Türk Ticaret Kanunu’nun 66’ncı maddesi gereği olarak “Her tacir, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksik ve doğru bir şeklide gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkartır.”

Tacir açılıştan sonra her faaliyet döneminin sonunda da böyle bir envanter düzenlemekle yükümlüdür. Faaliyet dönemi veya başka bir kanuni terimle hesap yılı on iki ayı geçemez. Envanter düzenli bir işletme faaliyetinin akışına uygun düşen süre içinde çıkarılır.

Maddi duran malvarlığına dahil varlıklarla, ham ve yardımcı maddeler ve işletme malzemeleri düzenli olarak ikame ediliyor ve toplam değerleri işletme için ikinci derecede önem taşıyorsa, değişmeyen miktar ve değerle envantere alınırlar. Bu uygulamanın yapılabilmesi için söz konusu varlıkların mevcut miktarı, değer ve bileşimlerinde küçük değişimlerin olması gerekmektedir.

Aksi takdirde söz konusu varlıklarda önemli değişiklerin olması halinde ayrıca envanter listesine dahil edilmesi zorunludur.Kural olarak üç yılda bir işletmede fiziksel sayım yapılması öngörülmüştür. (TTK md:66/3)

Diğer yandan “Aynı türdeki stok mal varlığı kalemleri, diğer aynı nitelikteki veya yaklaşık aynı değerdeki taşınabilir malvarlığı unsurları ve borçları ayrı ayrı gruplar halinde toplanabilir ve ortalama ağırlıklı değer ile envantere dahil edilebilir.”

Günümüzde sayıları gittikçe artan hiper ve süpermarketlerde fiili envanter yapımı zorlaşmış olup, dönem sonlarında envanter çıkarmak zaman alıcı bir çalışmaya ihtiyaç göstermektedir. Bu nedenle özellikle süper marketlerde ve eczanelerde her yıl fiili envanter yapmak yerine üç yılda bir envanter yapabilme olanağı sağlanmıştır.

Türk Ticaret Kanunu’nun 66/4’üncü maddesinin uyarınca “Aynı türdeki stok malvarlığı kalemleri, diğer aynı nitelikteki veya yaklaşık aynı değerdeki taşınabilir malvarlığı unsurları ve borçlar ayrı ayrı gruplar halinde toplanabilir ve ortalama ağırlıklı değer ile envantere konulabilir.” (TTK md:66/4)

Envanter çıkarırken, malvarlığı mevcudu, sondaj yönetimine göre ve genel kabul gören matematiksel-istatiksel yöntemler yardımı ile çeşit, miktar ve değer olarak belirlenir. Kullanılan yöntem, Türkiye Muhasebe Standartları’na uygun olmalıdır. Bu şekilde düzenlenen envanterin vardığı sonuçlar, fiziksel sayım yapılmış olsaydı elde edilecek olan envanterin sonuçlarına eş düşmelidir. (TTK md:67/1)

Bir faaliyet döneminin kapanış envanteri düzenlemesinde Türkiye Muhasebe Standartları’na uygun başka bir yöntemin uygulanması suretiyle cins, miktar ve değer olarak malvarlığı mevcudunun güvenle tespiti sağlanabiliyorsa fiziki envanter gerekli değildir.

Faaliyet döneminin kapanışında, fiziki sayım veya yukarıda ifade edildiği üzere diğer bir usul kullanılarak malvarlığı kalemlerinin cins, miktar ve değerine göre faaliyet döneminin kapanışından önceki üç veya sonraki iki ay içinde bulunan bir gün itibarıyla düzenlenmiş özel bir envanterde gösterilmişse, ayrıca bu özel envantere dayalı olarak ve Türkiye Muhasebe Standartları’na uygun bir şekilde ileriye dönük tahmin yöntemiyle, faaliyet döneminin sonunda mevcut varlıkların o faaliyet döneminin sonu itibarıyla değerlenmesi doğru yapılıyorsa, varlıklara ilişkin envanterin yapılamasına gerek yoktur.

“Uygulamada envanter işlemleri muhasebe dışı envanter ve muhasebe içi envanter olmak üzere iki aşamadan oluşur Muhasebe dışı envanter işlemleri; sayma, tartma ve ölçme anlamındaki ilgili hesapların fiziki sayımını anlatırken, muhasebe içi envanter işlemleri ise, yapılacak yevmiye kayıtlarını ifade eder.” (İşletmelerde Vergi (Usul) İncelemeleri ve Muhasebe Uygulamaları, İstanbul 2015 sf:111 Editör Prof. Dr. Cemal İbiş) Bu bağlamda da envanter, işletme bünyesi içinde yapılan fiili bir tespit ve bu tespitlere dayanılarak yapılan bir değerlemedir.

Bu bağlamda da envanter defteri ile envanter listeleri birbirinden farklıdır. Envanter fiziki varlıkların teker teker listelenmek suretiyle yapılan sayım işlemidir. Envantere dahil olan varlıkların edinim tarihleri itibarıyla maliyet bedeli ile değerlendirilmesi ise özenli bir çalışmayı gerektirmektedir.

Dr. Veysi Seviğ | İtoHaber