KDV İADE TEBLİĞİ YMM RAPOR İSTEMİN'DE KARŞIT BİLGİ VERME ŞİRKET YÖNETİCİLERİN TİCARİ SIR İFŞASI VE TAZMİNAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ

ÖZET:

Sermaye şirket ortakları ve yöneticileri şirketin hak ve menfaatleri korumakla yükümlüdürler. Kasten ya da ihmalen şirkete verilecek zararlardan şirkete ve paydaşlara karşı sorumlukları bulunmaktadir. Sermaye şirketlerinin menfaatleri korunmasının gereken işlemin en başında ticari ve üretim sırrı gelmektedir. Şirket ortakları ve yöneticileri sır saklama yükümlülüğü, sadakat borcundan doğan somut bir yükümlülük olup, müdürün görevi gereği, öğrendiği gizli bilgileri üçüncü kişilere açıklamaması gerektiğini ifade etmektedir. TTK da sır saklama yükümlülüğünden bahsedilmekle beraber, bir tanımı yapılmamıştır. Kanunun gerekçesinde, sır kavramının sürekli değişen bir kavram olduğu, kavramın öğreti ve içtihatlarla içeriğinin oluşacağı ifade edilmiştir. Gizlenmesi veya saklanması gerekli tüm bilgi ve belgeler sır kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Ticari sır, iş ve üretim sırrı kavramları da kişilik hakkı kategorisindedir. Ortaklık evraklarının yönetim kurul üyelerince, üçüncü kişilere verilmesi veya incelemesi, kopyaları alarak saklaması veya görev süresi bittikten sonra, bazı evrakların iadesinde kaçınması yasağı, kapsamına giren eylemlerdir. Sır saklama yükümlüğü, görevi sona erdiğinde de devam eder. KDV Uygulama Tebliği KDV İade YMM Rapor istemi nedeniyle karşıt inceleme adı altında, sır saklama yükümlülükleri bulunmayan YMM ‘lere verilecek firma tedarik ve satış bilgi bileşenleri üçünçü şahıslara sır ifşa kapsamına girmektedir. Doğacak zarardan dolayı ortaklara ve paydaşlara karşı sorumludurlar. Sır ihlali halinde, ortaklığa bağlı sadakatin zedelendiğini ileri sürerek, zarar tazmin talep edilebilmekteler. Yönetici ve müdürlerin görevden alınması, ortaksa ortaklıktan çıkarma nedeni olarak kabul edilmektedir. Hukuk devleti ilkesinin en önemli gereklerinde biri kuşkusuz kuralları uygulanacak devlet işlerini yürütecek olan yönetimin hukuk düzenine bağlı olmasının sağlanmasıdır. Yine hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi de, yasaların genel olması ilkesidir. KDV uygulama tebliğinde, KDV iadesi için istenilen YMM Raporu, mükelleflerin sanayicilerin ticari bilgi meteryal bileşenine yönelik sırları ifşasına neden olmaktadır. Mahsup için farklı, iade için farlı uygulama, genellik ilkesi ile de bağdaşmaz. Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Kamu hizmetleri hiçbir suretle kamu görevleri dışında başka birileri vasıtasıyla görünmeyeceği açıktır. Mükelleflerin KDV iade alacağının iadesi, bir kamu görevi ve işi olduğu açıktır. Mükelleflerin KDV iade alacağının iadesi bir kamu görevidir. Bu hizmeti başkasının vasıtasıyla yerine getirilmesinin isteminin, anayasaya aykırılığı açıktır. Hukuk devletinde, idarenin hukuka uygun faaliyet göstermesi; kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında, hukuk tarafından çizilen sınırlar içerisinde kalması, asıldır. Hukuka bağlı idare anlayışı, esas gereğidir. İdarenin eylemleri hukuka uygun olmak zorundadır İş ve eylemlerinden dolayı üçüncü şahısları mal ve haklarını zarar verici işlemlerde kaçınmak zorunda ya da tazmine yönelik sonuçlar doğurur. Alacak hakkı, mülkiyet hakkı kapsamında kişilerin temel haklarındandır. İdarenin yasalar tarafından verilen görevlerini gereği gibi yerine getirebilmesi için, örgütlenmiş ve hizmetin yürütülmesinin gerektirdiği araç, gereç ve personel, bu örgütün emrine vermiş olması; ayrıca hizmeti yürütecek personelin seçiminde ve yetiştirilmesinde gerekli özeni göstermiş olmasi gerekir. İdarenin mükelleflerin KDV iade alacağı idarenin içinde olmayan idarenin hiyerarşisi içinde görev yapmayan birileri vasıtasiyla vergi iadesinin gerçekleştirme koşulu hukuka aykırıdır. Hizmet kusurunun, kamu hizmetinin örgütlenmesindeki veya yürütümündeki eksiklikten kaynaklanmaktadir. Bu eksiklik, üç şekilde kendisini gösterir: Hizmetin hiç işlenmemesi, hizmetin geç işlemesi, ve hizmetin kötü işlemesidir.. İdarenin KDV iade alacağını zamanında yerine getirilmemesi veya YMM Raporu istenmesi hizmete kusur olarak tanımlanabilir. İdarenin kusurundan doğan zararlar, tazminatla yükümlüdür. Mükellef alacaklarının gecikmesi veya iadesinin gerçekleşmemesi mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle, idareye karşı tazminat talep hakkı doğurmaktadır.
Devamını Görüntülemek İçin Tıklayın....