önceki sanayi devrimleri neydi?

endüstri 1.0: buhar gücü, insan gücünden daha yüksek güce sahip makinelerin kullanımı
endüstri 2.0: elektrik gücü (+ seri üretim teknikleri) ilk kez bir et fabrikasında elektrik motoru ve seri üretim teknikleri kullanımı.
endüstri 3.0: hesaplama gücü, üretim sistemlerinde plc'lerin, bilgisayarların ve robotların kullanılmaya başlanması
endüstri 4.0: iletişim gücü. üretilen üründen üretim yapan ortama kadar her türlü elektronik cihazın iletişim halinde olduğu yapı.

olayın çıkış noktası çinlilerdir. biliyorsunuz bundan 10 yıl öncesine kadar çin malı denen ürünler kalitesizliğin sembolüydü. fakat bu gün her şeyi üretebiliyorlar, ucuza üretebiliyorlar ve lanet olsun ki kaliteli de üretmeye başladılar.

nüfusları kalabalık ve ucuza işçi çalıştırmanın avantajını kullanıyorlar.

çin malı ürünler ile başı belada olan iki ülke var. biri almanya, diğeri amerika. aynı kavrama avrupa (yani almanya) endüstri 4.0 derken amerika smart factory (akıllı fabrika) diyor.

konuyu dile getiren ilk politikacı angela merkel'dir. 

peki ama endüstri 4.0 sayesinde çin ile nasıl rekabet edilecek?

rekabetin ana unsuru insan faktörü ise insan faktörü ortadan kaldırılacak.

yani, almanya insansız üretim yapan fabrika geliştirmenin peşinde. tahminen 2030'da başaracaklarını söylüyorlar. ilk örnekleri 2020 yılında görmeye başlayacağız.

iddialar çok ürkütücü. no man, no touch, no light (insan yok, dokunma yok, ışık yok) sloganı kullanılıyor. yani fabrikada insan yok. ürünler el değmeden üretilecek. ve hiçbir insanın çalışmadığı fabrikalarda ışık yakmaya bile gerek olmadığı için 'no light' özellikle vurgulanıyor.

endüstri 3.0 aşamasındaki fabrikalarda eğilim operatörlere her şeyi bilgisayar ekranları üzerinde gösterebilmektir. fakat endüstri 4.0'da ekrana yer yok. fabrika tamamen karanlık olacak.

fakat almanyanın bu tepkisine karşı çinliler de boş durmuyor. işin ilginç tarafı, çinliler bile insansız fabrika yapma peşinde ve bu konuda oldukça iddialılar. hatta insansız fabrika için müteahhitlik bile yapmak üzereler.

peki ne olacak? işsiz kalan bu kadar insan ne yapacak?

insandan insana fark var. insanlık evriminde bir dönüm noktasına yaklaşıyoruz. iki çeşit insan arasında derin uçurumların açılmaya başladığının farkındasınızdır. biri akıllı, zeki, zengin, kültürlü ve olaylara bakış açısı geniş. diğeri ise görünüşü insan olan ancak potansiyelini harcayan insanlar.

endüstri 4.0, kendini besleyecek zeki insanlara ihtiyaç duyuyor. hayatta kalırsa bu insanlar hayatta kalır ve diğer kişiler maalesef yok olur. iç savaş, hastalık, dünya savaşı, doğurganlığın azalması... ne derseniz deyin ama toplu halde nüfus azalmasına hazır olun.

her devrim, kendinden sonra gelecek bir diğer devrimin de alt yapısını hazırlar. örneğin buhar makinesi elektrik üretimini sağlamıştır. elektrik üretimi elektrik motorlarını kullanılabilir hale getirmiştir. elektrik motorları kontrol edilme ihtiyacı duymuştur.

endüstri 4.0'da kendi içinde halefini sessizce hazırlıyor. şu an başlangıcı analytic tool adı verilen ve veri analizi yapan yazılımlar gerçekleştiriyor. üretim süreçleri sırasında ortaya çıkan yüzlerce gb veriyi analiz eden ve veriler arasında ilişki yakalayıp bilgi üreten yazılımlar var. örneğin ortam sıcaklığındaki değişikliğin boya kalitesi ile olan ilişkisini bu yazılımlar fark edebiliyor. özet haline getirilen bu bilgiler, endüstri 4.0 jargonunda yaygın olarak kullanılan ve dashboard adı verilen gösterge panellerinde özetleniyor.

bu sayede üst düzey yöneticilerin karar vermesini kolaylaştıracak karar destek sistemleri geliştiriliyor. 

sırada ne var?

geçmişte ne olduysa o olacak. kullandığınız otomobilleri düşünün. otomobilinizin otomatik vitesi motor devrine, hıza, torka bakarak vites değiştirme kararı verebiliyor. tekerleklerden gelen dönme sinyalleri arasındaki farka bakarak esp sistemini devreye sokup yazılım yardımı ile otomobilin savrulmasını önleyebiliyor.

aynısı yöneticilere de olacaktır. endüstri 5.0, yani yapay zekanın gücü devreye girdiğinde insansız fabrikadan yöneticiler bile kovulabilir.

almanya'nın para kazanmak için yapmış olduğu boş bir eylem gibi düşünmemeli. evet bu konudan para kazanacakları kesin, işin pazarlama kısmı nedeniyle abartılan özellikleri de var fakat almanyanın para kazanması uzun sürmeyecek. dünyadaki yeni eğilimler firmaların kendi yazılım ekiplerini kurarak hazır yazılım çözümleri almak yerine bu savaşa kendi silahları ile katılma yönünde -ki doğru olan da budur- 

türkiye'de endüstri 4.0 hazırlığı nasıl gidiyor?

körler ve filin hikayesi gibi. henüz endüstri 4.0 felsefesi tam anlaşılmış değil. herkes dokunduğu yerin kendine göre tanımını yapıyor.

en büyük sıkıntıyı nerede yaşıyoruz? türk gibi düşünüyoruz. türk gibi başlıyoruz fakat sonunu getiremiyoruz. alman sistem kurduğunda istisna yaratmaz. istisna yönetmek zorunda kalmaz. almanlar kural koyarken içine "her, bütün, hepsi.." gibi kelimeleri yazarlar.

bizim en büyük sorunumuz istisnalara boğulmak. "evet hemen hemen bütün ürünler için olsa da falanca konuda bir istisna var... bazı... kısmen doğru...ama..." sonra bir bakmışsınız "bütün ürünler" den kastedilen bütün ürünlerin %20'siymiş ve en büyük pasta dilimiymiş. kalan %80'i ise irili ufaklı bir çok istisnaymış. endüstri 4.0 yarışına hazırlanmayı akıl edebilen yerli firmalar bile bu istisnaları sayısal ortama aktarıp kalıcı hale getirme peşinde.

Ekşişeyler