İşletmelerdeki tüm sistemler gibi " STOK KONTROL " sistemi de yönetim bilişim sisteminin bir parçası olup diğer sistemlerden faklı düşünülmez.

Pazar araştırma ve satış planlama sistemlerinin çıktıları "STOK KONTROL" çalışmalarında ana girdiyi oluştururken, bu çalışmalar sonucu elde edilen çıktılarda üretim ve satın alma gibi sistemler için girdileri oluştururlar. Bu girdileri şöyle açıklayabilirim; işletmede mal ve hizmetler için üretim müdürlüğüne iş emirleri gönderilirken, firma dışından alınacak hammadde ve malzemeler için ise satın alma departmanına satın alma emirleri gönderilir. Stok kontrolünün temel amacını, stoklara yapılacak yatırımların optimal ya da en uygun düzeyinin belirlenmesi ve korunması oluşturur

Sürekli gelişen dünyada ekonomisi güçlü olan İşletmeler dünyadaki gelişmelere ayak uydurup söz sahibi olurken, ekonomisi zayıf İşletmeler zamanla eriyip gitmektedirler. İşletmelerin varlık yapısının durumu, onların ekonomileri hakkında en önemli bilgiyi vermektedir. İşletmelerin en önemli varlık kalemlerinden biri de stoklardır. Stokların optimum düzeylerinin belirlenmesi, nitelikleri, nerede tutuldukları vb. Özellikleri, işletmeler için maliyet kalemleri olup neticede kar ya da zararlarını etkilemektedir. Bu nedenle işletmelerin stoklarını doğru şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Stokların kontrol altında tutulması, stok denetimlerinin sık ve düzgün yapılması, İşletmeler açısından yararlı olmaktadır. Stokların envanter ve değerleme işlemlerinin zamanında ve doğru yapılması, bu işlemlerin doğruluğuna ilişkin denetimlerin artarak devam etmesi gerekmektedir.

1. GİRİŞ

Stok, tedarik veya üretim yoluyla elde edilen, kullanılmadan veya müşteriye arz edilmeden önce az veya çok belirli bir süre bekletilen mal miktarıdır. Kısaca stok, bir işletmenin sahip olduğu mevcut mallar olarak tanımlanabilir. Modern üretim sistemlerinde stoklar her kademeden yöneticiyi yakından ilgilendiren bir sorun haline gelmiştir. Yanlış stok politikaları seçilmesi veya uygulama hataları yüzünden pek çok işletmenin kritik duruma düştüğü bir gerçektir.

İşletmelerin asıl amacının sürdürülebilir kar elde etmek olduğu ve bu amaçlarını gerçekleştirdikleri sürece hayatta kalabilecekleri bilinmektedir. İşletmelerin en uygun kar seviyesini yakalayabilmeleri ve istikrarlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmeleri ise rekabet avantajı sağlayabilmeleri, pazar paylarını koruyabilmeleri ve iyi bir faaliyet ortamı hazırlayabilmelerine bağlı olmaktadır. Tüm bu faktörler ise işletmelerin üretim faaliyetleri ile yakından ilgilidir. Bunların temelinde de stok kavramı yer almaktadır.

İşletmelerin bilançolarında stoklar grubu, dönen varlıklar ve toplam aktifler içinde önemli bir bölümü oluşturmaktadır. İşletmelerin hepsinin üretim veya ticaret faaliyetlerini aksatmadan yürütebilmesi için, optimum miktarda stok bulundurmaları gereklidir. Stoklar, özellikle üretim işletmelerinde verimsizliğin, üretimin düzgün yürümemesinin başlıca nedeni olabilirler. Stokların artması, işletmelerin finansal açıdan sıkıntıya girmesine, maliyetlerin artmasına ve taleplerin karşılanmasında gecikmelerin yaşanmasına neden olacaktır. Ayrıca sürekli fazla stok bulunduran bir işletme, zamanla kaliteden de uzaklaşır. Bütün bu sorunlar, nihai olarak işletmenin karlılığının düşmesine yol açacaktır.

