2019, çeşitli zorlukların yaşandığı bir yıl olarak geride kaldı. Ticari işletmelerin, başta bilanço ve gelir tablosu olmak üzere mali tabloları bu aylarda kesinleşiyor. Kurum organizasyonlarının faaliyetlerini irdelemek ve yeni hedefler belirlemek için tek gösterge son durum mali tablolardır. Bilanço, sadece işletmenin kamusal yükümlülükleri için düzenlenen bir tablo olmayıp önemli mali ve finansal analizlerin de tek bilgi kaynağıdır. Yönetici ya da yönetim birimlerinin temel işlevi, işletme kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasını mümkün kılacak bir bilgi akış sisteminin kurulmasıdır. Bu anlamda yönetim, elindeki kaynaklarını en iyi şekilde kullanmak sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun bir gereği olarak, işletmede uzmanlaşmanın sağlanması, risklerin dağıtılması ve iyi yönetim ilkelerinin kurulması temel amaç olacaktır.
 

BAŞARILI YÖNETİCİ, BİLANÇOYU DOĞRU OKUYABİLENDİR

Yönetici, bilanço okuma teknikleri yoluyla kendisi tarafından yönetilen işletmeyi irdelerken, bağımsız bir kuruluş ya da işletme içi denetim sistemleri ile yönetimin başarısı ölçülebilir. Böylece ölçülebilir verimlilikte üretim, ekonomik şartlara uygun yatırım, dengeli-ölçülü büyüme, sağlam finansman, yeterli karlılık, kamusal teşviklerden yeterince yararlanılıp yararlanılmadığı, kurumsallaşmanın sağlanıp sağlanmadığı ya da tümüyle kurumsal yönetim ilkelerine ne ölçüde uyulduğu ortaya konulacaktır. Günümüzde iyi yönetici profili çizilirken onlarca ölçülebilir somut ölçütün yanında yöneticinin bilanço okumayı bilmesi önemli bir koşul olarak telaffuz edilir. Bu çerçevede, yönetici ve yönetim organına sunulan finansal tabloları ve özellikle de bilançoyu doğru okuyup anlamlı karşılaştırmalarla karar alma ve uygulamada kullanmak durumundadır. Böylece, yönetici hangi meslekten olursa olsun bilanço yapısı ile bu yapı içerisindeki anlamlı değişikliklerin neler ifade edebileceğini bilmek zorundadır. Bu çerçevede karar alan, karara destek olan her birim yöneticisinin bilanço, gelir tablosu, mizan gibi şirket kayıtlarında üretilen bilgi ve belgeleri nasıl kullanacağını, nasıl okunacağını bilmek zorundadır. Şayet yönetici, doğru ve sağlıklı bilgilerden oluşmuş bir bilanço ve ona dayalı yorumlarla karar alıyorsa işletme faaliyet sonuçlarını değerlendirme konusunda anlamlı bir yerdedir denilebilir.
 

GLOBAL EKONOMİ VE FİNANSAL PİYASALAR İLİŞKİSİ

 Şirketler, yaşadığımız yüzyılda dünyanın en güçlü, belirleyici, politikalara yön veren kuruluşlarıdır. Günümüzde ekonomi dünyanın birinci gündem maddesi, ekonomiyi yöneten ve yönlendirenler de şirketlerdir. Son yıllarda patlak veren şirket skandalları kurumsal yönetim kavramını sadece şirketlerin gündemine taşımadı, devletlerin de gündeminde yer almaya başladı. Böylece ülkeler, kurumlar, kuruluşlar, şirketler ve tüm organizasyonlar en doğru, kalıcı kurumsal yönetim biçimini aramaya başladılar. Artık sadece şirketler değil, ülkeler de kurumsal yönetim prosedürleri, kuralları ve yönetim kodlarını benimseyip, yayınlıyor. Elbette küreselleşme ile birlikte ülkelerin şirketleri, düzenleyici kurumların koyduğu satın alma, birleşme, bölünme, devralma, şirket değerlemeleri gibi kurumsal yönetim tekniklerinde ilerleme sağladılar. Özellikle uluslararası sermayenin durağı olan borsalar, sermaye piyasalarını düzenleyen kuruluşlar, işbirliği halinde, hisseleri işlem görecek şirketlerde aranacak yönetim prensiplerini belirlediler. Diğer taraftan, kurumsal yönetim prensiplerinin temel unsuru olarak bağımsız yönetim kurulu üyesi tanımı da getirildi.
 

