Geçtiğimiz hafta Maliye Bakanlığı’nın 19.04.2022 tarihinde yayımladığı bir tebliğ ile döviz cinsinden veya döviz endeksli düzenlenen “menkul” satış sözleşmelerine konu ödeme yükümlülüklerinin TL cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunluluğunu getirmesinin ardından, bazı kişilerin bu değişikliği “menkul kıymet” satış sözleşmeleri ile sınırlı yorumladıklarına tanık olduk. Çok geçmeden hatalarını anladılar.

Çünkü değişiklik tüm menkul mallara ilişkin bulunuyor. Nitekim Maliye Bakanlığı 21 Nisan 2022 tarihli basın duyurusunda, tebliğde geçen "menkul" ibaresinin gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsadığını açıkladı.

Önce bir konuyu netleştirelim. Döviz cinsinden sözleşme yapılıp yapılmayacağını belirlemeye, Maliye Bakanlığı değil Cumhurbaşkanı yetkilidir.

1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’un 1’inci maddesi Cumhurbaşkanı’na çok geniş bir yetki alanı bırakmıştır.

Bu maddeye göre; kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım ve satımının ve bunlar ile kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin ve ticari senetlerle tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar ittihazına Cumhurbaşkanı salahiyetlidir (Eski sistemde bu yetki Bakanlar Kuruluna aitti).

Cumhurbaşkanı bu yetkisine dayanarak 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bazı sözleşmelerle sınırlı olarak, sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayacağına dair düzenlemeler yaptı. 

Bu düzenlemeye göre, Türkiye'de yerleşik kişilerin[1]Maliye Bakanlığı'nca belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz (32 sayılı Karar Madde 4/g).

Görüldüğü gibi Maliye Bakanlığı'na tanınan yetki, döviz cinsinden sözleşme yapılması Cumhurbaşkanı ile yasaklanan işlemlerde kısıtlama kapsamına girmeyecek halleri belirlemekle sınırlı. Yani kısıtlama kapsamına yeni sözleşme dâhil etmeye Bakanlığın yetkisi yok. Örneğin ikraz sözleşmeleri hâlihazırda döviz cinsinden düzenlenebiliyor, bunu yasaklayamaz. Bu yetki Cumhurbaşkanı'ndadır.

Menkul kıymetler, dolayısıyla anonim şirket hisse senetleri menkul niteliğinde midir?

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun göre, “taşınır” yani “menkul” mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddî şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir.

704 üncü maddesine göre ise "taşınmaz” yani “gayrimenkul” mülkiyetinin konusu şunlardır:

  1. Arazi,
  2. Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
  3. Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler.

Maliye Bakanlığı basın duyurusunda yer alan açıklamasına göre de, “menkul" ibaresi gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsamaktadır.

Buna göre, hisse (pay) senetlerinin “menkul” niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Dolayısıyla Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler arasında hisse (pay) senedi satışları döviz bazında yapılabilir ve satış sözleşmelerinde satış bedelleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenebilir. Ancak son değişiklik uyarınca, bu bedellerin TL cinsinden ödenmesi zorunluluğu vardır.
 

T24 | Erdoğan SAĞLAM


[1] Türkiye'de yerleşik kişiler; yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye'de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri ifade eder.