Stoklar, işletmelerin finans yöneticilerinin de her zaman ilgi alanı içerisinde olmuşlardır. İşletmelerin stok düzeyinin belirlenmesi ve optimum stok miktarına ulaşılması, finans yöneticilerinin yatırım kararları arasında sayılmaktadır. Genel olarak, finans yöneticilerinin stoklara olabildiğince az sermaye yatırma eğiliminde olduğu bilinmektedir. Amaçları, eldeki fonları başka yatırım alanlarında kullanmaktır. Ancak işletmelerin özellikle üretim ve satış fonksiyonlarını azaltmayacak düzeyde stok bulundurmaları gerekmektedir. İşletmelerin stok politikaları ile yöneticilerin kararlarının çeliştiği de göz önüne alındığında, stokların işletmeler için önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

Stokların miktarı, fiyatı ve kalitesinin işletmelerin faaliyetlerini önemli ölçüde etkilediği düşünüldüğünde, stokların denetiminin işletmeler açısından ne kadar gerekli olduğu da ortaya çıkacaktır. Günümüzde işletmeler denetim yardımıyla stoklarını kontrol altında tutarak en doğru faaliyet sonuçlarına ulaşacaklardır. Böylelikle hazırladıkları mali tablolar daha güvenilir ve doğru sonuçlar verecektir.

Stokların doğru yönetilmesi, envanter ve değerleme işlemlerinin doğru zamanda ve uygun yöntemlerle yapılması, işletmelerin karlılığını doğrudan etkileyecektir. İyi bir stok politikası izleyen ve sürdürülebilir kar elde eden işletmeler, ülke ekonomisine olumlu katkılar yapacaklardır.

2. STOKLAR
2.1. Stok Kavramı

Tekdüzen Hesap Planı’nda stoklar grubu, “İşletmenin satmak, üretimde kullanmak veya tüketmek amacıyla edindiği, ilk madde ve malzeme, yarı mamul, ticari mal, yan ürün, artık ve hurda gibi bir yıldan az bir sürede kullanılacak olan veya bir yıl içerisinde nakde çevrilebileceği düşünülen varlıklar” olarak ifade edilmiştir.

2 no’lu Türkiye Muhasebe Standardında stoklar şöyle tanımlanmıştır: “İşin normal akışı içinde ( olağan işletme faaliyetleri kapsamında) satılmak için elde tutulan ticari mallar ile satılmak üzere üretilmekte olan ya da üretim sürecinde veya hizmet sunumunda kullanılacak ilk madde ve malzemeler şeklinde bulunan varlıklardır”. Hizmet sunulma durumunda, stoklar, işletmenin henüz ilgili geliri elde etmediği hizmetin maliyetini de kapsamaktadır.[1]

Herhangi bir malın stok olarak kabul edilip edilmemesi o malın işletme sahipleri tarafından kullanım amacına bağlıdır. Örneğin halı ticareti yapan bir firma için her bir halı “stok”, halıyı büro dekorasyonu için kullanan bir firma için ise “demirbaş” olarak kabul edilir.[2]

Stok kavramı çok çeşitli alanlarda kullanılabilmektedir. Bir ülke ekonomisinin stoklarından söz edilebildiği gibi, bir işletmenin, perakendecinin, tüketici biriminin stoklarından da söz edilebilmektedir. Tüm stokların ortak özelliği ise gelecekteki ihtiyaçları karşılamak amacıyla elde bulundurulmasıdır

2.2. Stokların İşletme İçindeki Önemi

İşletme varlıkları, dönen varlıklar ve duran varlıklar olmak üzere iki temel bölümden oluşmaktadır. Dönen varlıklar, işletmenin, tam kapasite ile çalışabilmesi, üretiminin kesintisiz devam edebilmesi, olağanüstü durumlarda mali yönden zor durumlara düşmesini önlemesi, faaliyetini karlı ve verimli bir biçimde yürütebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Dönen varlıkların içinde en önemli kalemlerden biri olan stokların büyüklüğü, işletme sermayesinin yapısını ve etkin kullanılıp kullanılmadığı konusundaki değerlendirmeyi büyük ölçüde etkiler.

