Gayrimenkul piyasasında satışların daralmasıyla birlikte pek çok müteahhit ve inşaat şirketi başlayacakları hatta başladıkları inşaat projelerini durdurmuşlar ya da yaptıkları harcamalar karşılığında başka müteahhit ve inşaat şirketlerine devretmek suretiyle söz konusu projeden çıkmaya başlamışlardır.

Projeden teknik olarak çıkmak devir ile mümkün ve kolay iken, bunun bir de vergi mevzuatı boyutu var ki, işte burası biraz karışık ve sıkıntılı.

Uygulamada, genellikle bu gibi durumlarda fiilen başlanılmayan inşaat projeleri ile ilgili olarak yapılan harcamalar, projenin devredildiği yeni müteahhit veya inşaat şirketine dekont edilmek suretiyle aktarılmakta, fatura düzenlenmemekte ve KDV yönünden herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Bu şekilde uygulama yapılmasının nedeni ise, bu devir işleminin bir yansıtma olarak görülmesidir.

Hemen akla şu soru gelebilir: Fiilen başlanılmayan inşaatla ilgili ne tür harcamalar yapılmış olabilir? İnşaata fiilen başlanılmadan önce çok sayıda ödeme ve harcama yapılmaktadır. Bu harcama ve ödemeler ise işin doğası gereği yapılması gereken harcamalardır, en azından keyfi nitelikteki harcamalar değildir. Örneğin, belediyelere yapılan inşaat harcı, toprak açma harcı, esenlik kurumları ödemesi, proje tasdik harcı, kanal katılım payı gibi ödemeler.

PEKİ, Yapılan Bu İşlem Bir Yansıtma Olarak Kabul Edilebilir Mi? Yansıtmanın Bir Tanımı Var Mı?

Yansıtma işlemi, basit olarak başkası adına yapılan masrafların ilgilisine aktarılması olarak tanımlanmaktadır. Ancak, bugüne kadar Maliye Bakanlığı tarafından yapılmış bir yansıtma tanımı bulunmamaktaydı. Nihayet Bakanlık, Vergi Kanunları yönünden yansıtma tanımını yaptı. Artık yansıtmanın Maliye Bakanlığı tarafından yapılmış resmi bir tanımı var.

Maliye Bakanlığı’nın Yaptığı Yansıtma Tanımı Nasıl?

Maliye Bakanlığı vergi uygulamasında yaşanan tereddütler ve görülen lüzum üzerine vergi uygulamasında yansıtmadan ne anlaşılması gerektiği hususunu bizzat yansıtmanın tanımını yapmak suretiyle açıklığa kavuşturmuştur. Ancak, söz konusu tanımı, Genel Tebliğ yada Sirküler düzeyinde değil, özelge ile yapmış bulunmaktadır.

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı  yansıtmayı aşağıdaki şekilde tanımlamıştır:

“Yansıtma;

- Ticari faaliyet kapsamında bir işlemin yapılmaması,

- Yapılan iş ve işlemlerde bir gelir elde etme veya kar ve zarar beklentisini taşıyacak herhangi bir unsurun bulunmaması,

- Yasal uygulamalar nedeniyle muhatap olunan ya da diğer bir işletme adına ödeme veya tahsilat yapılması

durumlarında, yapılan ödeme veya henüz ödeme yapılmamışsa tahakkuk eden bedellerin asıl muhatabına aktarılmasıdır.” (MB. GİB. Kayseri VDB’nin 10/02/2016 tarihli ve 50426076-125[28-2014/20-234]-30 sayılı özelgesi)

Maliye Bakanlığı, Fiilen Başlanılmayan İnşaatın, Yapılan Harcamalar Karşılığında Başka Bir Firmaya Devrini Yansıtma Olarak Kabul Etmemekte, Ticari Hizmet Sunumu Olarak Değerlendirmekte, KDV Hesaplanmasını ve Fatura Düzenlenmesini Zorunlu Tutmaktadır.

