Samet TECİMEN 
Vergi Müfettiş Yardımcısı

ÖZET           

30.01.2019 tarih ve 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda 4. Maddede 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 89. Madde ile düzenlenen tazminatlar ve iadeleri ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu düzenleme ile kanun kapsamında alınan tazminatların iadesi mümkün kılınmıştır. Bu yazımızda 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, Gelir Vergisi iadesi ve ikale sözleşmesi vergisel açıdan değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tazminatlar, İkale(Bozma) ve Karşılıklı Sona Erdirme, Gelir Vergisi İade

1.GİRİŞ

            Son günlerde 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna dayanarak kıdem tazminatında kesilen gelir vergilerinin iade edileceği söylenmektedir. Oysa kıdem tazminatından gelir vergisi kesilmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla kesilmeyen bir gelir vergisinin iadesi de mümkün olmayacaktır.

30/01/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da, şu düzenleme yer almaktadır. GEÇİCİ MADDE 89 – 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisi, hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca red ve iade edilir.

Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmez.

Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmü uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

Görüldüğü gibi Kanun’da “karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi” söz konusu edilmektedir.
 

2.KIDEM TAZMİNATININ TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

4857 sayılı İş Kanunu ile 1475 sayılı İş Kanunu’nun, 14. maddesi istisna tutulmak üzere, tüm hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. İlgili maddede Kıdem Tazminatı almanın şartları belirlenmiştir. Kanun’un 14. maddesinin hükmü aşağıda belirtildiği gibidir;

“Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1. İşveren tarafından bu Kanunun 17. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2. İşçi tarafından bu Kanunun 16. maddesi uyarınca,

3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;

5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.”
 

3.İKALE SÖZLEŞMESİ NEDİR?

İkale, tarafların ortak iradesi ile kurulan sözleşmenin aynı yolla yürürlükten kaldırılmasını ifade eden hukuki terimdir.

Tarafların daha önce kurdukları bir hukuksal ilişkiyi, başka bir hukuksal işlemle ortadan kaldırmaları ya da daha önce yapılmış olan bir sözleşmenin, tarafların karşılıklı anlaşmaları ile yeni bir sözleşme yapılması suretiyle bozularak ortadan kaldırılması olarak da tanımlanabilir.

10.12.2010 tarihli bir Yargıtay kararında ise ikale sözleşmesi için “Bozma sözleşmesi (ikale) yasalarımızda düzenlenmiş değildir. Uygulamada sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul edilen bir hukuki ilişkinin sona erdirilmesinin de mümkün olduğu, sözleşmenin doğal yoldan sona ermesi dışında tarafların akdi ilişkiyi sona erdirebilecekleri kabul edilmektedir.

İşçi ve işveren iradelerinin fesih konusunda birleşmesi, bir taraf feshi niteliğinde değildir. İş Kanunu'nda bu sona erme türü yer almasa da, taraflardan birinin karşı tarafa ilettiği iş sözleşmesinin karşılıklı feshine dair sözleşme yapılmasını içeren bir açıklamanın (icap) ardından diğer tarafın da bunu kabulü ile bozma sözleşmesi (ikale) kurulmuş olur.

Bu anlamda bozma sözleşmesinin şekli, yapılması, kapsam ve geçerliliği Borçlar Kanunu hükümlerine göre saptanacaktır. Buna karşılık iş sözleşmesinin bozma sözleşmesi yoluyla sona erdirilmesi, İş Hukuku'nu yakından ilgilendirdiği için ikalenin yorumunda iş sözleşmesinin yorumunda olduğu gibi genel hükümler dışında İş Hukuku'nda işçi yararına yorum ilkesi göz önünde bulundurulacaktır.”

ifadelerine yer verilmiştir.

Yargıtay’ın vermiş olduğu kararda görüldüğü üzere ikale sözleşmesi Borçlar Kanununda düzenlenmemiş olmasına karşın şekil, kapsam ve geçerliliği Borçlar Kanunu hükümlerine göre belirlenecektir.
 

4.İKALE SÖZLEŞMESİNİN VERGİSEL SONUÇLARI

İkale sözleşmesi sonucu ödenen kıdem tazminatının ücret olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bu tartışmanın en büyük nedeni ikale sözleşmesi sonucu ödenen kıdem tazminatının, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatı kapsamına girip girmeyeceği konusudur. Bu nedenle değerlendirmelere girmeden önce ücret ve kıdem tazminatı kavramlarının tanımı ve niteliği konusuna değinmekte fayda vardır.