İşletmede stok bulundurmanın ilk amacı, örgüt içerisinde yürütülen çeşitli işlemlerin aşamalarını birbirinden ayırmaktır. Hammadde stoğu bir üreticiyi satıcıdan, yarı mamul stoğu çeşitli üretim aşamalarını diğerinden, mamul stoğu da bir üreticiyi müşterisinden ayırmada kullanılmaktadır. Bu amaçların yanında, stok bulundurmanın başka amaçları da şu şekilde sıralanmaktadır:[3]

a) Belirsizliklere Karsı Korunmak: Stok sistemlerinde arz, talep ve sipariş süresinde birtakım belirsizliklerle karşılaşılmaktadır. Bu belirsizliklere karşı korunabilmek amacıyla işletmeler emniyet stoğu bulundururlar. Amaç, talep değişmelerine karşı önlem almaktır.

b) İşlemlerin Bağımsızlığını Sağlamak: Gereksinim duyulan malzemeler herhangi bir iş merkezinde tutuluyor ve bu merkezin üretmiş olduğu ürüne başka bir iş merkezi derhal gereksinim duymuyorsa, stoğun bulunduğu iş merkezinde daha fazla stok birikmemesi için bu merkeze, üretim faaliyetleri bakımından birtakım esnekliklerin sağlanması gereklidir. Ancak bir iş merkezinden çıkan ürünü diğer iş merkezi derhal kullanıyorsa, bu serbestlik söz konusu olmayacaktır.

c) Hammadde Teslim Süresindeki Değişmelere Hazırlıklı Olmak: Tedarikçi firmanın siparişi zamanında göndermemiş olması, tedarikçi firmada işçilerin greve gitmesi, işletmeye gelen malın kusurlu olması gibi nedenlerle hammaddenin tedariki gecikebilecektir. Bu gecikmelere hazırlıklı olmak için işletmeler güvenlik stoğu bulundurmayı tercih etmektedirler.[4]

d) Ekonomik Olarak Üretim ve Satın Alma İşlemini Gerçekleştirmek: Endüstri işletmeleri çok miktarda mamul üreterek hem gelecekte ortaya çıkabilecek talep artışlarını karşılayabilecek, hem de enflasyon dönemlerinde daha yüksek kar elde edecektir. Ticaret işletmeleri de büyük miktarda alımlar yaparak miktar iskontosu avantajlarından da faydalanabileceklerdir.
 

Müşteriye Verilen Hizmeti Sürekli Kılmak: Müşteriler, gereksinim duydukları mal ve hizmetleri zamanında karşılamak isterler. Bu bakımdan işletmelerin mevcut ve potansiyel müşterilerini düşünerek güvenlik stoku bulundurmaya özen göstermesi gerekmektedir.

İşletmeler açısından stokların niteliği de çok önemlidir. Çünkü stok yönetimiyle ilgili kararlarda stokların niteliği, işletmede bulundurulma amaçları dikkate alınmalıdır. Bu nedenle stokları oluşturan hesap kalemlerinin doğru olarak sınıflandırılmış ve değerlendirilmiş olması, stokların her an gerçek değerleriyle gösterilmesi açısından önemli ve gereklidir.

Bir işletmede stokların çeşidi, büyüklüğü ve önemi bu işletmenin niteliğine, büyüklüğüne göre farklılık gösterir. Bir ticaret işletmesinde stoklar genellikle satışa hazır ticari mallardan oluşur. Bir sanayi işletmede ise stoklar, çok daha farklılık gösterir. Nitekim hammadde ve malzemeler, yarı mamuller ve üretilen satışa hazır mamuller, bu tür işletmelerin belli başlı stok kalemleridir. Diğer taraftan, bir hizmet işletmesinde stoklar, diğer işletme türlerine göre daha önemsizdir.5

____________

5 Nalan Akdoğan ve Nejat Tenker, Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri, 10.Baskı, Ankara: Gazi Kitabevi, 2005, s.88-89.

Hakkı ŞEKER
SMMM/DENETÇİ

[1] “TMS 2 Stoklar” Standardı 01/01/2006 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere 24/05/2018 tarihli ve 30430 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2] Mehmet Özbirecikli, Dönemsonu İşlemleri Muhasebesi, 2. Baskı, Ankara: Detay Yayınları, 2005,

s.49.

[3] Yükçü, s.701-703.

[4] Kemal Erdoğan ve Recep Küçük, “Stokastik Stok Modellerinde Güven Stogunun Elektronik Çalışma Sayfası Yardımıyla Belirlenmesi”, Muhasebe Finans Araştırma ve Uygulama Dergisi: Analiz , Cilt.7,

Sayı.16(Ekim 2006), s.25.

Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)