7352 sayılı enflasyon düzeltmesinin ertelenmesi ile bilanço esasına göre defter tutan Gelir Vergisi mükellefleri ile Kurumlar Vergisi mükelleflerinin sahip oldukları yabancı paralar ve altın hesaplarının Türk Lirası mevduata dönüştürülmesinden elde edilen kazançlara istisna uygulamasına ilişkin düzenlemeler içeren “Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 29.01.2022 tarih ve 31734 sayılı Resmi Gazete 'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Düzenleme özellikle 2021 yılının son üç ayında oluşan olumlu kur farkları nedeni ile vergi ödemek yerine, Kurumlar Vergisi istisnasından yararlanmak isteyenler için belirlenen son gün 17 Şubat 2022 tarihi olduğu için, Gelir İdaresi Başkanlığı hızlı bir şekilde aynı tarihte TL mevduata dönüşümde Kurumlar Vergisi istisnasına ilişkin “19 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağı”nı da kamuoyu ile paylaştı.


17 ŞUBAT 2022'YE KADAR DÖNÜŞÜM HALİNDE HANGİ İSTİSNALARDAN YARARLANILACAK?

Kurumlar Vergisi mükellefleri 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine (17 Şubat 2022) kadar Türk Lirası'na çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı, Kurumlar Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 14. maddede belirlenen süre ve şekilde Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda; Yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 1/10/2021 ila 31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmı, 2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar (17 Şubat 2022) Türk Lirası'na çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ile söz konusu hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar, Kurumlar Vergisi'nden istisna olacaktır.


17 ŞUBAT 2022'DEN SONRA DÖNÜŞÜM HALİNDE HANGİ İSTİSNALARDAN YARARLANILACAK?

Kurumlar Vergisi mükellefleri 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 17 Şubat 2022 tarihinden sonra, 2022 yılı sonuna kadar Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk Lirası'na çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk Lirası varlığı, geçici 14. maddede belirlenen süre ve şekilde Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda; ortaya çıkan kur farkı kazançları, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk Lirası'na çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar Kurumlar Vergisi'nden istisna olacak.


ŞİRKETLER, KANUNA RAĞMEN ÜÇ AY VADELİ HESAP AÇAMIYOR!

Kanun, Kurumlar Vergisi mükelleflerinin 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını ve altın hesaplarını Türk Lirası'na çevirmeleri durumunda, dönüşüm esnasında oluşan kur farkı kazançları da dahil olmak üzere bu kapsamda açılan en az 3 ay vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarından elde edecekleri faiz ve kâr paylarının Kurumlar Vergisi'nden istisna edileceğini düzenledi. Bu istisnalar, kazançları bilanço esasına göre tespit edilen Gelir Vergisi mükellefleri için de geçerlidir.

Fakat o da ne! Kanun'da istisnadan faydalanmak için, döviz ve altınların en az 3 aylık süre için Türk Lirası hesaplarına dönüştürülmesi şartı belirlenmiş iken; TCMB tarafından yayımlanan “Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ”de yurtiçi yerleşik gerçek kişiler için 3 ay, 6 ay veya 1 yıl vadeli ve yurtiçi yerleşik tüzel kişiler için 6 ay veya 1 yıl vadeli Türk Lirası mevduat veya katılma hesabı açılacağı düzenlenmiş, 19 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağı'nda da Kanun'da yer alan asgari 3 ay vadeli hesap açılabileceği düzenlemesi, görmezden gelinmiştir. 6 ve 12 ay vadeli örneklere yer verilerek, Kanun'a rağmen tebliğlerle fiili durum yaratılma yolu seçilmiştir. İktidar, çıkardığı Kanun'u yok sayarak, tüzel kişiler için 3 ay vadeli kur korumalı TL mevduat veya katılım hesabı açılmasını fiilen engellemektedir.

Tasarruflarını döviz tevdiat hesaplarında değerlendiren gerçek kişilerin, dövizlerini bozdurmaya ikna edilememesi üzerine; Kurumlar Vergisi mükelleflerinin yaklaşık 80 milyar dolarlık bankalarda mevcut hesaplarının Türk Lirası'na dönüşümünü sağlamak üzere harekete geçildi. Kanun çıkartıldı ve en düşük vade 3 ay olarak belirlendi. 2021 yılının son üç ayındaki fiktif kur farkı gelirleri üzerinden %25 oranında vergi ödemek istemeyen binlerce şirket bu düzenlemeden yararlanmak için planlama yaparken, vadeyi 6 ay dayatmanın sonu hüsran olacaktır.

Şöyle ki; şirketlerin borçluluk oranı %66 seviyesinde ayrıca hem ithalat hem de ara malı ithal etme zorunluluğu nedeniyle ihracat yapmak için dövize ihtiyaç var iken, şirketlere “bütün döviz varlığınızı 6 ay kullanmayın” demek, ticari yaşamın gerçeklerine aykırıdır. Üstelik, Türk Lirası'na dönüştürülen mevduat teminat gösterilerek, kredi kullanımı da engelleniyor.

Şirketlere dayatılmaya çalışılan 6 ay mevduata bağlama şartı, nakit akışlarının bozulduğu ve finansman ihtiyaçlarının ciddi şekilde arttığı bir dönemde uzun bir süredir. Uygulamaya, nakit fazlası veren az sayıda şirket ve bazı büyük hizmet işletmeleri ilgi gösterecektir. Şirketlerle ilgili belirlenen 10 milyar dolarlık hedefe ulaşılabilmesi için, Kanun ile belirlenmiş asgari mevduat süresinin 3 ay olarak uygulanması şarttır.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN