1-Giriş

“Kaza geliyorum demez” atasözü çok yerinde söylenen atasözlerinden biri olduğu şüphesizdir. Günlük bireysel ve ticari yaşantımızda her zaman karşımıza çıkabilir. Tedbirlerimizi almamız ve gerisini İlahi takdire bırakırız.

Bazen işyerinde görülmez kazalar yaşanabilmekte, çalışanların haricin de müşteriler hatta yoldan geçenler bile kazaya maruz kalabilmektedirler.

Örnek: Milyonlar harcayarak bir kafe açmış işletme, işyerinin önüne müşterilerin rüzgâr veya güneşten korunması için asma brandalı sistem yaptırmıştır. Şiddetli esen rüzgâr sebebi ile branda koparak yoldan geçen bir kişinin başına düşerek yaralanmasına sebep olmuş, hayati tehlikesi günlerce süren kazazede, %50 doktor raporu ile hastaneden taburcu olmuştur.

Kazazede Avukatı ile görüştükten sonra 400.000.00 TL tazminat davası açmış ve dava devam etmektedir. İşyeri kaza sigortası kapsamındadır. (Sigorta şirketi kaza ile ilgili şirkete 85.000 TL ödeyeceğini taahhüt etmiştir.)

Şirket, davanın seyrinden aleyhine sonuçlanacağını avukatlarından öğrenmiş olup,  KAZAZEDE ile görüşülerek dava sonuçlanmadan ANLAŞMA yoluna giderek KAZAZEDEYE 210.000.00 TL ödeyerek, davanın geri çekilmesi sulh(ibra) ile sonuçlanmasını sağlamıştır.
 

Peki, anlaşma yolu ile ödenen 210.000. 00 TL vergi kanunları karşısındaki durumu ne olacak?
 

2-GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN

a. Kurumlar Vergisi

Bilindiği üzere 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ıncı maddesinde, Kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir takvim yılı için de elde ettiği safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir vergisi kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanmaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (g) bendinde ise, sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar ve tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı hükmü yer almaktadır.

b. Gelir Vergisi

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (3) numaralı bendinde işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenamede veya ilama veya Kanun emrine istinaden ödenen zarar ziyan ve tazminatların safi ticari kazancın tespitinde gider olarak yazılabileceği,.

Ödenen tazminatların gider yazılabilmesi için; işle ilgili olması, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenmesi ve söz konusu zararın teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması gerekmektedir. Mukavelename, ilam veya kanun emri olmaksızın ödenen tazminatların gider yazılması mümkün değildir.

3-  SONUÇ

1- Dava sonuçlanmadan bir başka anlatım ile resmi karar ve ilam olmadan kazazede ile Şirket arasında imzalanan protokol neticesinde kazazedeye ödenen 210.000-TL tazminat tutarının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamakta,

2- Sigorta şirketince Poliçe kapsamında Şirkete ödenecek olan 85.000-TL'lik tutarın ise kurum kazancınıza dahil edilmesi gerekmektedir.

 04.10.2018

Saygılarımla,

Memduh ÖZCAN
SMMM/BAĞIMSIZ DENETÇİ

Kaynak :

  1. GİB
  2. 29.01.2018 tarih 62030549-125(6-2016/28)-93754 sayılı özelgesi