Bugünkü yazımda, değişik bir konuya değineceğim. Türkiye’de eğitim sistemi ve özel okullar. Sevgili okurlarım, sen nasıl olur da uzmanı olmadığın bu konuda yazarsın demeyin sakın. Bu yazıyı yazmaya niye karar verdim, önce onu açıklayayım.

Özellikle komşumuzu yakından takip etme açısından Yunanistan’ın Ekathimerini gazetesine aboneyim. Hemen hemen her gün o gazeteyi ve makalelerini de okuyorum. Birkaç gün önce şu haberi okudum:

“Yunanistan'dan özel üniversitelere vize. Yunanistan parlamentosu, öğrencilerin yoğun protestosuna rağmen ülkede özel üniversite açılmasını öngören yasa tasarısını kabul etti. Genel kurul oturumundaki oylamada yasa tasarısı için 159 “evet”, 129 “hayır oyu çıktı. Oylama öncesi başkent Atina, tasarıya karşı çıkan öğrencilerin protestolarına sahne oldu. Cuma akşamı başlayan ve oylama öncesinde de devam eden gösterilerde, yaklaşık 18 bin kişi tasarıyı protesto etti.

Başbakan Kiryakos Miçotakis, yasanın on binlerce Yunan öğrencinin yurt dışındaki üniversitelere göçünü tersine çevirmeye yardımcı olacağını, bunun da on yıldır süren mali krizden kurtulmaya çalışan bir ekonomiye destek olacağını savunuyor. Yunanistan'da bazı özel yüksek öğretim kurumları halihazırda yasal olsa da yeni yasa, denetlenmiş özel kurumlardan alınan diplomaları devlet üniversitelerine denk hale getirecek.”

Bu haberi okuyunca önce bizdeki özel okul ve üniversitelerin olduğunu ve onlardan daha iyi olduğumuzu düşündüm amaa…. Dur dedim, bir araştıralım.

Türkiye'de özel okul sayısının en çok olduğu eğitim kademesi okul öncesi eğitimdir. 2022/'23 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle faaliyet gösteren 14 bin 281 özel okulun 6 bin 528'i (yüzde 46'sı) özel okul öncesi eğitim kurumudur.

2023 sonunda 571.938 öğrenci özel lisede, 376.428 öğrenci ortaokul, 348.720 öğrenci ilkokula devam etmektedir.

Toplamda 208 üniversite vardır. 129 devlet üniversitesi (11 teknik üniversite, 2 güzel sanatlar üniversitesi ve 1 yüksek teknoloji enstitüsünün yanı sıra Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi), 75 vakıf üniversitesi ve 4 vakıf meslek yüksekokulu bulunmaktadır.

Bir de Türkiye’de özel okul ücretleri çok ama çok pahalıdır. Daha doğrusu Türkiye’nin milli gelirine göre çok fazladır. Aileler de birbirini taklit ediyor ve ne pahasına olursa olsun evlatlarını özel okulda okutmaya çalışıyor. Peki bu özel okullar ne kadar iyi bir eğitim veriyor acaba dediğimiz zaman, çocuklarını özel okulda okutanlarla konuştuğunuzda, büyük bir kısmının iyi eğitim vermediğini öğreniyorsunuz.

Dünyada durum nasıl dediğinizde, gelişmekte olan ülkelerde özel okulların sayısında hızlı bir yükseliş yaşandığını öğreniyorsunuz. Son on beş yılda orta gelirli ülkelerde özel okullara kayıt olma oranında kayda değer bir artış gözlemleniyor. Bazı ülkelerde özel okul oranı tüm okul sayısının yüzde 25’ine denk geliyor. Türkiye’de ise bu rakam yüzde 15 düzeyinde.

Şu sonuca ulaşıyorsunuz; ülke ne kadar gelişmişse, özel sektörün eğitimdeki rolü o kadar düşük oluyor. Mesela kıta Avrupa’sında devlet eğitiminin kalitesinin yüksek olmasından dolayı, özel sektör eğitimde küçük bir role sahip. Hollanda’da öğrencilerin dörtte üçü, kamu tarafından finanse edilen özel okullarda eğitim görüyor. İsveç’te ise özel okullara kayıtlı öğrenci oranı yüzde 10.

Bu bilgilere ulaşınca üzüldüm.

Cumhuriyetin yüzüncü yılındayız ve eğitimi yaz boz tahtasına çevirerek alt üst ettik. Ülkede neye mal olursa olsun, doğru dürüst bir eğitim sistemine gerek duyuyoruz, İnşallah eğitim sistemi düzelir de, ne özel sektöre ihtiyaç duyarız, ne de büyük bir sayıda öğrencinin yurtdışını tercih etmesine.

Uzmanı olmadığım konuda yazabileceklerim bu kadar.