Bankaların kendilerinde bulunan yatırım hesapları ve diğer hesaplar (vadeli, vadesiz, altın depo, altın fon vb.) üzerinden müşterilerine yapacakları kaydi altın satışlarına yüzde 1 Kambiyo Vergisi (BSMV) geldi.

Artık, bankaların fiziki teslimat olmaksızın kaydi olarak yapacakları altın satışları, yüzde 1 oranında Kambiyo Vergisine tabi olacak. Fiziki altın satışlarında ise, kambiyo işlemi sayılmaması nedeniyle kambiyo vergisi alınmayacak!

Yani, bankada bir hesap açtırarak kaydi altın alırsanız yüzde 1 Kambiyo Vergisi ödeyeceksiniz, fiziki altın alırsanız ödemeyeceksiniz.

Altın Yatırımı Revaçta!

Altın hesabı son aylarda birikim yapmak isteyenler, parasını değerini korumak isteyenler ile birazda alış satışta gelir elde etmek isteyenler için cazip bir seçenek haline geldi. Yatırımcılar bu amaçlarla bankalarda vadeli ya da vadesiz altın hesabı, altın yatırım hesabı, altın fon hesabı gibi adlarla hesaplar açıyor, bu hesaplardan da fiziki teslimat olmaksızın tamamen kaydi olarak altın alım satımı yapıyorlar. Yani, kaydi altın son derece revaçta.

Kaydi Altın Mı? Yoksa Fiziki Altın Mı? Hangisi Avantajlı?

Kaydi altın alıp satmanın, fiziki altın alıp satmaya göre ciddi avantajları var. Bir kere, kaydi altın 0,01 gram ve katları şeklinde alınıp satılabiliyor. Faizsiz bir yatırım aracı, altın değer kazandıkça, birikimleriniz de değerleniyor. Altınlar, çalınma riski olmadan ve işçilik maliyeti ödemeksizin hesapta biriktirilebiliyor. Fiziki olarak saklamaktan daha güvenli. Altın, anlık olarak güncellenen fiyatlarla alıp satılabiliyor.

Kambiyo Vergisi Yeni Bir Vergi Mi?

Tabi ki hayır, Kambiyo Vergisi yeni getirilen bir vergi değil. Gider Vergileri Kanunu (BSMV) içerisinde düzenlenmiş bir vergi ve yıllardır da uygulanıyor.

Kambiyo işlemlerinden binde 1 vergi alınmasına ilk olarak 1998 yılında çıkarılan 98/11591 sayılı BKK ile başlanıldı. Ancak, 2008/13459 sayılı BKK ile 15 Nisan 2008 tarihinden itibaren kambiyo vergisinin oranı binde sıfıra indirildi. 1106 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, 15 Mayıs 2019 tarihinden itibaren kambiyo vergisinin oranı, bazı istisnalar hariç kambiyo işlemlerinde satış tutarı üzerinden alınmak üzere binde 1’e yükseltildi.  Daha sonra binde 1 oranı, 7194 sayılı Kanunla 7 Aralık 2019 tarihinden itibaren binde 2’ye çıkarıldı. Bugünkü Resmi Gazete’de yayınlanan 2568 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile de, 24 Mayıs 2020 tarihinden itibaren binde 2 oranı yüzde 1’e yükseltildi. Yani, kambiyo vergisi oranı, 5 kat arttı (Cumhurbaşkanı 10 katına kadar artırmaya yetkili).

11 yıl gibi uzunca bir süre kambiyo vergisi binde sıfır olarak uygulandı, yani kimse kambiyo vergisi ödemedi, kamuoyu da kambiyo vergisini unuttu. Ancak, önce bankaların döviz satışlarına, son olarak da kaydi altın satışlarına uygulanınca, kambiyo vergisi herkes tarafından yeni bir vergi olarak algılandı.

Peki, Bankaların Kaydi Altın Satışına Kambiyo Vergisi Yeni Mi Geldi?

Evet, bankaların kaydi altın satışlarından kambiyo vergisi alınması, çok yeni bir uygulama.

Maliye, kaydi altın hesaplarını yıllardır fiziki altın gibi değerlendiriyordu. Fiziki altın satışları bir kambiyo muamelesi olarak değerlendirilmediğinden, kambiyo vergisine tabi bulunmuyordu. Ancak, bankaların gerek fiziken gerekse kaydi olarak yaptıkları altın satışlarında altının alış tarihindeki TL değeri ile satış tarihindeki TL değeri arasındaki fark bedeller ve aracılık işlemleri dolayısıyla lehlerine aldıkları komisyon bedelleri yüzde 5 BSMV’ye tabi tutuluyordu.

