I- Yönetmelikle Getirilen Kripto Yasaklar

16.04.2021 tarihli Resmi Gazete’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan düzenleme çalışmaları çerçevesinde “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” yayımlanmıştır. Yönetmelik ile getirilen düzenlemelerle birlikte;

1- Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacağı,

2- Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacağı,

3- Ödeme hizmeti sağlayıcılarının, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremeyeceği ve bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamayacağı,

4- Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemeyeceği belirtilmiştir.

Çalışmamızda, öncelikle Yönetmelikte yer alan tanımlar çerçevesinde yapılmak üstenen düzenleme irdelenecek, sonrasında ise kripto varlıklarla ilgili getirilen yasaklar açıklanarak sonuçları yorumlanacaktır.
 

II- Kripto Varlık, Kripto Para, Elektronik Para, Sanal Para Nedir?

Yönetmelik hükümleri, kripto varlıklara ilişkin ilk düzenlemelerin yapılmış olması sebebiyle önem taşımaktadır. Bu hükümlerde gizlenmiş şifrelerin ortaya konabilmesi için öncelikle Yönetmelikte yer alan tabirlerin anlamları incelenmelidir. Bu noktada ilk dikkat çeken husus, “kripto para” tabirinin kullanılmayarak “kripto varlık” ibaresinin tercih edilmiş olmasıdır. Peki kripto varlıklar “para” mıdır?

 Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrasında “kripto varlık” şu şekilde tanımlanmıştır:

“Dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.”

Yapılan tanım çerçevesinde, piyasada kripto para olarak bilinen varlıkların genel algının aksine elektronik paradan farklı olduğu açıkça görülmektedir.
 

“Elektronik Para” Nedir?

Elektronik paranın tanımı, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun”un 3/1-ç hükmünde;

“Elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, bu Kanunda tanımlanan ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değer” şeklinde yapılmıştır.

Elektronik para ihraç eden kuruluşlar ise yine aynı maddenin (d) bendinde “Bu Kanun kapsamında elektronik para ihraç etme yetkisi verilen tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır.

Yönetmelikte yer alan hükümlerin anlaşılabilmesi için ayrıca ödeme hizmetinin ne olduğu, ödeme hizmeti sağlayıcılarının kimler olduğu, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının hangi kuruluşlar olduğu da ortaya konmalıdır. İlgili tanımlar yine 6493 sayılı Kanun’da yapılmıştır.

Kanun’un 3/1-s maddesine göre ödeme hizmeti, Kanun’un 12. maddesinde belirtilen hizmetleri kapsamaktadır. 6493 sayılı Kanun’un 12. maddesine göre ise ödeme hizmetleri kısaca hesaba para yatırılması ve hesaptan para çekilmesine imkan veren hizmetler olarak tanımlanmaktadır. Bu çerçevede ödeme aracının ihracı veya kabulü, para havalesi, internet bankacılığı ile yapılan para transferleri, fatura ödenmesine yönelik hizmetler gibi günlük para transferi işlemleri ödeme hizmeti kapsamındadır. Maddenin ilk fıkrası, ikinci fıkrası ile birlikte değerlendirildiğince aracı bir kurumun para transferi için sağladığı hizmetin ödeme hizmeti olduğu anlaşılmaktadır. Zira ikinci fıkrada ödeme işleminin aracı kullanılmaksızın doğrudan alıcıya nakit olarak yapılması veya yaptırılmasına ilişkin işlemlerin ödeme hizmeti olarak kabul edilemeyeceği düzenlenmiştir.

Ödeme hizmeti sağlayıcılar, 6493 sayılı Kanun’un 3/1-t hükmünde 13. maddesinde belirtilen kuruluşlar olarak tanımlanmıştır. İlgili maddeye göre bankalar, elektronik para kuruluşları, ödeme kuruluşları ve PTT A.Ş. ödeme hizmeti sağlayıcılarıdır. Bankalar ve sayılanlar dışındaki kuruluşların kişilere ödeme hizmeti sunamayacağı, maddenin ikinci fıkrasında açıkça düzenlenmiştir.

