ANKARA - Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Mart ayı bütçe gerçekleşmelerinde, 200 milyar lirayı bulan KDV alacak stokunun bir kısmını şirketlere ödemesi piyasayı rahatlattı. Bu rahatlama mücbir sebep kapsamına alınan şirketlerle iş yapan, ancak mücbir sebep kapsamına girmeyen şirketlere yansımadı. Mücbir sebep kapsamına alınan şirketlerle iş yapan, ancak mücbir sebep kapsamına girmeyen şirketler, mal veya hizmet aldığı şirket KDV beyannamesi vermediği için KDV iadesi başvurusunda bulunamıyor. Bu noktada şirket hem KDV iadesi alamıyor hem de mal veya hizmet aldığı mücbir sebep kapsamındaki şirketi, tabi olduğu KDV oranı kadar finanse etmiş oluyor.

Koronavirüsün ekonomik etkilerinin daha az hissedilmesi amacıyla alınan önlemlerin uygulanmasında yaşanan aksaklıklar, tespit edildikçe düzeltiliyor. Nitekim gelir vergisi, KDV ve muhtasarların beyan ve ödeme süresi uzatılmasına rağmen, kurumlar vergisinin ilk önlemler kapsamında uzatılmamasının yarattığı sıkıntı, DÜNYA’nın da gündeme taşımasının ardından ekonomi yönetimi tarafından giderildi ve kurumlar vergisinin beyan ve ödemesi 30 Nisan’dan 1 Haziran’a ertelendi.
 

Zincir kırıldı, başvuru yapılamıyor

Pandemi nedeniyle alınan ‘mücbir sebep’ uygulaması da yeni bir tıkanıklığa sebep oldu. Kapsama alınan şirketlerle iş yapan, ancak mücbir sebep kapsamına girmeyen şirketler, mal veya hizmet aldığı şirket KDV beyannamesi vermediği için iade başvurusunda bulunamıyor. Yürürlükteki mevzuat uyarınca bir şirketin KDV alacağına başvurabilmesi için öncelikli olarak mal ve hizmet aldığı şirketin KDV beyannamesini vermesi gerekiyor. Yani iadeye tabi KDV’nin doğması için öncelikle KDV’nin yasal defterlere kayıt edilmiş olması şart.
 

KDV oranı kadar finanse ediyor!

Öte yandan, KDV iadesini alamayan şirket, eş zamanlı olarak mal veya hizmet aldığı mücbir sebep kapsamındaki şirketi de tabi olduğu KDV oranı kadar finanse ediyor.
 

İnceleme bekleme şartı aranmasın

Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, mücbir sebep kapsamındaki firmaların doğal olarak KDV beyannamesi vermeyeceğini, dolayısıyla iadesini de talep edemeyeceğini belirtti. Sezer, kapsama girmeyen şirketlerden bazıları yaptıkları işin niteliğine göre beyanname verdiği anda KDV iadesi talep edebildiğini anlattı. Mücbir sebep kapsamındaki bir şirketle iş yapılması halinde, bu şirketin teyit veremeyeceği için iade işleminin doğmayacağının altını çizen Sezer, bu durumun finansman sıkıntısı çeken firmaların rahatlatılmasını sağlayacak şekilde çözülebileceğini bildirdi.

Kısa çalışma ödeneğinde inceleme sonucu beklemeden sigortalılara ödeme yapılan sistemin torba yasa ile yürürlüğe girdiğini hatırlatan Sezer, KDV iadelerinde buna benzer bir formülün devreye alınabileceğini söyledi. Ön kontrol raporuna dayalı iade uygulamasında 10 iş günü içinde KDV iadesinin yüzde 50’sinin ödendiğini, kalan kısmının da inceleme sonrasına bırakıldığını belirten Sezer, “Mağduriyetin önlenmesi için başvuru yeterli sayılıp, yüzde 50’si 10 iş günü içinde ödenmeli. Kalan yüzde 50’sinin ise mücbir sebebin ortadan kalmasının ardından, karşıt inceleme tutanaklarının hazırlanıp vergi dairesine teslim edilmesi ile ödenmesi uygun olacaktır ” diye konuştu.
 