KURUMSAL YÖNETİM VE MALİ TABLO İLİŞKİSİ

Yeni T.T.K ile birlikte şirketler, kurumsal yönetim ilkelerinin bir gereği olarak doğru mali tablolar oluşturulması, anlamsız, dayanağı olmayan işlemlerden arındırılmış gerçekçi, saydam ve anlaşılabilir mali tablolar hazırlamakla yükümlü oldular. Bunun sonucu olarak işletme yenilikçi, kararları düzeltici, uygulama sonuçlarını anlamlı yorumlayabilen, uygun finansman, doğru yönetim sistemini ortaya koyan, yöneticilerin kendilerini değil işletmeyi önemseyen, saydam, hesap verilebilir, bilgiyi paylaşan bir yapı kurarak kurumsal direncin çoğaltılması sağlanır. Saydam bilanço doğru verilerle donanmış bir raporlamayı mümkün kılacağı için halka arz, birleşme, devir ve evlilikleri kolaylaştıran uluslararası muhasebe raporlama ve yönetim ilklerini uygulayan bir şirket yapısına ulaşılır. Bazı işletmeler çeşitli nedenlerle bilanço rakamlarını gerçeğe aykırı olarak gösterip, rakamsal değişikliklerle işletme varlık ve finansal yapısını farklı sergileyip, bir başka ifade ile bilançolar üzerine şal örterler. İyi, işletmesine hakim yönetici, kendisine sunulan makyajlanmış bu bilançoyu rahatlıkla görebilir, ilgilileri uyararak gerçekçi bir finansal tabloya dönülmesini mümkün kılar. Gerçekçi bir bilançonun var olup olmadığının ön koşulları öncelikle söz konusu bilanço ve diğer tabloların genel muhasebe ilkelerine uyumlu çıkartılıp çıkartılmadığı, bilançonun bilanço düzenleme ilke ve tekniklerine uyumlu olup olmadığını görmekle mümkün olur.
 

DİKKAT EDİLECEK ÖNEMLİ HUSUSLAR

a. İşletmenin bir yıl ya da normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüştürülebilecek varlıkları bilançoda dönen varlıklar grubu içinde gösterilmeli.

b. İşletmenin bir yıl ya da normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşemeyen, hizmetlerinden bir hesap döneminden daha uzun süre yararlanılan uzun vadeli varlıkları bilançoda duran varlıklar grubu içinde gösterilmeli. Dönem sonu bilanço gününde, bu grupta yer alan hesap vadeleri bir yılın altında kalanlar dönen varlıklar grubunda ilgili hesaplara aktarılmalı.

c. Bilançodaki varlıkların, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleriyle gösterilebilmesi için varlıklardaki değer düşüklüklerini göstererek karşılıkların ayrılması zorunludur. Dönen varlıklar grubu içinde yer alan menkul kıymetler, alacaklar, stoklar ve diğer varlıklar içindeki ilgili kalemler için, yapılacak değerleme sonucu, gerekli durumlarda uygun karşılıklar ayrılmalı. Bu ilke, duran varlıklar grubunda yer alan alacaklar, bağlı menkul kıymetler, iştirakler ve diğer duran varlıklardaki ilgili kalemler için de geçerlidir.

d. Gelecek dönemlere ait olarak önceden ödenen giderler ile cari dönemde tahakkuk eden ancak gelecek dönemlerde tahsil edilecek olan gelirler, kayıt ve tespit edilerek bilançoda ayrıca gösterilmeli.

e. Bilançoda duran varlıklar grubunda yer alan maddi duran varlıklar ile maddi olmayan duran varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem ayrılan amortismanların birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmeli.

 f. Duran varlıklar grubu içinde yer alan özel tükenmeye tabi varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem ayrılan tükenme paylarının birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmeli.

g. Tutarları kesinlikle saptanamayan alacaklar için herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz. Bu tür alacaklar bilanço dipnot ya da eklerinde gösterilmeli.

h. Verilen rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatların özellikleri ve kapsamları bilanço dipnot ya da eklerinde açıkça belirtilir. Bu ilke, alınan rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatlar için de geçerlidir. Ayrıca, işletmenin varlıkları ile ilgili toplam sigorta tutarları bilanço dipnot ya da eklerinde açıkça gösterilmeli.