Ödeme kuruluşları ise ödeme hizmeti sağlamak ve gerçekleştirmek için Kanun kapsamında yetkilendirilmiş tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır (6493 sayılı Kanun’un 3/1-ü). Yine aynı Kanun’un 14. maddesinde ödeme hizmetleri alanında faaliyette bulunmak isteyen ödeme kuruluşlarının TCMB’den izin almak kaydıyla faaliyette bulunabileceği düzenlenmiş ve ödeme kuruluşlarının, ödeme hizmeti sunarken sadece ödeme işlemi için kullanılıyor olması şartıyla ödeme hesabı tutabileceği hükme bağlanmıştır. Maddeye göre, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının ödeme hizmeti ile ilgili olarak aldığı fonlar, mevduat veya katılım fonu veya Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemektedir.

“Kripto Varlık” ile “Kripto Para” Farklı mı?

6493 sayılı Kanunda yer alan tanımlar ve 16.04.2021 tarihinde yayımlanan Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, Türk Hukuk Sisteminde henüz kripto varlıkların para niteliği taşıdıklarına ilişkin bir kabul olmadığı anlaşılmaktadır. Aksine, mevzuatımızda ilk kez yapılan tanımda “kripto para” yerine bilinçli olarak “kripto varlık” ibaresi tercih edilmiş, bu varlıkların para niteliği taşımadığı yaklaşımında bulunulmuştur. Bu bağlamda, TCMB tarafından yapılan düzenleme ile birlikte kripto varlıkların ödeme aracı olarak kullanılamayacağının hükme bağlanması, sonrasında kripto varlıkların para olarak kullanılamayacağı düzenlenmiştir.

Oysa yatırımcılar tarafından genel olarak kabul edilen tabir, kripto varlık değil kripto paradır. Kripto para denildiğinde ise genellikle elektronik para da işaret edilmek istenmektedir.

Buna karşın, bir şeye “para” denilebilmesi için bazı unsurları barındırması gerekmektedir. Avrupa Merkez Bankası tarafından yapılan tanım çerçevesinde bu unsurlara değişim aracı olma, mal ve hizmetlerin satın alımında kullanılma, hesap birimi olma, üretilen mal ve hizmetlerin bu nesne cinsinden karşılığı olması gibi örnekler verilebilir.

Dijital para birimlerinde itibari para cinsinden tanımlanan paralara “elektronik para” yani “e-para”, itibari para cinsinden tanımlanamayanlara ise “sanal para” denilmektedir. Kripto paralar, bu ayrımda sanal para grubunda yer almaktadırlar. Bu nitelikleri gereği de devletler tarafından kripto paraların iktisadi anlamda para sayılması bakımından birçok sıkıntı mevcut olup Türk mevzuatı da bu niteliği gereği kripto para tanımını değil, kripto varlık tanımını kullanmaktadır. Yönetmelikle birlikte kripto varlıkların para niteliğine sahip olmadığı ve kripto varlıkların kullanılması suretiyle alım-satım yapılamayacağı düzenlenmiş olsa da kripto varlıklara yatırım yapılamayacağına ilişkin mevzuatımızda hiçbir engelleyici hüküm yer almamaktadır. Dolayısıyla kripto varlıklara ilişkin getirilen ilk düzenlemeyle birlikte esasen şu an için kripto varlıkların ödeme aracı değil, yatırım aracı olduğu düzenlenmiştir. Yatırım yapılabilmesi için gereken aracı kuruluşlara ilişkin açıklamalara ise çalışmamızın devamında yer verilecektir.
 

III- Kripto Yasak 1: Kripto Varlıklarla Ödeme Yapılması ve Buna İlişkin Hizmetler

Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in 3. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile getirilen yasaklar, kripto varlıklarla ödeme yapılmasına ilişkindir. Buna göre;

- Kripto varlıklar ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz.

- Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.
 

IV- Kripto Yasak 2: Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının Aracılığı

Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrası gereğince; “Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz.”

Özellikle yazılım alanındaki yeni gelişmelerin, ülkemizin ihraç edebileceği ürünlerin önünde bir engel olabilecek bu yasağın sonrasında, aynı maddenin 2. fıkrası ile şu düzenleme getirilmiştir:

“Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına  aracılık edemez.”