Hangi sektörler mücbir sebep kapsamında?

İçişleri Bakanlığı tarafından faaliyeti durdurulan işletmelerin yanı sıra AVM’ler dahil perakende, sağlık hizmetleri, mobilya imalatı, demir çelik ve metal sanayii, madencilik ve taş ocakçılığı, bina inşaat hizmetleri, endüstriyel mutfak imalatı, otomotiv imalatı ve ticareti ile otomotiv sanayii için parça ve aksesuar imalatı, araç kiralama, depolama faaliyetleri dahil lojistik ve ulaşım, sinema ve tiyatro gibi sanatsal hizmetler, matbaacılık dahil kitap, gazete, dergi ve benzeri basılı ürünlerin yayımcılık faaliyetleri, tur operatörleri ve seyahat acenteleri dahil konaklama faaliyetleri, lokanta, kıraathane dahil yiyecek ve içecek hizmetleri, tekstil ve konfeksiyon imalatı ve ticareti ile halkla ilişkiler dahil etkinlik ve organizasyon hizmetleri.


“Mükellefin iade geçmişi dikkate alınarak ödeme yapılabilir”

Yeni Ekonomi Danışmanlık AŞ Kurucu Ortağı, Maliye Bakanlığı eski bürokratlarından Nazmi Karyağdı, bu durumdaki mükelleflerin iade geçmişleri göz önünde bulundurularak ödeme yapılabileceğini söyledi. Bazı mükelleflerin mücbir sebep kapsamına alınarak KDV beyannamesi verme ve vergiyi ödeme yükümlülüğü dışına alındığını belirten Karyağdı; “Nasıl ki beyan ve ödemede yaşadığımız zor şartlar nedeniyle bir kolaylaştırma veya erteleme söz konusu olduysa, denetim KDV iadesi gibi konularda da bir erteleme ve koşulları geçici olarak esnetmeye ihtiyaç var” dedi. Kapsamda olmayan şirketlerin KDV iade taleplerinin, mücbir sebebin etkisi hafifleyene kadar ‘daha sonra incelenmek üzere’ eksiksiz yapılması önerisinde bulunan Karyağdı, “Hatalı bir durum ortaya çıkarsa gecikme faizi ile tahsil edilmek üzere ödeme yapılmalıdır” dedi. Karyağdı, vergi daireleri kendilerini mükellefin iade geçmişine bakarak güvenceye alabileceği önerisinde bulundu.
 

“Devreden KDV’de Hazine kağıdı verilebilir”

Eski Gümrük Müsteşarlarından gazetemiz yazarı Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ise devletin iade borcu olduğu mükelleflere, kamu bankaları aracılığıyla kredi vermek yerine KDV iadesini yapabileceğini söyledi. Mükelleflerin, sektörlere ve krizden etkilenme derecesine göre kategorize edilebileceğini belirten Saygılıoğlu, “Bunların bir kısmına nakit ödeme yapılabilir, bir kısmına da Hazine kağıdı, devlet tahviliyle ödenebilir. Girdisi yüzde 18 olup, sattığı ürün yüzde 1-8 arasında değişen mükelleflerin üzerinde KDV yükü kalıyor. Bu yük önerdiğimiz şekilde giderilebilir. Bu kağıtlar teminat olarak da kullanılabilir” dedi. Saygılıoğlu, mücbir sebep kapsamına girmeyen sektörlerle ilgili de değerlendirmede bulunarak, “Genel bir mücbir sebep ilan edilerek, tüm sektörlerin yükümlülükleri ertelenip, ödemesi zamana yapılabilir” diye konuştu.

Dünya | Hüseyin GÖKÇE