Covid-19 bütün dünyada ve ülkemizde yayılmaya devam ediyor olmasına rağmen 1 Haziran itibarıyla gümbür gümbür normalleşen ülkemizde vergi gelirlerinin ve tüketimin azaldığını net bir şekilde görmekteyiz. Bütçe ilk 5 ayda 90 milyar 80 milyon TL açık verdi. Yıl sonu bütçe açığı hedefinin 138 milyar 940 milyon TL olduğu dikkate alındığında, bütçe açığının %64'ü ilk 5 ayda gerçekleşmiş oldu. Bu durumun ana nedeni, vergi gelirleri hedefinin bütçede konulan artış hedefi yıllık %16.5 olarak belirlenmesine rağmen, ilk 5 ayda artışın %6.7'de kalması ve bütçe giderlerinin faiz giderleri ve cari transferlerlerin artışı nedeniyle hedeflenenden çok artmasıdır. Mayıs ayı ile beraber vatandaşların tüketimde sert bir fren yaptıkları, aşağıda yer alan Nisan 2020 ve Mayıs 2020 aylarında vergi türleri itibarıyla artış oranları tablosundan görülmektedir.


 

TABLO MAYISTA BOZULDU

2020 yılının ilk 4 ayında vergi gelirlerindeki artış oranı %10.9 iken, mayıs sonu itibarıyla bu oran %6.7'ye düşmüştür. Dahilde alınan Katma Değer Vergisi (KDV) artış oranı ilk 4 ayda %2.4 iken 5. ayın sonunda %-3.1 olmuştur. İthalde alınan KDV artış oranı nisan sonu itibarıyla %1.8 iken mayıs sonu itibarıyla %-6.1 olmuştur. Alkollü içkilerdeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artış oranı nisan sonu itibarıyla  %10.6 iken mayıs sonu itibarıyla artış oranı %0.7 olmuştur. Yine Tütün mamüllerindeki ÖTV artış oranı nisan sonu itibarıyla %27.9 iken mayıs sonu itibarıyla bu oran %12.5'e düşmüştür.

Mayıs 2020'de dahilde alınan KDV tahakkuk tutarı Nisan 2020'ye göre 3 milyar 514 lira artmış, Nisan 2020'de dahilde alınan KDV tahsilatı 9 milyar 145 milyonken, Mayıs 2020'de bu tutar 1 milyar 383 milyon liraya düşmüştür. Diğer tüketim kalemleri açısından örneklere baktığımızda: Nisan 2020 sonundan Mayıs 2020 sonuna Motorlu Taşıtlar Vergisi ÖTV'sinde 1 milyar 440 milyon, harçlarda 896 milyon, dayanıklı tüketim malları ÖTV'sinde ise sadece 605 milyon liralık tahakkuk artışı olmuştur.
 

TEK BAŞINA YETERLİ OLMAZ

Pandemi nedeniyle binlerce işyerinin kapalı kalmasıyla ciroların sıfıra düşmesi ve salgının 2. bir dalga getirip getirmeyeceği soruları ortada iken vatandaşların her şeyin çok daha kötü olacağı beklentisiyle çok zorunlu giderler dışında harcama yapmamasını doğal karşılamak gerekmektedir.

İktidar ekonomiyi canlandırmak için ilk silahını konut ve otomobil alımında banka kredisi oranlarını “kamu bankaları” aracılığıyla başlattı. Faiz oranlarının yüzde 0.64 oranına düşmesiyle birlikte geçen yılın 1-27 Haziran tarihleri arasında 6 bin 658 konut satılmışken, bu yıl aynı dönemde 93 bin 704 kredili satış işlemi gerçekleşti. Faiz indirimi konut satışlarına geçen yılın aynı dönemine göre %1407 daha fazla satış olarak yansıdı.

Ekonomiyi canlandırmak için yıl sonuna kadar KDV genel oranının %18'den %8'e, ÖTV alınan tüm mal gruplarında ÖTV'nin %50, gayrimenkul alım-satım harçlarının yarı yarıya indirilmesi durumunda genel olarak tüketimin artabileceğini söyleyebiliriz. Ancak bu indirimlerin tek başına ekonomiyi canlandıracağını iddia etmek hayalden öteye gitmeyecektir. Kapsamlı bir vergi affı, çalışanların işlerini kaybetmemeleri için “kısa çalışma ödeneği”nin ihtiyaç duyulan sektörlerde yıl sonuna kadar uzatılması, devletten KDV iadelerini alamayan mükelleflerin iadelerinin ödenmesi uygulamalarının bir arada yapılması durumunda çok daha etkili sonuçlar ortaya çıkacaktır.

Sözcü | Nedim Türküm