Denetimlerde düşük ücret tespit edilmesi halinde, işverene yüklü miktarda idari para cezası uygulanıyor. Ayrıca geriye dönük tahakkuk ettirilen primler, gecikme zammı ve cezası ile birlikte tahsil ediliyor. Hatta işverenlerin yararlandığı sigorta primi teşvikleri bile durdurulabiliyor.

16 Aralık 2019’da TÜİK, eylül dönemi iş gücü istatistiklerini yayınladı. Buna göre 2019 eylül ayında herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2.2 puan artarak yüzde 36.0 oldu. Tarım dışı sektörde kayıtdışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.6 puan artarak yüzde 23.6 oldu. Bu rakama kayıtlı olmakla birlikte gün ve ücret bazlı kayıtdışılık dahil değil. Keza ülkemizde kayıtdışı istihdam sadece işçinin bildirilmemesi şeklinde olmuyor. Aynı zamanda işçinin SGK’ya bildirilmesi ile birlikte çalışma gün sayıları ve/veya ücretlerinin SGK’ya gerçeğe aykırı şekilde eksik bildirilmesi hallerinde de söz konusu oluyor.
 

ÜCRET BAZLI KAYITDIŞI

Kayıtdışı çalışma türlerinden, ücretlerin eksik bildirilmesi SGK açısından halen büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu kayıtdışılık türünde daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gerçek ücretler gizlenerek daha düşük ücretlerin SGK ve Maliye’ye bildirilmesi söz konusu. Bu durumda gerçek ücretin ortaya çıkarılması hem SGK primi ile vergi kaçağının önlenmesi hem de çalışana ödenecek iş göremezlik/işsizlik ödenekleri ve emeklilik aylıklarının miktarı açısından büyük önem taşıyor.
 

DENETİME ALINACAK

Özel sektör işverenlerine bağlı olarak çalışanların ücretleri önemli oranda düşük gösteriliyor. Belirtilen işverenlere bağlı olarak çalışanların yaklaşık yarısı asgari ücret ve asgari ücretin biraz üstünde SGK’ya bildiriliyor. SGK, ücretler ile ilgili bu kayıtdışılığın önüne geçilmesi amacıyla meslek kodu uygulamasını yürürlüğe koydu. Bu uygulama ile işyerinde öğretmenin öğretmen, muhasebecinin muhasebeci, avukatın avukat olarak çalıştığı meslek kodundan tespit edilebiliyor ve meslek ücret ilişkisi kurulabiliyor. Buna göre fiili çalışılan mesleğe ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinde uluslararası standartlarla belirlenen meslek kodunun girilmesi uygulaması başlatıldı. 2016’da yasalaşan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la meslek kodunun bildirimi öngörüldü. SGK, bütün iş yerlerinde çalışanların meslek kodlarının işverenlerince bildirilmesi yükümlülüğünü 1 Ocak 2018’den itibaren zorunlu hale getirdi. Buna göre işverenlerin çalıştırdıkları işçileri, iş yerlerinde fiilen hangi işi yapıyorlarsa o işe uygun meslek kodlarını ve adını SGK’ya gerek ilk işe alımlarında sigortalı işe giriş bildirgesinde gerekse her ay kuruma gönderdikleri prim belgelerinde yazmaları gerekiyor.

Meslek kodu esas alınarak çalışanların düşük gösterilen ücretlerinin gerçek seviyesine çekilmesi daha kolaylaşmış oluyor.
 

DENETMEN VE MÜFETTİŞ

SGK sosyal güvenlik denetmenleri gerek işyerlerinde yapacakları fiili denetimlerde gerekse kayıt teftişlerinde tespit edecekleri düşük ücretleri gerçek ücret seviyelerine çekiyor.

SGK müfettişleri de yaptıkları sektörel bazda asgari işçilik teftişlerinde sektörün ve işyerinin özellikleri, kapasite raporları, işçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş ve emsal işyeri ve işçilere göre ödenen ücretler gibi hususları göz önünde bulundurarak, gerçek ücretleri saptayıp geriye dönük fark matrahı tespit ediyor. Yapılan denetimlerde düşük ücret tespit edilmesi halinde her ay ve her çalışana göre değişen işverene yüklü miktarda idari para cezası uygulanıyor. Ayrıca geriye dönük tahakkuk ettirilen primler gecikme zammı ve cezası ile birlikte tahsil ediliyor ve işverenlerin yararlandığı sigorta primi teşvikleri bile durdurulabiliyor.
 

İŞVERENİN YAPMASI GEREKEN

Sosyal güvenlik hakları konusunda son yıllarda gittikçe bilinçlenen işçiler, düşük ücret bildirimi konusunda hak arama yollarını sonuna kadar zorluyorlar. SGK ve diğer ilgili kurumlara en fazla bu yönden ihbar ve şikayet geliyor. Denetimler de artık çoğunlukla ücret ve meslek bazlı 10 yıl kadar geriye yönelik gerçekleştirilebiliyor. Sonuç olarak gittikçe artan denetimler karşısında işverenlerin çalışanlarını gerçek ücretleri üzerinden SGK’ya bir an önce bildirmeye başlamaları, denetim kapsamına alınmalarını bertaraf edecek. Dolayısıyla yüklü miktarda ceza ve müeyyidelerden kurtulmalarını sağlayacak. Ayrıca teşviklerin de tehlikeye düşmesi önlenecek.
 

ÇALIŞAN MAĞDUR OLUYOR

SGK’ya bildirilmesi gereken prime esas kazanç tutarı, ay içerisinde hak edilen ücret, ikramiye, prim ve bu nitelikteki her türlü ödemenin brüt toplamından oluşuyor. SGK’ya ödenecek sigorta primleri ise bildirimi yapılan bu prime esas kazançlar üzerinden hesaplanıyor. Çalışanların prime esas kazançlarının tam bildirilmemesi, sigortalının hastalık, analık, iş kazası veya meslek hastalığı nedenleriyle istirahatli olması halinde kendisine ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğini ve ileride kendisine veya hak sahiplerine bağlanacak gelir veya emekli aylıklarını olumsuz etkiliyor. Kanunen verilen bu haklar ya bağlanamıyor ya da düşük seviyede bağlanmasına neden olunuyor.

İsa KARAKAŞ | İTOHaber