I - Şirket birleşmelerinde vergisel avantajlar: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 146. Maddesinde birleşmeyi tanımlamış; ilkelerini ve türlerini ortaya koymuştur. “ Birleşme, iki veya daha fazla ticaret şirketinin birbiriyle birleşerek yeni bir ticaret şirketi kurmalarından veya bir yahut daha fazla ticaret şirketinin mevcut diğer bir ticaret şirketine iltihak etmesinden ibarettir.” Bu tanımdan anlaşılan birleşme neticesinde ya yeni bir şirket kurulur ya da şirketlerden biri diğer şirketin bünyesine girer.

5520 sayılı KVK ise, ister yeni kuruluş ister devralma şeklinde olsun belli şartları taşıyan birleşmelere belli birtakım vergisel avantajlar sağlamış ve bu birleşmeleri devir olarak nitelendirmiştir. KVK 32. maddesinde şirket birleşmelerinin vergisel avantajlarından bahsedilmiştir. Ancak birleşme neticesinde vergisel avantajdan yararlanmak bazı şartların bulunması gerekir;

  • Birleşen şirketlerin Sanayi Sicil Belgesine sahip ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal etmesi,
  • Şirketlerin KOBİ niteliğinde olmaları gerekir.

Bu iki şartın bulunması halinde birleşen şirketler, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde sadece üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları ile bu kapsamda birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dâhil olmak üzere üç hesap döneminde sadece üretim faaliyetinden elde ettiği kazançlarının %75’i Kurumlar Vergisinden istisna edilmiştir. (DİKKAT! İstisnanın sadece üretilen mamullerin satışından elde edilen kazançlara uygulanacaktır. İmalat dışında elde edilen kazançlara istisna uygulanamaz.)

Birleşme işlemi ile ilgili hüküm içeren diğer kanunlar

492 sayılı Harçlar Kanunu m.123; Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler harca tabi tutulmaz.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu; Damga Vergisinden İstisna Edilen Kâğıtlar II No.lu Tablo;

Ticari ve Medeni İşlerle İlgili Kâğıtlar,

Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisnadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu; Vergilendirilmeyecek Değer Artış Kazançları,

Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması. (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.)

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu m.17/4-c; Diğer İstisnalar; Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre yapılan devir ve bölünme işlemleri katma değer vergisinden istisnadır.

6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu Madde.29/s; K.V.K’ na göre yapılan birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden istisnadır.

İ- Hayat sigortası vergisel avantajı: Kendiniz, eş ve 18 yaşından küçük çocuklarınız için ödediğiniz hayat sigortası primlerini belirtilen oranda gelir vergisi matrahınızdan düşebilirsiniz.
 

Ücretli Çalışanlar;

6327 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 1/1/2013 tarihinden itibaren, vergiye tabi ücret matrahının tespitinde, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin elde edilen ücretin % 15'ine kadar olan kısmı ücret matrahının tespitinde indirilebilecektir.

Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri; sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikimli hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve eğitim gibi diğer hayat sigorta poliçeleri için ödenen primlerin tamamı, aylık brüt ücretin %15’ini ve yıllık brüt asgari ücretin toplam tutarını aşmamak kaydıyla vergi indiriminde kullanılabilir.
 

Beyana tabi gelir vergisi mükellefleri için vergi avantajı;

Yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükellefin ödeyeceği Hayat Sigortası primleri, (primin gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması kaydıyla), beyan edilen yıllık gelirin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmayacak şekilde indirilebilecektir.

Faydalı olması ümidiyle…
 

Özkan ÇİNAR
Mali Müşavir/SPK Denetçisi
Yönetim Danışmanı/Eğitmen

Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)