4.1.Ücretin Tanımı ve Hukuki Niteliği

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. Maddesinde “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” denilerek ücretin tanımı yapılmıştır.

GVK 61.md 7. Bentte ise ‘’Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar.’’ Denilmek suretiyle karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi  tazminatlarda ücret sayılmıştır.
 

4.2.Konunun Gelir Vergisi Kanunu Açısından İncelenmesi

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Tazminat ve Yardımlarda istisna başlıklı 25. maddesinin 7 numaralı bendinde;

             a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);

            b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.) denilmiştir.

            İdare 303 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde ise Hizmet Erbabına Ödenen Tazminatların Vergilendirilmesi ile İstisna Uygulaması başlıklı 4. Bölümde ise 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen bent hükmü ile hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi gibi sözleşmeler kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların ücret olarak kabul edildiği ve vergilendirildiği hususuna açıklık getirilmiştir.

            Bu tazminatlar, hizmet erbabına işten ayrılma, emekli olma, dava açmama vb. nedenlerle çalışmasından bağımsız olarak ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, ücret hükümlerine göre vergilendirilecektir.

            Çalışma hayatında hizmet erbabına işten ayrılma, emekli olma, dava açılmaması vb. nedenlerle karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi ödemeler yapılabilmektedir. 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin (b) alt bendinde yapılan düzenleme ile bu ödemelerinde çalışanın tabi olduğu mevzuata göre kıdem tazminatına ilişkin istisna tutarının hesabında dikkate alınması gerektiği hususuna açıklık getirilmiştir. Buna göre, anılan Kanunlar uyarınca ödenecek kıdem tazminatlarından gelir vergisinden istisna edilecek tutar hesap edilirken, yukarıda sayılan ödemeler de dahil edilerek ödemelerin toplamı üzerinden istisna uygulanacak, istisnayı aşan tutarlar ise ücret olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır.

            1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca bu Tebliğin 10 uncu maddesinde belirtildiği şekilde hesaplanan kıdem tazminatı tutarı dışında, birinci fıkrada sayılan ilave bir tazminat ödemesi yapılması halinde, bu ödemenin; bu tutar ile kıdem tazminatı tutarı toplamının, en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşmayan kısmı istisnaya konu edilecektir.

            5953 sayılı Kanun uyarınca kıdem tazminatı ödenen hizmet erbabına, bu tazminat dışında, birinci fıkrada sayılan ilave bir tazminat ödemesi yapılması halinde, bu tutar ile kıdem tazminatı tutarı toplamının, çalışanın son brüt ücreti üzerinden hesaplanan 24 aylık tutarını aşmayan kısmı istisnaya tabi tutulacaktır.

            1475 ve 854 sayılı Kanunlara tabi olarak çalışanlara kıdem tazminatı ödenmediği, ancak birinci fıkrada sayılan bir tazminat ödendiği durumlarda, ödenen bu tazminat tutarının, en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşmayan kısmı, 5953 sayılı Kanuna tabi olarak çalışanlarda ise çalışanın son brüt ücreti üzerinden hesaplanan 24 aylık tutarını aşmayan kısmı istisnaya tabi tutulacak, aşan kısmı ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 4: (Ç) A.Ş.’de 10 yıl süreyle çalıştıktan sonra 12/1/2018 tarihinde işten ayrılan Bay (H)’ye, işvereni tarafından 1475 sayılı Kanun uyarınca, kıdem tazminatına esas ücreti olan 3.000 TL üzerinden 30.000 TL kıdem tazminatı ile karşılıklı sonlandırma sözleşmesine (ikale) istinaden 50.000 TL iş güvencesi tazminatı olmak üzere toplam 80.000 TL ödeme yapılmıştır.

2/1/2018 tarihi itibariyle 657 sayılı Kanuna tabi en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek azami emekli ikramiyesi tutarı 5.001,76 TL dir.

Bay (H)’ye yapılan 80.000 TL lik ödemenin gelir vergisinden istisna edilecek tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.

