GELİR VERGİSİ'NİN YÜZDE 70'İ ÜCRETLİLERDEN KESİLDİ

Geçen yıl toplanan her 100 TL verginin 15 TL'sini ücretliler ödedi. Türkiye'deki 806 bin Kurumlar Vergisi mükellefi her 100 TL'lik verginin ancak 10 TL'sini ödüyor. Devletin sadece asgari ücretliden aldığı vergi 18.3 milyar lirayı buluyor
Ülkemizde, hem vatandaşların hem de siyasetçilerin çok sık tartıştığı ve gündeme getirdiği ama hiçbir suretle bir çözüm getiremediği bir konudur, asgari ücretten vergi alınmaması konusu. İktidar ile işçi ve memur sendikalarının kıyasıya zam pazarlığı yaptığı bu günlerde; ücretlilerden kesilen vergilere ve özellikle asgari ücret kadar ücretin, vergi dışı bırakılıp bırakılamayacağı konusuna değinmek istiyorum.
 

ÜCRETLİLERİN BÜTÇEYE KATKISI

Ülkemizde ücret gelirleri, kaynakta tevkif suretiyle vergilendirilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu'nda ücret geliri elde edenler için, ayrı bir tarife mevcuttur. İşveren, aylık ya da 3 aylık dönemlerde işçiye ödediği ücret üzerinden vergi kesintisi yapar ve muhtasar beyanname ile vergi dairesine bildirir ve öder.
Geçen yılın bütçesinde devlet, 138 milyar 992 milyon TL Gelir Vergisi almış. Bunun 129 milyar 103 milyon TL'si kaynakta tevkif suretiyle toplanmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığı 2018 yılı Faaliyet Raporu'nda; asgari ücretliden 18 milyar 300 milyon TL, diğer ücret sayılan ödemelerden 80 milyar 300 milyon TL kesinti yapıldığını açıklamıştır. Buna göre ülkemizde, 2018 yılında Gelir Vergisi'nin yüzde 70'i ücretlilerden kesilen Gelir Vergisi'nden oluşmuştur. Yani, 2018 yılında toplanan her 100 TL'lik verginin 15 TL'sini ücretliler ödemiştir. Bilindiği üzere ülkemizde mevcut 806.000 kurumlar vergisi mükellefi her 100 TL'lik verginin ancak 10 TL'sini ödemektedir.
2019 yılı bütçesini incelediğimizde; 171 milyar 882 milyon TL Gelir Vergisi hedefi konulduğunu, bunun da 161 milyar 847 milyon TL'lik bölümünün Gelir Vergisi tevkifatından oluştuğunu görüyoruz.


 

FRANSA VE İNGİLTERE ÜCRETLİYİ NASIL VERGİLENDİRİYOR?

Ülkemizde ücret gelirlerinin tabi olduğu 2019 yılı vergi tarifesi yandaki tablodaki gibidir.
Türkiye, İngiltere ve Fransa'da ücret gelirlerini vergilendiren Gelir Vergisi tarifeleri dikkatlice incelendiğinde; her zamanki gibi “adamlar yapmış kardeşim” mi diyeceğiz? Sanıyorum, uzun bir süre ülkemizde hemen hemen bütün konulara ilişkin olarak aynı cümleyi kuracağız.
Avrupa'da ücretliler birinci sınıf kabul edilip, Fransa'da ücretlilerin elde ettiği ücret gelirlerinin 60 bin TL'si vergi dışı, İngiltere'de 80 bin TL'sinin vergi dışı bırakıldığını görüp; Türkiye'de ise asgari ücretliden ayda 345.62 TL vergi alınıp, asgari ücretlilerin ayrıca her yıl ekim ayında yüzde 20'lik oran ile vergilendirilmeye başlandığını söylersem, sanırım bana kızmazsınız. Kızmanızı sağlamak için, Türkiye'deki 806.000 Kurumlar Vergisi mükellefinin yüzde 60'ının; yanında çalıştırdığı asgari ücretlinin bir yılda ödediği vergi kadar bile vergi ödemeden gül gibi geçinip gittiğini söyleyerek konuyu kapatayım.
Velhasıl, bu güzel ülkede ücretli olmak zor, vatandaş olmak daha zor, mükellef olmak hepsinden daha zor…



35 milyar TL gelirden vazgeçmek gerekiyor

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 2018 yılı Faaliyet Raporundaki 2018 yılı muhtasar beyanname dökümleri ve yapılan kesintiler dikkatle incelendiğinde; toplam gelir vergisi tevkifatının yüzde 11.38'i asgari ücretli , yüzde 50.17'si ise diğer ücretler ile ücret sayılan ödemeler toplamından oluşmaktadır.

“Asgari ücretten vergi almıyorum.'' dediğiniz anda; ilk başta 18 Milyar 300 Milyon TL'den vazgeçiyorsunuz. Ayrıca asgari ücretin üzerinde aylık alanların gelir vergisi hesaplanırken;  asgari ücret kadar olan kısımda vergi dışı bırakılacağından, devletin yaklaşık 35 Milyar TL gelir vergisinden vazgeçmesi gerekmektedir. Bugünkü bütçe gerçekleri karşısında, bunun kısa vadede hayata geçirilmesi mümkün görülmemekle birlikte, ülkemizdeki israfın boyutu dikkate alındığında; birçok şeyden tasarruf edilerek, asgari ücretin vergi dışı bırakılabileceğini de rahatlıkla söylemek gerekmektedir.

Sözcü