i. İşletmenin bir yıl ya da normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelen borçları, bilançoda kısa vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilmeli.

j. İşletmenin bir yıl ya da normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelmemiş borçları, bilançoda uzun vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço gününde bu grupta yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar, kısa vadeli yabancı kaynaklar grubundaki ilgili hesaplara aktarılmalı.

k. Tutarları kesinlikle saptanamayanları veya durumları tartışmalı olanları da içermek üzere, işletmenin bilinen ve tutarları uygun olarak tahmin edilebilen bütün yabancı kaynakları kayıt ve tespit edilerek bilançoda gösterilir. İşletmenin bilinen ancak tutarları uygun olarak tahmin edilen edilemeyen durumları da bilançonun dipnotlarında açık olarak belirtilmeli.

l. Gelecek dönemlere ait olarak önceden tahsil edilen hasılat ile cari dönemde tahakkuk eden ancak, gelecek dönemlerde ödenecek olan giderler kayıt ve tespit edilerek bilançoda ayrıca gösterilmeli.

m. Bilançonun kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar gruplarında yer alan borçlar, alınan avanslar ve diğer ilgili hesaplardan işletmenin sermaye ve yönetim bakımından ilişkili bulunduğu iktisadi işletmelere ve personele ait olan tutarlar ayrı gösterilmeli.

n. Özkaynaklar, ödenmiş sermaye yedekleri, kar yedekleri, geçmiş yıl karları (zararları) ve dönem net karı (zararı)’ndan oluşur. Sermaye yedekleri, gelir unsuru olarak gelir tablosuna aktarılmamalı.

o. İşletme tarafından özkaynakların devam ettirilmesi ve korunması gerekir. İşletmede herhangi bir zararın ortaya çıkması, herhangi bir nedenle özkaynaklarda meydana gelen azalmalar, hem dönemsel hem de kümülatif olarak izlenerek kaydedilmeli.

 p. Özkaynakların bilançoda net olarak gösterilmesi için geçmiş yıllar zararları ile dönem zararları, özkaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer almalı.
 

OKUMA ANLAMLI OLMALI

Bilanço okumak ve doğru yorumlamak, işletme yönetimini, ortakları, borç verenleri, çalışanları, kamu mali idaresini, işletmenin ticari ilişkide bulunduğu kurumları ilgilendirdiğinden, yönetici bilançoyu okurken şunlara da dikkat etmelidir: n Muhasebe hesap bakiyeleri bilançoya doğru yansımış mı?

Ya da bilanço verileri kendi yönetim bilgi arşivine ve algılamasına göre doğru mu? n Gerçekten bu kadar stok var mı?

Stok bilgileri hangi veri tabanı ve işlem kontrol sistemine dayanıyor? n Neden bu kadar stok var? n Alacaklar neden bu kadar birikmiş?

Alacakların toplam satışlara göre dağılımı ve ağırlığı nedir?

Önceki yıl ve yıllara göre değişim nasıl görünüyor?

Firma bazında biriken alacakların rakamı, her bir firmaya göre yapılan satışlara göre ne gibi seyir izliyor? n Kasada anlamsız nakit birikimi var mı?

Ortaklardan alacak ve ortaklara borçlar işletme işlem hacmine göre yüksek tutarda mı? n Borçlar işletmenin iş hacmine göre önemli tutarlarda mı?

Personele ve çalışılan ticari işletmelere verilen avanslar sektöre göre ve işletme imkanlarına göre normal seviyede midir? n Alacakların dava ve icra safhasında olan tutarları ne kadardır? Bu alacaklar için karşılık ayrılmış mı?

Satış iadeleri ve iskontoları nasıl bir seyir izliyor?

Finansman giderlerindeki artış, kullanılan kredi tutarları aynı olduğu halde neden artmıştır? Bilanço ve gelir tablosunun anlamlı okunabilmesi için her şeyden önce ekonominin hangi konumda olduğunun bilinmesi gerekir. Böylece bilançoyu sadece rakamsal olarak görme yerine bu rakamların sektör, ülke ve uluslararası gelişmelerin ışığı altında ne anlam ifade ettiğinin de tespiti gerekiyor.

Talha APAK | PARA