İktidar, çekte hapis cezası olmamasına rağmen, adli para cezasını ödeyemediği için hapis cezası alan ve hapse giren, hapse girmemek için kaçak yaşayan ya da davalar sonucu hapse girmesi muhtemel çek borçlusu binlerce kişinin sorununu çözmek için nihayet yasal düzenleme yaptı!

7226 sayılı Kanun ile 24.03.2020 tarihine kadar “Çekin Karşılıksız Çıkmasına Sebebiyet Verme Suçu” nedeniyle mahkûm olanların cezalarının infazı durdurulmakta. Dolayısıyla bu tarihten önce işlenmiş olup da infaz edilmekte olan veya kesinleşmemiş olan suçlar bu düzenlemeden faydalanacaklardır. Kesinleşmiş olan cezalarının infazı derhal durdurulmuş ve hükümlüler tahliye edilmiştir. Nereye kadar? Tahliye için bir ödeme veya ödeme taahhüdü zorunlu değildir.

Hükümlünün tahliye tarihinden itibaren 3 ay içinde çek bedelinin karşılıksız kısmının onda birini alacaklıya ödemek ve kalan kısmını 3 aylık sürenin bitiminden itibaren 2'şer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi halinde mahkeme tarafından ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecektir.

İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir.

Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenecek, kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir.

ÇÖZÜM ÇOK KOLAY…

Çekin karşılıksız çıkmasına sebebiyet verme nedeniyle hapiste olanlar ya da kısa bir süre içinde hapse girmek durumunda olanlar ile ilgili yapılan düzenlemenin yer aldığı 7226 sayılı Kanun'da virüsün etkileri nedeniyle kısa çalışma ödeneğinin şartlarının yumuşatılmasına ilişkin düzenleme yaparken; çekini ödeyemediği için hapiste olan ya da girmek üzere olan kişilere hapisten çık, 3 ay içinde borcun %10'unu öde şeklinde bir çözüm ortaya konulmasını iyi niyetle değerlendirmek mümkün müdür?

Mücbir sebep nedeniyle şirketlerin ve şahısların beyanname ve ödeme süreleri uzatılırken, cezaevlerini boşaltmak için birçok suçlu salıverilirken, 2016 yılında yaşanan darbe girişimi ve sonrasında yaşanan FETO operasyonları, kur artışları, ve konkordato nedeniyle kendi alacaklarını tahsil edemediği için borçlarını ödeyemeyen ve bu yüzden çekleri karşılıksız çıkan binlerce esnafın hapis tehdidinden kurtarılması ile ilgili yapılan düzenleme tam bir hayal kırıklığıdır. Herkes virüsten etkileniyor, çeklerini ödeyemeyenler etkilenmiyor, “onlar hemen para bulup çeklerini ödeyecekler” varsayım bu.

Bir konu ile ilgili olarak Meclis'te bir değişiklik yapılıyorsa; burada bir sorun var ve sorun ortadan kaldırılacak olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bu düzenleme ile 24.03.2020 tarihine kadar çekin karşılıksız çıkmasına sebebiyet verme suçu nedeniyle, İcra Ceza Mahkemeleri'nde yargılanan kişilerin hapis tehdidi, alacaklıya borcun ödenmesi şartı ile bertaraf ediliyor. Binlerce kişinin hapse girmesine neden olan düzenleme kaldırılmıyor ve halen yürürlükte.

Çekin ödeme aracı yerine kredi ve teminat aracı haline dönüşmesi, karşılıksız çek keşide etmenin ölçülülük ilkesine aykırı olması ve suçta kast unsurunun dikkate alınmaması nedenleri ile kaldırılmış olan çekte hapis cezasının 2016 yılında dolaylı olarak tekrar getirilmesi binlerce esnafa hapis yolunu açmıştır.

Yukarıdaki düzenlemenin geçen 4 yılda oluşan hapis cezası dosyalarını, 3 ay içinde borcun %10'unu ödeme koşulu ve memlekette ekonominin durması nedeniyle amaca ulaşması mümkün değildir. Yasa değişmediği için, bu ekonomik şartlar altında hapishanelerin önümüzdeki 1 yıl içinde çok büyük bir bölümünün çek hükümlülerinden oluşacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.

Ceza Hukuku bireysel yarardan çok, kamu yararının tehdit eden fiillerin yaptırıma bağlanmasında rol üstlenmelidir. Dolayısıyla çekte hapis cezası getirmek yerine, çekin kredi ve teminat aracı değil ödeme aracı fonksiyonu dışına çıkmasına izin verilmemeli, garantili çekler, karşılık bulundurma zorunluluğu, çek defteri verilecek kişilere sınırlama getirilmesi ve bankaların sorumluluğunun çek bedelinin yarısına kadar tanımlanması durumunda karşılıksız çek olayı yaşanmayacak, hapis cezasına da gerek kalmayacaktır.

Sorunun çözümünde samimi iseniz; Meclis açılır açılmaz çek borçlusu ile alacaklısının anlaşması için tanınan süreyi 3 aydan 9 aya çıkartırsınız. Bundan sonrası için de yukarıda saydığım önlemleri alarak, çekte dolaylı hapis cezasını kaldırabilirsiniz. Parası olmadığı için 150.000 TL'lik çekini ödeyemeyen bir kişiye, devlet tarafından 150.000 TL de adli para cezası uygulanması ve bu ceza ödenmediğinde kişilerin devlet tarafından hapse atılması uygulaması, başka bir ülkede var mı?

Sözcü | Nedim TÜRKMEN