardan bir başkası olan ve hayatımızı bazen kabusa çeviren Procrastination adıyla literatüre girmiş ve dilimize erteleme hastalığı olarak yerleşen davranış şeklidir.

Hayatımızda daha küçük bir çocukken verilen görev ve ödevlerin ertelenmesiyle başlayan bu süreç  yıllar içerisinde alışkanlığa oradan da maalesef hastalık haline dönüşebilen erteleme davranışı, aslında en baştan çok ciddiye alınması gereken bir konudur.

Haklısınız ara sıra hepimizin yapmamız gereken işleri ertelediği, başka bir zamana ötelediği olmuştur. Ancak bu durum sürekli bir hal aldıysa , eğer her işimizi ertelemeye başladıysak ve  bu durum günlük işlerimizi engelleyecek noktaya ulaşmışsa artık kâbus başlamış demektir.

O halde bir tanım yapmak gerekirse ;

Erteleme hastalığı “Procrastination” ; Kişinin yapması gereken işi, zamanı, enerjisi ve imkanı olmasına rağmen, süresiz ve sayısız olarak defaten yapmaktan kaçınması, harekete geçip işi yapmak yerine “ya yapacağım ama elim gitmiyor, ayağım gitmiyor” şeklinde bahaneler üretmesi, ağırdan alma, işe başlamak yerine her seferinde başka bir şey yapma ihtiyacı hissetme, işi yapmaya teşebbüs etmek yerine her seferinde yeni yeni  bahaneler ve kaçış yolları bularak sonunda kendini öfke ve stres altına sokma davranışı şeklinde açıklanabilir.

     O halde "Neden erteliyoruz?" diyelim, "Nasıl başa çıkarız?" konusunu sonraya bırakalım.
 

Motivasyon eksikliği duyuyor olabilir misiniz ?

Çevreniz tarafından sürekli eleştiriye maruz kalıyor olabilir, savsak, gevşek, rahat ve üşengeç gibi yakıştırmalara maruz kalmak motivasyonunuzu düşürüyor olabilir İlgi alanınız dışında yer alan konu veya işlerde  beceri eksikliğiniz olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Bu da motivasyonunuzu düşürüyor olabilir.

Mükemmeliyetçi bir kişi olabilir misiniz?

Gerçekte çok güzel bir özellikmiş gibi görünür ama kişide farkında olmadan mümkün olmayana ulaşma çabasına dönüşür. Kişi hata yapmamak adına, en iyisine ulaşmak için sürekli erteler. Bu özellikteki kişiler kendilerine zarar verdiğinin farkına varmazlar.

Kişiliğinize, karakterinize uygun olmayan iş yapıyor olabilir misiniz?
Pek çok kişi iş tatminsizliğini fark ettiği halde, ne yapmak istediğini, hangi işte başarılı olabileceğini bilemediği için artık zaman geçti, geri dönüşü yok diye düşünerek çalışma hayatında da özel hayatında da mutsuz olur.
 

Başaramama, bitirememe kaygısı yaşıyor olabilir misiniz?

“Ya başaramazsam”, ”ya bitiremezsem” fobisi yaşıyor olabilirsiniz. Bu da sizi çok  istediğiniz halde bir şeye başlamanıza ve sahip olduğumuz potansiyelin çok altında performans göstermenize sebep olabilir.

Zamanı kötü yönetiyor olabilir misiniz ?

Zamanı doğru kullanmayan kişiler gerek okulda, gerekse iş ve özel  hayatlarında sürekli güçlükle karşılaşırlar.

Erteleme Hastalığı ile Nasıl Başa Çıkabiliriz ?

Hayatımızın her alanında karşımıza çıkan pek çok problemde olduğu gibi erteleme hastalığı ile mücadele eden kişilerin de yapması gereken ilk iş hastalığı kabul etmek ve üstüne gitmektir.

Yapılması gerekenler gerçekte çok basit olmakla birlikte en önemlisi kararlılıktır. Her psikolojik hastalık gibi erteleme hastalığı tedavisi de , kişinin iç dünyasında (kafasında)  başlayan bir süreçtir. Eğer bu durum başarılamıyorsa bir uzmandan profesyonel yardım alınması gerekmektedir.

Tavsiyeler :

  • İşin ertelenmesine sebep olabilecek televizyon, telefon ve tablet gibi dikkat dağıtabilecek teknolojik aletleri, işi yapmak için planlanan zamandan çok önce kapatın.
  • Güne erken başlayın ve gün içinde en iyi verimli olduğunuz zamanı tespit edin.
  • Planlanan zaman içinde yapılan işe odaklanın, ara ara  molalar verin, dilediğinizce dinlenin.
  • İşleri en önemliden başlayarak, özellikle büyük zaman gerektiren işleri bölümlere ayırın.
  • İş bitiminde kendinizi ödüllendirin.
  • Neden sonuç ilişkisi kurun. Bu işi neden yaptığınızı sonuçta ne kazandıracağını unutmayın.
  • Günlük, haftalık, aylık hedefleriniz olsun. Hedeflerinize ulaştığınızdaki yeni hedefleriniz olsun. Kendinizi amaçsız bırakmayın.
  • Sağlıklı beslenin, spor yapın, yeterince dinlenin, gerektiği kadar uyuyun.
  • En önemlisi karar verin ve başlayın, ilk başlarda başaramasanız bile vazgeçmeyin.

Faydalı olması ümidiyle...
 

ÖZKAN ÇİNAR
Mali Müşavir/SPK Denetçisi