Getirilen düzenlemeyi üç aşamada, unsurlarına ayırarak incelemek yerinde olacaktır.

(1) Ödeme ve elektronik para kuruluşları,

(2) kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına

(3) aracılık edemez.

 (1) numaralı kısım, bu yasakla sadece “ödeme ve elektronik para kuruluşları”na yükümlülük getirildiğini göstermektedir.

 Düzenlemenin (2) numaralı kısmında ise kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlara yapılacak fon aktarımlarına ilişkin işlemlere kısıtlama getirildiği gösterilmiştir. Burada belirtilmek istenen ise kripto varlıkların satın alınması, saklanması gibi hükümde sayılan hizmetleri sağlayan “kripto para borsaları”dır. Kripto para borsası, reel para birimlerinin açılan bir hesaba aktarılması suretiyle kripto varlık satın alımına imkan veren internet siteleri olarak tanımlanabilir. (Burada kullanılan para tabiri, yukarıda açıklandığı üzere piyasanın kripto varlıkları kısaca para olarak tanımlamasından kaynaklanmaktadır.)

Düzenlemenin (3) numaralı kısmında ise doğrudan ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto para alınan platformlara para transferi için aracılık edemeyeceği düzenlenmiştir.
 

V- Örneklerle Kripto Yasaklar

Bahsi geçen Yönetmelikte yer alan hükümler kısa olsa da teknik ibareler taşıması ve ilgili tanımların mevzuatta farklı şekillerde yer alması nedeniyle karıştırılabilmektedir. Bu itibarla, getirilen düzenlemeler birer örnek çerçevesinde açıklanacaktır.

a) Yönetmeliğin 3. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde, kripto varlık statüsünde bulunan Bitcoin ile hiçbir ticari işlem veya tüketici işlemi yapılamayacaktır. Örneğin Bitcoin ile Türkiye’de otomobil satın alınamayacak, Bitcoin karşılığı ev satılamayacaktır.

b) Yönetmeliğin 3. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde herhangi bir kişi veya kurum tarafından Bitcoin ile alım-satım yapılabilmesi için hizmet sunulamayacaktır.

c) Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasına göre ödeme hizmeti sağlayıcıları olan bankalar, elektronik para kuruluşları veya ödeme kuruluşları, Bitcoin kullanılarak fatura ödenebilecek bir sistem geliştiremeyeceklerdir. Bir başka örnek olarak (A) kişisinin kripto varlık hesabı açarak (B) kişisine Bitcoin göndermesine ilişkin iş modeli geliştiremeyeceği ve böyle bir hizmet sunamayacağı gösterilebilir.

d) Yönetmeliğin 4. maddesinin 2. fıkrasına göre ödeme ve elektronik para kuruluşları, Bitcoin alınması için hizmet sunan platformlara aracılık edemeyeceklerdir. Türkiye’de mevcut duruma ilişkin bir örnek verecek olursak, TCMB verilerine göre Türkiye’de hizmet veren 22 adet aktif elektronik para kuruluşu[1] bulunmaktadır. Kripto varlıklara yatırım yapmak isteyen bir kişi, örneğin bu elektronik para kuruluşlarından biri olan Papara Elektronik Para A.Ş.’nin “Papara” isimli uygulamasında bir hesap açarak öncelikle bu hesaba para yatırmaktadır. Sonrasında bu hesaptaki parayı, kripto para alımı için kullanılan uygulamalardan biri, yani kripto para borsası olan “Binance” uygulamasındaki hesabına göndermekte ve Binance uygulamasını kullanmak suretiyle kripto varlık alabilmektedir. Aynı şekilde Binance uygulamasında sahibi olduğu görülen kripto varlıkları uygulama içinde satmakta, satış işlemi karşılığında elde etmiş olduğu parayı tekrar Papara uygulamasında yer alan hesaba göndermek suretiyle harcanabilecek duruma getirmektedir. Yönetmelikle getirilen hükümle birlikte, örnek olarak vermiş olduğumuz “Papara” isimli uygulama kullanılarak kripto varlık alım veya satımı için kullanılan ve yine örnek olarak verdiğimiz “Binance” uygulamasında bulunan hesaba para aktarılamayacaktır. Aynı şekilde, Binance uygulamasında bulunan hesaptan da Papara uygulamasında bulunan hesaba para gönderimi yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Papara gibi yasaklanan ödeme ve elektronik para kuruluşları dışında işlem yapılması mümkün olabilecektir. Ancak bu yöntemlerin piyasanın hızına yetişememesi, ağır işlemesi veya dönem dönem kullanılamaması nedeniyle kripto yatırımcılar tarafından çok tercih edilmediği bilinmektedir.
 