Altın birçok işleme konu olabilen, ödeme aracı olarak kullanılabilen kıymetli bir maden. Özellikle kaydi altın son zamanlarda uluslararası ödemelerde önemli bir ödeme aracı haline geldi. Çünkü, kaydi altında, her zaman değeri döviz cinsinden belirlenen bir tutar söz konusu.

Ciddi anlamda bir ödeme aracı olarak kullanılmaya başlanılan kaydi altının kambiyo işlemi olup olmadığı konusu uzunca bir süredir uluslararası literatürde tartışılıyor. Genel olarak, efektif dahil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her çeşit hesap, belge ve vasıta bu kapsamda kaydi altın hesapları kambiyo işlemi olarak kabul ediliyor. Ancak, aksine görüşler de yok değil, kaydi altın hesaplarının fiziki altından bir farkı olmadığı, satışının kambiyo işlemi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini savunanların sayısı da oldukça fazla.

Hazine, Bankaların Kaydi Altın Satışını Kambiyo İşlemi Olarak Değerlendirdi!   

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın uygulanması, kambiyo mevzuatının esasları ve kambiyo politikalarının belirlenmesi, mevzuat çalışmalarının yürütülmesi, yapılan iş ve işlemlerin mevzuata uygunluğunun kontrol edilmesi görevi, Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde bulunan Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’ne ait. Yani, kambiyo konusundaki yetkili merci, bu Genel Müdürlük.

Adı geçen Genel Müdürlük kaydi altın alım satımını aşağıdaki gerekçeyle kambiyo işlemi olarak kabul etti:

“Kıymetli maden ve dövizin kambiyo mevzuatında düzenlenen değerler olması, kambiyo mevzuatında kıymetli maden depo hesaplarında işlem gören kaydi tutarların açık bir tanımının yer almaması ve özü itibariyle fiziki teslimatı yapılmadığı sürece kaydi ve değeri dövizle belirlenen bir tutarın söz konusu olması hususları dikkate alındığında, vadesiz ve yatırım hesapları üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın alım satım işlemlerinin kambiyo işlemi olarak değerlendirilmesi gerekir.”

Maliye, Bankaların Kaydi Altın Satışlarının Kambiyo Vergisine Tabi Olduğu Görüşünde

Maliye, bankaların kaydi altın satışlarının kambiyo işlemi olarak kabul edilmesi gerektiğine ilişkin Hazine görüşünü esas alarak, bankalar nezdinde yatırım hesapları ve diğer (vadesiz vb.) hesaplar üzerinden fiziki teslimat olmaksızın yapılan altın satış işlemlerinin kambiyo işlemi kapsamında değerlendirilerek bu işlemler üzerinden kambiyo muamele vergisi hesaplanması gerektiğini açıkladı. Bu görüşünü de, işlem yapılmak ve bankalara duyurulmak üzere Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı’na yazılı olarak iletti (GİB’in 21.05.2020 tarih ve 70903105-180(5601-269-2)-E.53703 sayılı yazısı).

Yani, Maliye, bankalardan döviz satın alınması ile bir hesap açarak kaydi altın satın alınmasını aynı görüyor ve aynı şekilde vergilendirilmesini istiyor. Temel amaç ise, spekülatif amaçla döviz, kaydi altın alım-satımı yapılmasını caydırıcı hale getirmek ve vergi gelirlerini arttırmak.

Bankaların kaydi altın satışlarının kambiyo vergisine tabi tutulabilmesi için bunun mutlaka bir kanun değişikliği yapılarak yapılması gerektiği, bunun bir yazılı görüş ile yapılamayacağı ileri sürülse de, kıymetli maden ve dövizin kambiyo mevzuatında düzenlenen değerler olması nedeniyle bir kanun değişikliğine gerek kalmaksızın görüş değişikliği yoluyla bankaların kaydi altın satışlarının kambiyo işlemi sayılmasında ve vergi alınmasında bir yanlışlık olmadığını düşünüyoruz.

Kambiyo vergisi, sadece bankaların kaydi altın satışlarında hesaplanacak. Banka müşterilerinin satın aldıkları kaydi altınları yeniden bankaya satışları kambiyo vergisine tabi olmayacak.