Maliye Bakanlığı,

Kat Karşılığı/Hasılat Paylaşımı  inşaat sözleşmelerine konu fiilen başlanılmayan inşaatla ilgili olarak yapılan giderlerin, başka bir mükellef adına veya hesabına yapılmadığı, söz konusu giderlerin anılan inşaat sözleşmelerinin gereği olarak yapılan harcamalardan olduğu gerekçesiyle, anılan giderler karşılığı yapılan iş devirlerini yansıtma olarak kabul etmemekte, ticari faaliyet kapsamında gerçekleştirilen bir hizmet sunumu olarak değerlendirmekte, devir tarihinden itibaren  yedi gün içerisinde devir bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerektiği

görüşünde bulunmaktadır.

Maliye Bakanlığı’nın konu ile ilgili görüşünü yansıtan özelgesinin tam metni önemine istinaden aynen aşağıdadır:

“T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Tarih       : 10/02/2016

Sayı         : 50426076-125[28-2014/20-234]-30

Konu        : Fiili olarak başlamayan inşaatın, yapmış olduğunuz harcamalar karşılığında başka bir firmaya devrinde KDV ve belge düzeni hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; şirketinizin kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde yapımına başlayacağı inşaat için ruhsat almak üzere başvuru yaptığı, SGK işyeri numarası tesis edildiği, belediyelere inşaat harcı, toprak açma harcı, esenlik kurumları ödemesi, proje tasdik harcı, kanal katılım payı gibi ödemeler yaptığı, ancak fiili olarak inşaata başlamadan söz konusu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin başka bir firmaya yapmış olduğunuz giderler karşılığında devredildiği, bu giderler karşılığında yansıtma faturası mı veya devir faturası mı düzenleneceği ayrıca, katma değer vergisi (KDV) hesaplanırken sadece KDV li giderler için mi yoksa tamamı için mi hesaplanacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

I- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

- 4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak ve işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği

hüküm altına alınmıştır.

Özelge talep formunun incelenmesinden, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili yapılan giderlerin başka bir mükellef adına veya hesabına yapılmadığı, söz konusu giderlerin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gereği olarak yapılan harcamalardan olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ve bu sözleşme gereğince yapılan işlerin üçüncü şahıslara devri ticari faaliyet kapsamında gerçekleştirilen bir hizmet sunumudur.

Buna göre, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşme gereğince yapılan işlerin şirketiniz tarafından üçüncü şahıslara devri Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesi gereği katma değer vergisine tabi olacak ve devir işlemine ilişkin bedel üzerinden genel oranda (%18) katma değer vergisi hesaplanacaktır.

II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların aynı kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden (fatura, gider pusulası, serbest meslek makbuzu vb.) herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Aynı Kanunun 229 uncu maddesinde, fatura, "satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika" şeklinde tanımlanmıştır.

Diğer taraftan, yansıtma; ticari faaliyet kapsamında bir işlemin yapılmaması, yapılan iş ve işlemlerde bir gelir elde etme veya kar ve zarar beklentisini taşıyacak herhangi bir unsurun bulunmaması, yasal uygulamalar nedeniyle muhatap olunan ya da diğer bir işletme adına ödeme veya tahsilat yapılması durumlarında, yapılan ödeme veya henüz ödeme yapılmamışsa tahakkuk eden bedellerin asıl muhatabına aktarılmasını ifade etmektedir.

Bu itibarla, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşme gereğince yapılan işlerin şirketiniz tarafından üçüncü şahıslara devri işleminin yansıtma olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, devir tarihinden itibaren yedi gün içerisinde devir bedeli üzerinden fatura düzenlemeniz gerekmektedir.”

Bu nedenle, yapılan harcamalar karşılığında gerçekleştirilen iş ve proje devirlerinde, ileride cezalı durumlarla karşılaşmamak bakımından Maliye Bakanlığı’nın bu görüşünün dikkate alınmasında fayda görüyoruz.