Vergi hukukumuza göre şüpheli hale gelen dövizli veya döviz cinsinden ifade edilen yurtiçi veya yurtdışı alacaklar için değerleme kaynaklı farkların ne olacağı konusunda mükelleflerin ihtilaf yaşadığı tespit edilmektedir.

Bu kapsamda, dava veya icra safhasına taşınan dövizli alacaklar için hesaplanan kur farkları da asıl alacağın sonuçlarına tabi olacağından bu alacak tutarları içinde şüpheli alacak karşılıkları ayrılabilecektir.

Maliye Bakanlığı, kur artışlarını dikkate alırken, kur zararları yani alacak azalmaları içinse bir görüş vermemiştir. Bize göre şüpheli alacak tutarındaki kur farkı kaynaklı azalışlar da benzer şekilde değerlendirilerek bu sefer gelir-kambiyo karı yazılması gerekecektir.

Şüpheli alacakların aksine, değersiz alacaklar ise değersiz hale geldiği tarihe ilişkin TCMB döviz alış kuru ile değerlenip zarara atılacağından, bu kur dışında başka bir kur dikkate alınarak yapılacak hesaplamalar matrah hatasına yol açabilecektir.

Buna karşın, yurtiçi bazı dövizli sözleşmeler için dövizli sözleşme yasağı uygulandığından Kararname kapsamındaki dövizli sözleşmeler zaten TL üzerinden yasal kayıtlarda izlenmesi gerektiğinden yapılan kur değerlemesi işlemleri karşınıza matrah farkı olarak çıkabilecektir. Bu nedenle, bu hususa özel dikkat edip, cari hesaplarınıza kaynaklık edecek sözleşmelerin yasak kapsamında olup olmayacağını özel incelemeniz gerekmektedir.

Bu kapsamda, örneğin ortaklarla olan borç para alış verişleri dövizli yapılamayacağından bu hesaplara kur farkı hesaplaması yapılamayacaktır.

Saygılarımızla,

Ali ÇAKMAKÇI
Yeminli Mali Müşavir