İşçiye haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun m.24/I- (b)’ye göre, “İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa” işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanınmaktadır. Bu durumda işyerinde, işçinin yakinen çalıştığı işvereni ya da başka bir işçinin bulaşıcı hastalığa tutulması halinde, işçinin kendi sağlığını koruması amacıyla fesih hakkı vardır. İşçinin bu hükme dayanarak iş sözleşmesini feshedebilmesi için, işveren ya da başka bir işçinin hastalığının verem, tifo, deri hastalıkları ve sarılık (Hepatit B) gibi ciddi nitelikte olması ve işçi için tehlike oluşturması gerekir. Aksi halde, işçinin kendisinin bulaşıcı veya işi ile bağdaşmayacak bir hastalığa tutulması, işçiye sözleşmeyi fesih hakkı vermez.

Elbette ki bulaşıcı hastalık nezle, grip gibi sıradan bir hastalık değil, önemli epidemik hastalıklardan olması gerekir (NARMANLIOĞLU, Ünal, Ferdi İş Hukuku, s.421; TUNÇOMAĞ, Kenan/CENTEL, Tankut, İş Hukukunun Esasları, s.216). Hastalığın bulaşıcı olması, diğer kişilere geçmesi ihtimali bulunmasını ifade eder. Ancak unutulmamalıdır ki her bulaşıcı hastalık haklı sebeple feshi gerektirmez. Örneğin nezle, grip gibi bir bulaşıcı hastalığa yakalanmış iş arkadaşını gerekçe göstererek haklı fesih yapan işçinin yaptığı fesih haklı görülemez. Nitekim bulaşıcı hastalığın önemli olması gerekir. Örneğin verem, zührevi hastalıklar, deri hastalıkları, uyuz ve cüzzam gibi hastalılar bu öneme sahiptir (NARMANLIOĞLU, s.422).

Bununla birlikte, bulaşıcı olan ya da işiyle bağdaşması mümkün olmayan hastalığa tutulmuş olan işveren veya diğer işçiler ile işçinin doğrudan doğruya buluşup görüşmesinin kaçınılmaz olması gerekir. Örneğin günde birkaç defa kontrol ya da talimat vermek için işçinin yanına gelen işveren tamamen ayrı bölümlerde çalışıyorsa, bu durum işçi ile yakından ve doğrudan bir temas sayılmaz. Yakından ve doğrudan görüşmeden maksat işin yapıldığı sürece devamlı sayılacak şekilde bir arada bulunmaktır.

Sonuç olarak, İşçinin kendisinin bulaşıcı veya işi ile bağdaşmayacak bir hastalığa tutulması, işçiye iş sözleşmesini fesih hakkı vermez. Bu kapsamda işçinin iş sözleşmesini feshedebilmesi için, işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren ya da başka bir işçinin tüberküloz, hepatit B ve deri hastalıkları gibi ciddi bir bulaşıcı hastalığa tutulmuş olması gerekir.

Lütfi İNCİROĞLU