VI- Kripto Paraları Çekmek İçin Son Gün 29 Nisan Mı?

Yönetmeliğe dair önemli bir ayrıntı, yürürlük tarihinin 30.04.2021 olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu tarihin önemi, “şu an için” yani “bir erteleme olmaması halinde” kripto varlık yatırımcılarının ödeme ve elektronik para kuruluşlarını kullanarak paralarını sistemden çekebilmek için son günlerinin 29 Nisan 2021 olabileceğinden kaynaklanmaktadır. Zira Yönetmeliğin 30 Nisan 2021’de yürürlüğe girmesi sonrasında, kripto para borsalarına para transferinin gerçekleştirildiği ödeme ve elektronik para kuruluşlarının bu işlemlerinin durdurulmasıyla birlikte, kripto para borsalarında bulunan varlıkların ödeme ve elektronik para kuruluşları vasıtasıyla paraya çevrilerek aktarılması mümkün olamayabilecektir. Yasaklanan ödeme ve elektronik para kuruluşları dışında işlem yapılabileceğini ancak yukarıda izah edildiği gibi bu yöntemlerin piyasanın hızına yetişememesi, ağır işlemesi veya dönem dönem kullanılamaması nedeniyle kripto yatırımcılar tarafından halihazırda çok tercih edilmediğini belirtmek gerekmektedir.

Diğer taraftan, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının aracılık etmeye devam etmeleri halinde, bu kurumlara yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı, eğer uygulanabileceği kabul edilirse uygulanabilecek yaptırımlar ve belirtilen kurumların alacağı pozisyon ise bir başka çalışmamızda ayrıntılı olarak incelenecektir.

Ancak kısaca belirtmek gerekir ki; ihtiyacı karşılaması ve alınmak istenen önlemleri tam olarak desteklemesi mümkün görünmeyen yasaklayıcı ve cezalandırıcı düzenlemeler yerine olumlu yönde değişikliklere gidilmesi yerinde olacaktır. Böylece kripto varlıklara yatırım yapmış olanlara ve yapmak isteyenlere çeşitli güvenceler ve teşvikler sunularak, Dünya çapında uygulanan bir yöntem yok sayılmak yerine kayıt ve kontrol altına alınabilecektir.

VII- Tek Zorunlu Aracı Kuruluş Banka Olabilir, Yeni Vergiler ve “Kripto Varlık Barışı” Gelebilir
 TCMB’nin Yönetmelikle yapılan düzenlemelere ilişkin açıkladığı gerekçesi şu şekildedir:

“Kripto varlıklar herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi ile işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle ilgili taraflar açısından önemli riskler barındırmaktadır.

Son dönemde, söz konusu varlıkların ödemeler alanında kullanılmasına ilişkin çeşitli girişimlerin oluşmaya başladığı gözlenmiştir. Bu varlıkların ödemelerde kullanılmasının, yukarıda bahsedilen sebeplerle işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir.

Bu kapsamda, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu ile 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunda yer alan yetkiler çerçevesinde “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” yürürlüğe konulmuştur.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.”

Gerekçeden anlaşıldığı üzere, kripto varlıkların kullanımında TCMB tarafından görülen temel problem, kripto varlıkların düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması sebebiyle yapılan işlemlerde gerçekleşecek usulsüzlüklerin düzeltilebilmesi için gerekli argümanların mevcut olmamasıdır. Nitekim bu alanda mevcut yöntemlerin de güven zafiyeti meydana getirebilecekleri özellikle vurgulanmıştır. Bu sebeple de iki temel işleme kısıtlama getirilmesi uygun görülmüştür:

1- Kripto varlıkların ödeme aracı olarak kullanımı.

