6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre taksitlendirilebilecek alacaklar, vergi daireleri tarafından takip edilen ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve vergi cezaları ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı ile sınırlı tutulmuştur.

Dolayısıyla, 213 sayılı Kanun kapsamına girmeyen alacaklar anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilmeyecektir.

213 sayılı Kanun kapsamına girmekle beraber, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, geçici vergi ve harçlardan (ikmalen tarhiyata dayanan tapu harçları hariç) olan alacaklar ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı tecil edilmeyecektir. Ancak, bu alacaklara ait gecikme faizi, vergi ziyaı cezaları ve vergi ziyaı cezasına ilişkin gecikme zammı tecil edilebilecektir.


VADESİ GEÇMİŞ BORÇ DURUMUNU GÖSTERİR YAZI TALEPLERİ

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında borçları tecil ve taksitlendirilen mükelleflere, talep etmeleri ve başkaca borçları bulunmaması şartıyla madde kapsamında tecil edilmiş borçları için belli bir ödeme şartı aranılmaksızın vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecektir.


TECİLİN GEÇERLİ SAYILMASI HALİ

6183 sayılı Kanunun 48/A maddesinin sekizinci fıkrasına göre, tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle muaccel olan amme alacağının tecili, talep edilmesi hâlinde en fazla iki defa geçerli sayılabilecektir.

Bu hükmün uygulanmasında, tecilin geçerli sayılması talebi ihlalin gerçekleştiği tarihi takip eden 2 nci ayın sonuna kadar yapılmış olması şartıyla değerlendirilecektir. Bu süreden sonra yapılan tecilin geçerli sayılması talepleri reddedilecektir.
Tecile yetkili makam tarafından uygun görülen ödeme planında yer alan taksit ödeme sürelerinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, taksitin tatili izleyen ilk iş günü mesai saati bitimine kadar ödenebilmesi mümkündür.


DİĞER KONULAR

1) 48/A maddesinden ticari, zirai ve mesleki faaliyeti nedeniyle gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı bulunan mükellefler yararlanabileceğinden, söz konusu faaliyetler kapsamında mükellefiyet kaydı bulunmayan mükelleflerin (kamu kurum ve kuruluşları dahil) anılan maddeden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

2) Mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında tecil talep tarihinden önceki 5 yıl içinde 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesine göre kesinleşmiş mahkûmiyet kararının olup olmadığına ilişkin tespitin aşağıdaki şekilde yapılması gerekmektedir.

a) Vergi dairesi kayıtlarında mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olduğuna dair bilgi bulunması halinde ayrıca bir araştırma yapılmayacaktır.

b) Vergi dairesi kayıtlarında mükellef (tüzel kişilerde kanuni temsilci) hakkında 213 sayılı Kanunun 359 maddesine göre düzenlenmiş vergi suçu raporu olduğuna dair bilgi olmasına rağmen, rapor üzerine kamu davası açılıp açılmadığı ve kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olup olmadığına ilişkin bir bilginin bulunmaması halinde, mükelleften (tüzel kişilerde kanuni temsilcilerden) adli sicil kaydı belgesi istenilecektir. 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesine göre tecil talebinde bulunan mükellef hakkında yapılan inceleme sırasında hakkında vergi suçu raporu düzenlenmiş kanuni temsilcinin daha sonra mükellef ile ilişkisinin sonlanmış olması ve mükellefin bu kişinin adli sicil belgesini ibraz edememesi halinde, kesinleşmiş mahkumiyet kararının olup olmadığı hususu, vergi dairesi başkanlıklarında hukuk büroları, defterdarlıklarda muhakemat müdürlükleri aracılığıyla araştırılacaktır.

c) Tecil talep tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıllık süre içinde kesinleşmiş mahkûmiyet kararının bulunup bulunmadığının tespitinde bu kararın kesinleşme tarihi esas alınacaktır.

3) Tecil komisyonları, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinin Birinci Kısım Dördüncü Bölüm "I.Tecil" başlıklı bölümünün "B. Kanunun 48/A Maddesine Göre Tecil" başlıklı bölümünde yer alan "Maddenin tecil için öngördüğü şartlardan birisi olan borç ödemede hüsnüniyet sahibi olma şartına da tecil taleplerinin değerlendirilmesi sırasında dikkat edilecektir. Vergi kanunlarına uyum, borç ödeme alışkanlığı, vadesi 1 yılı geçmemiş borcun ödenmeme gerekçeleri, mükellefin borç ödemede hüsnüniyet sahibi olup olmadığının göstergeleri olacaktır." açıklama çerçevesinde vergi kanunlarına uyum derecesinin belirlenmesinde, Başkanlığımızca oluşturulan Mükellef Bilgi Sisteminde yer alan verileri de kullanabilecektir.

4) 6183 sayılı Kanunun 48/A maddesi kapsamında yapılan tecil ile ilgili olarak mükelleflerce yapılan, tecilin geçerli sayılması, tecil süresinin uzatılması gibi talepler, tecil talebini karara bağlayan tecil komisyonlarına ulaştırılacak ve tecil komisyonları tarafından verilen kararlara göre işlem yapılacaktır.

Sonuç Gelir İdaresi Başkanlığının yayınladığı 2018/2 sayılı Tahsilat İç Genelgesi ekinde yer alan ekli evraklar tecil tutanağı, Talep formu ve diğer dilekçe örneklerinin ve bilgi formunun düzenlenmesi ve vergi dairesi kanalı ile ilgili yerlere iletilmesi halinde çok zor durumda olan mükelleflerin vergi borçları tecil edilebilecektir. Ayrıca söz konusu dilekçe ve formlarda yer alan soruların noksansız olarak doldurulması gerekmektedir. Ekonomik durumun düzelmesi halinde mükelleflerin vergi borçlarına karşı ödemede daha duyarlı olacağı beklenilmektedir.

Faydalanılan kaynaklar:

1- 6183 sayılı yasa

2- Muhtelif tahsilat iç genelgeleri

3- 7020 sayılı yasa

4- Özbalcı Yılmaz, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Yorum Ve Açıklamaları Şubat 2012

Hürses | Av. Nazlı Gaye Alpaslan