Haber sitemizde 31 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan yazımızda; durduk yerde KDV Kanununda yapılan bir istisna düzenlemesinin kitapçıları şoka soktuğunu, kitap piyasasını karıştırdığını,

İstisnanın 1 Şubat 2019 tarihinde yürürlüğe gireceğini, fakat istisnanın kimler tarafından ve nasıl uygulanacağının belli olmadığını, KDV istisnasının uygulanabilmesi için 100 TL.lik bir alt sınır olduğunu, bu alt sınırın Cumhurbaşkanı tarafından sıfıra kadar indirilebileceğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerinin çok ivedi olarak bir araya gelip, istisna düzenlemesinin usul ve esaslarını belirleyerek, bir Genel Tebliğ ile kamuoyuna duyurmalarının uygun olacağını belirtmiştik.

İstisnanın uygulanacağı ilk gün olan 1 Şubat 2019 Cuma günü kitap piyasasında söz konusu yazımızda belirttiğimiz hususlarda çok büyük bir kargaşa yaşandı, hatta kitap satışı bile olmadı diyebiliriz. Bu konuda Şahsıma çok sayıda telefon/maille soru soruldu/gönderildi, doğru yönlendirilmeleri açısından hemen hepsini cevapladık, kendilerine yardımcı olmaya çalıştık.

İşte tam bu noktada Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak ile Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy konuya sahip çıkarak, kendi Bakanlık yetkililerine yayıncılarla bir toplantı yapılması konusunda gerekli talimatı verdiler.

Yani, gündeme getirilen sorunların çözümü için ilk adımı attılar, kendilerine çok müteşekkiriz.

Toplantıda, yaptığımız tespitler aynen teyit edildi. Peki, tespitlerimiz nelerdi?

KDV istisnası kapsamına;

- Sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan toptan ve perakende kitap ve süreli yayın teslimleri giriyor.

- Yayıncılık sertifikası olmayan yayıncılar, toptan ve perakende kitapçılar ve dağıtımcı şirketlerin kitap ve süreli yayın teslimleri ise istisna kapsamına girmiyor, KDV’ye tabi. Bunlar sertifikalı yayıncılardan kitap ve süreli yayınları KDV’siz alacak, ancak
kendileri KDV’li olarak satacak.

- Kitap satışlarında KDV istisnası uygulanabilmesi için, yapılan kitap ve süreli yayın alışveriş tutarının 100 TL.yi aşması gerekiyor.

- Bu istisna, tam istisna kapsamında olduğundan, kitap ve süreli yayınların teslimini yapan yayıncılık sertifikasına sahip yayıncılar, bu kitap ve süreli yayınlar için yüklenip indiremedikleri KDV’nin iadesini aylık dönemler halinde talep edebilecek.

- Yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar doğrudan tüketiciye perakende kitap ve süreli yayın satışı yapmıyorsa, istisnanın tüketiciler açısından faydası kocaman bir SIFIR. Çünkü, tüketiciler kitap veya süreli yayın alırken yine KDV ödeyecekler, onlar açısından değişen bir şey yok.

- Yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar doğrudan tüketiciye perakende kitap ve süreli yayın satışı yapıyorsa ve tüketicilerin kitap ve süreli yayın alımları 100 TL.yi geçiyorsa KDV’den istisna, 100 TL.yi aşmıyorsa KDV’ye tabi olacak.

Her iki bakanlığın ortak mutabakatı ile kısa süre içerisinde bir KDV tebliği çıkarılıp, konuya ilişkin usül ve esaslar belirlenecek

Her iki Bakanlığın ortak mutabakatı ile en kısa süre içerisinde bir Tebliğ çıkarılarak, istisna düzenlemesinin usul ve esasları belirlenecek. Yaşanan tereddütler ve karmaşıklık giderilecek, biz buna sonuna kadar inanıyoruz. Çünkü, her iki Bakanlık yetkilileri de bu konuyu özel olarak önemsiyor.

Sorunların kökten çözümü için sadece tebliğ yayınlamak yetmez, kararname çıkarılması da şart

Evet, bu konunun ve kitap ve yayın sektörünün en önemli sorunlarının kökten çözümü için, Genel Tebliğin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi/Kararnameleri de çıkarılması şart. Hatta, yeni bir Kanun değişikliği bile yapılabilir.

Peki hangi konularda kararname çıkarılması lazım?

1) 100 TL.lik istisna alt sınırı kaldırılmalı
KDV Kanununun 13. Maddesinin 2. Fıkrasına istinaden çıkarılan 2004/8127 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen 100 TL.lik KDV hariç istisna alt limiti, kitap ve süreli yayın teslimlerine ilişkin istisna yönünden kaldırılmalıdır. Bunun için Kanun değişikliğine gerek yok, bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılması yeterli. Çünkü, aynı maddeye göre Cumhurbaşkanı, bu 100 TL.lik alt sınırı sıfıra kadar indirebiliyor.

2) Telif Hakkı ödemeleri üzerinden yapılan sorumlu sıfatıyla KDV beyanı kaldırılmalı ya da KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmeli
Yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar da dahil olmak üzere tüm yayıncıların en önemli sorunlarından birisi de, yazarlara yapılan telif hakkı ödemeleri üzerinden sorumlu sıfatıyla % 18 oranında KDV hesaplanıp 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek vergi dairesine ödenmesi, bu KDV’nin ise kendi faaliyetlerine ilişkin olarak verilecek 1 no.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılmasıdır.

Yapılan bu işlemin yayıncıya eziyetten başka bir şey değil, ilgili taraflara ve Hazine’ye hiçbir faydası yok, Yani, Hazine’ye etkisi KOCAMAN BİR SIFIR.

Sorunun kökten çözümü için kitap ve süreli yayınlara ilişkin olarak yayıncılar tarafından yapılan telif hakkı ödemelerinde sorumlu sıfatıyla KDV beyanı kaldırılmalıdır. Bunun için, KDV Kanununda değişiklik yapılarak, bu ödemelerin KDV’den istisna tutulması yeterli.

Ancak, Kanun değişikliği süreci yorucu ve bir o kadar da sıkıntılı. Bu ödemelerde sorumlu sıfatıyla KDV beyanı kaldırılmak istenilmiyorsa, KDV yükünün hafifletilmesi bakımından çıkarılacak bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile, kitap ve süreli yayınlara ilişkin telif hakkı ödemelerindeki KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmeli.

3) Telif Hakkı ödemelerindeki Gelir Vergisi Stopaj Oranı, sıfır’a ya da daha düşük bir orana düşürülmeli
Yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar da dahil olmak üzere tüm yayıncıların en önemli sorunlarından bir diğeri ise, telif hakkı ödemeleri üzerinden yaptıkları yüzde 17 gelir vergisi stopajı(GVK Mad. 94/2-a).

Yapılan bu stopaj yazarların nihai vergisi gibi gözükse ve anlaşılsa dahi, buna gerçekte katlanan daima yayıncılar olmaktadır. % 17 tevkifat oranı, hem çok yüksek hem de yayıncılar üzerinde ciddi bir vergi yükü oluşturuyor.

Bize göre, çıkarılacak bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile, kitap ve süreli yayınlara ilişkin telif hakkı ödemelerindeki yüzde 17 Gelir Vergisi Tevkifat oranı sıfıra ya da daha düşük bir orana (örneğin yüzde 1) indirilmeli.

İşte fırsat, gelin bu değişiklikleri yapıp, yayıncıların önünü açalım.