Kıdem tazminatı tutarı 30.000,00 TL

İş güvencesi tazminatı 50.000,00 TL

Ödenen toplam tutar 80.000,00 TL

  1. istisna edilecek tutar (5.001,76x10=) 50.017,60 TL
  2. tabi tutar (80.000-50.017,60=) 29.982,40 TL

Örnek 5: (K) A.Ş.’de 854 sayılı Kanuna tabi olarak, 15 yıl süreyle çalıştıktan sonra ikale sözleşmesi ile 2/2/2018 tarihinde işten ayrılan Bayan (L)’ye, işvereni tarafından 55.000 TL iş kaybı tazminatı ödenmiş olup ayrıca kıdem tazminatı ödemesi yapılmamıştır.

Bayan (L)’ye yapılan 55.000 TL lik ödemenin gelir vergisinden istisna edilecek tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.

İş kaybı tazminatı 55.000,00 TL

  1. istisna edilecek tutar (5.001,76x10=) 50.017,60 TL
  2. tabi tutar (55.000-50.017,60=) 4.982,40 TL

Örnek 6: (M) A.Ş.’de 5953 sayılı Kanun kapsamında 20 yıl süreyle çalıştıktan sonra, 15/3/2018 tarihinde emekliliğe ayrılan ve en son aya ilişkin ücreti 20.000 TL olan Bayan (N)’ye işvereni tarafından 400.000 TL kıdem tazminatı ve 500.000 TL emeklilik tazminatı (ikramiyesi) ödenmiştir.

Bayan (N)’ye yapılan 900.000 TL lik ödemenin gelir vergisinden istisna edilecek tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.

Kıdem tazminatı tutarı 400.000 TL

  1. tazminatı (ikramiyesi) 500.000 TL

Ödenen toplam tutar 900.000 TL

  1. istisna edilecek tutar (20.000 TL x 24=) 480.000 TL
  2. tabi tutar (900.000 TL-480.000 TL=) 420.000 TL
     

4.3. Karşılıklı Sonlandırma Sözleşmesi veya İkale Sözleşmesi v.b. Ödenen Gelir Vergisi Kesintilerinin İadesi

            Söz konusu iadeye konu olan tahsil edilen gelir vergilerinin 27/03/2018 tarihinden önce;

-Karşılıklı sona erdirme sözleşmesi  

-İkale sözleşmesi kapsamında olması kaydıyla

-Bu kapsamda ödenen tazminatlar –İş kaybı tazminatları –İş sonu tazminatları –İş güvencesi tazminatları gibi ödemeler ve yardımlar üzerinden hesaplanan tevkif suretiyle ödenen gelir vergisi hizmet erbabının düzeltme zamanaşımı içinde yetkili vergi dairesine başvurması ile iade edilebilecektir.

Örnek 7: (A) A.Ş.’de çalışan Bay (S) 17/10/2017 tarihinde ikale sözleşmesi kapsamında işten ayrılmış ve kendisine Brüt 100.000 TL tazminat verilmesi kararlaştırılmıştır. Hesaplanan bu tutar üzerinden (işlem kolaylığı olması açısından) 15.000 TL gelir vergisi tevkifatı işveren tarafından yapılmıştır. Hizmet erbabı Bay (S)

- 28/03/2017 tarihinden önce

- İkale sözleşmesi kapsamında

- Almış olduğu tazminat için

- İşverenin yapmış olduğu Gelir Vergisi tevkifatını

-Tarha yetkili Vergi Dairesine başvurarak alabilecektir.
 

5.Sonuç

            30.01.2019 tarih ve 7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda 4. Maddede 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 89. Madde ile düzenlenen tazminatlar ve iadeleri ile ilgili yapılan düzenleme sonucunda ödenen tazminatlar ile ilgili ikale sözleşmesi kapsamındaki eski gelir vergisi kesintilerinin iadesi düzenlenmiştir. Bu nedenle kıdem tazminatı ile ilgili yeni bir durum yoktur. Var olan düzenleme devam etmektedir. Yalnızca ikale sözleşmesi ile kıdem tazminatı uyumlu hale getirilmiştir. İkale sözleşmesi sonucu ödenen tazminatlar ise Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emekli ikramiyesini geçemez. Bu tutar, 2/1/2018 tarihi itibariyle 5.001,76 TL’dir. Bu tutarın üzerindeki kısım ücret olarak değerlendirilip vergiye tabi tutulacaktır.

Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)