2- Ödeme ve elektronik para kuruluşları aracılığıyla kripto para borsalarına para aktarımı.

Burada dikkate değer, önemli bir husus bulunmaktadır. Yönetmeliğin 3. maddesinde tüm ödeme hizmeti sağlayıcılarının kripto varlıkların kullanılması suretiyle ödeme hizmeti sunulması yasaklanmışken, 4. maddede kripto varlıklara ilişkin alım-satım hizmeti sunan platformlarına para aktarımına ilişkin aracılık hizmetinin yasaklanması yalnızca ödeme ve elektronik para kuruluşları için getirilmiştir.

Yukarıda detaylıca açıkladığımız üzere, 6493 sayılı Kanun’da ödeme hizmeti sağlayıcıları temel olarak şunlardır:

· Bankalar

· Ödeme kuruluşları

· Elektronik para kuruluşları

· PTT

Yani yapılan düzenlemelerle birlikte ödemelerde kripto varlıkların kullanılmasını sağlayacak iş modelleri geliştirme yasağı sayılan tüm aktörler için geçerliyken, kripto varlıklara ilişkin alım-satım hizmeti sunan platformlara aracılık edemeyecek ödeme hizmeti sağlayıcıları ödeme ve elektronik para kuruluşları olarak belirlenmiş ancak bankalar bu grubun dışında bırakılmıştır.

Bu itibarla, getirilen düzenleme ile birlikte ise kripto varlık yatırımında para aktarımında bankalar tek seçenek ve mecburi istikamet olacak görünmektedir. Dolayısıyla çok yakında, bahsi geçen işlemlerin bankalar (muhtemelen de devlet bankaları) aracılığıyla yapılabileceğine ilişkin düzenleme ve açıklamalarla karşılaşabiliriz.

Bir diğer karşılaşabileceğimiz sonuç da kripto varlıklardan elde edilen gelirler başta olmak üzere bu varlıklara ilişkin yüksek vergiler olabilir[2].

Sonrasında da köklü af ve yapılandırma tarihimize belki yeni bir sayfa daha eklenebilir: “Kripto Varlık Barışı”
 

Kaynakça

[1] Aköde Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., BELBİM Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş., BPN Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş., CEMETE Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., D Ödeme Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., ERPA Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş., Hızlıöde Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., Hızlıpara Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş., IQ Money Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş., İninal Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş., İyzi Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş., Lydians Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., Ozan Elektronik Para A.Ş., Paladyum Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., Papara Elektronik Para A.Ş., SiPay Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., TT Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş., TURK Elektronik Para A.Ş., Turkcell Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş., Vodafone Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş., Wirecard Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş.
[2] Edirne Vergi Dairesi Başkanlığının 23.09.2020 tarihli ve 33826 sayılı Özelgesi ile vefat eden miras bırakanın Bitcoin alım-satımı ve transferi işini yapan … A.Ş. hesabındaki “Bitcoin”in veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerektiği belirtilerek, Bitcoin’in vergilendirilebilir bir varlık olduğunu kabul eden şu açıklamalar yapılmıştır:

“… muris …’ya ait …A.Ş. hesabında bulunan Bitcoin varlığının toplam değerinin mirasçılar tarafından veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi ve tahakkuk edecek verginin ödenmesi halinde ilişik kesme belgesinin verilmesi gerekmekte olup, mirasçılarca beyanname verilmemesi durumunda ise daha sonra ödenecek vergiye mahsuben … A.Ş. tarafından  (yüzde beş) %5 oranında tevkifat yapıldıktan sonra kalan miktarın mirasçılara ödenmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, tevkif edilen paranın en geç bir hafta içinde en yakın vergi dairesine yatırılması ve durumun tarha yetkili vergi dairesine bildirilmesi gerektiği tabiidir.”

Dünya | Av. Arb. Dr. Y. Burak ASLANPINAR & Av. Alper TAŞAR