Maliye’nin gönderilen yazıda özetle “Mal aldığın tedarikçinin vergi borcu var, o ödemedi sen öde” denilmiş... Mal aldığı tedarikçisinin ödemediği vergi borcu, mağdur şirketten (müşteriden) istenmiş. 7 günlük sürede Maliye’ye “borcum yok” veya “şu kadar TL tedarikçime borcum var, onu da Maliye’ye ödüyorum” şeklinde cevap verilmemesi oldukça pahalıya patlamış.

Mağdur şirketin gerçekte tedarikçisine borcu da yokmuş. Ama 7 gün içinde cevap vermeyi ihmal etmiş. 7 gün geçtikten sonra da olsa, Maliye’ye “tedarikçisine borcu olmadığını” bildirmiş. Süresi geçtiği için bu bildirimi dikkate almayan Maliye, tedarikçisinin vergi borcu için ‘mağdur-müşteri şirkete’ bu kez ödeme emri göndermiş.

Mağdur şirket konuyu yargıya taşımış... Danıştay mağduriyeti giderecek şekilde “ödeme emrinin iptaline” karar vermiş. (Danıştay 4. Daire, E. 2010/8630, K. 2013/4481, T. 10 Haziran 2013) 
 

Kararda ayrıca;

- Maliye tarafından şirketin tedarikçisine borcu olduğuna ilişkin somut bir tespitin yapılmadığı,

- Bu tespitlerin yapılmış olması halinde dahi haciz uygulanabilecek ve sonrasında ödeme emriyle istenebilecek olan tutarın, alacaklının tüm vergi borcu kadar değil, tespit edilen hak ve alacak tutarı kadar olabileceği de vurgulanmış.

Aslında bu riskleri geçen yazımızda Danıştay kararının tarih ve sayısını da vererek ve daha çok vergi borçlusu (tedarikçi) açısından ele almıştık. Ancak yargı kararının ayrıntılarına yer verememiştik. Maliye’nin tahsilat birimleri son dönemde çok sayıda işletmeye yazı (haciz bildirimi) gönderiyor. Maliye’nin de, işletmelerin de gündeminde olan ‘haciz bildirimi yazıları’ konusuna ayrı bir özen gerekiyor. İşletmelerin yazıda adı geçen tedarikçilerine borcu olmasa da, yazıya süresinde cevap vermediklerinde ağır bedeller ödüyorlar.  Sonrasında masraf da yapılarak menfi tespit davası açılması yoluyla borcun olmadığının ispatı mümkün olsa da, hem dava açmak işlemi durdurmuyor hem de davanın sonuçlanması zaman alıyor.

İşletmelerin yargı süreci sonunda lehlerine sonuç elde edebilme ihtimalleri güçlü olsa da, hiçbir durumda zaman kaybı telafi edilemiyor.
 

Haciz bildirimine 7 gün içinde, ödeme emrine 15 gün içinde dönülmeli.

Yukarıda bahsettik... Haciz bildirimine cevap için, yazıyı tebliğ alanların 7 gün içinde Maliye’ye dönmeleri gerekiyor. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna (AATUHK- Md. 79) göre işlemler yürütülüyor. Aynı yasanın 58.nci maddesinde ise ödeme emrine itiraz için 15 günlük süre tanınıyor. Ödeme emrine itiraz için belirlenmiş süre de öteden beri 7 günken,  2017 sonunda (7061 sayılı yasa) 15 güne çıkarılmıştı.

Aynı yasada; ödeme emrine itiraz ve haciz bildirimine cevap için farklı süreler belirlenmiş olması, uygulamada kafa karışıklığına neden oluyor. Nitekim bazı vergi dairelerince gönderilen yazılarda haciz bildirimine 15 gün içinde cevap verilmesi de istendi. Gelen haciz bildiriminde; 15 gün içinde cevabi bildirimde bulunulması istenen işletmelerin bu yazıdaki 15 günlük süreyi değil, yasada belirtilen 7 günlük süreyi dikkate alarak cevap vermeleri olası riskleri de kaldıracaktır.

2017 Kasım’da yapılan yasa değişikliği ile ödeme emrine itiraz süresi 7 günden 15 güne çıkarılmışken, haciz bildirimine cevap süresinin 7 gün olarak kalması tüm taraflarda duraksamaya hatta yanılgıya neden oluyor. Yasa değişikliği yapılarak; haciz bildirimine cevap için de sürenin 15 güne çıkarılması, uygulamadaki tereddütleri kaldıracağı gibi, sürelere uyumdaki aksaklıktan kaynaklı mağduriyetleri de sonlandıracaktır.

Ahmet KARABIYIK | Hürriyet