Çalışma hayatımızı hatta dünyayı değiştiren dijital dönüşüm, tüketici beklentilerini de hiç olmadığı kadar çeşitlendirmiş durumda. Özellikle ürünlerin fiziki ortama gitmeden görünürlüğünün dijital ortamlarda sergilenebilmesi, alışveriş alışkanlıklarımızı da değiştirdi. Daha fazla ürün çeşitliliği (seçeneği), tıkla gelsin, sepete ekle gibi kolaylıklar, tam sipariş görünürlüğü ve talep üzerine kişiselleştirilmiş hizmetler, tüketici beklentilerini şimdiye kadar hiç olmadığı kadar arttırdı.

       Tüketici alışkanlıklarının bu denli çeşitlendiği ve değiştiği dünyada iyi organize edilmiş başarılı bir tedarik zinciri firmalar için önemli bir rekabet avantajı oluşturmaktadır.

       Bir işletmenin can alıcı noktalarından biri olan tedarik zinciri, işletmelerin tüm çalışma süreçlerini yakından ilgilendirmektedir.

       Tedarik zinciri; tüm ürün ve hizmetlerin son tüketiciye ulaşana kadar izlediği yolda o mal veya hizmete ilişkin tüm faaliyetleri; insan kaynağı, teknolojiyi, tedarikçiler, üreticiler, toptancılar, dağıtımcılar, perakendecileri, kaynakları, ilişkileri ve bağlantıları kapsayan sisteme verilen kavramdır.

       Tedarik zinciri denilen kavramı incelerken resmin bütününe bakarak organize olmak gerekmedir. Çünkü başaralı bir tedarik zinciri oluştururken ilişkileri yönetmekte en önemli şey olan güven birleştirici bir rol oynamaktadır. Tedarik zincirinde; tedarikçinin tedarikçisi, müşterinin müşterisi vardır. Bu yüzden başarılı bir tedarik zincirinde güveni hâkim kılmak esastır. 

       Kavram;  iş süreçleri açısından belli aşamalarının olması ve kırılgan bir yapıya sahip olması sebebiyle zincir şeklinde söylenmiştir. Bu zincirin her bir halkasının birbirini düzenli bir şekilde izlemesi gerekmektedir. Bunlar üretim, stok yönetimi, malzeme temini, dağıtım, satış, tedarik, müşteri ilişkileri yönetimi gibi değerli süreçlerdir. Tedarik Zinciri’nde risk yönetimi işleyişi, risk haritaları çıkarılarak sağlanır.

Koronavirüsü (Covid19) Nedeniyle Tedarik Zincirindeki Olası Kırılmalar:

       2008 yılında Amerika’dan başlayarak tüm dünyaya yayılan kriz, üretim ve istihdamda yıkıcı etkilere yol açmıştı. Krizin üzerinden 10 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen imalat sanayi bu etkileri tam anlamıyla atlatılamadan, dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda giden ve küresel tedarik zincirinde önemli bir yere sahip olan Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Korona Virüsü, can almaya ve birbirine bağlı ülke ekonomilerindeki dengeleri bozacak gibi görünüyor.

       Küresel ölçekte üretilen sanayi ürünlerinin ortalama yüzde 20’si Çin’den geldiği düşünülürse küresel bazda sanayi ürünlerinde tedarik sorunu yaşanacağı gerçek.

       Küresel tedarik zinciri, şimdi de korona virüsten dolayı daha büyük bir zorlanmayla karşı karşıya, ticari zincirde yaşanan kırılmaların etkisi henüz tam olarak tahmin edilemiyor.

Tedarik Zincirindeki Olası Kırılmaların Türkiye’ye Etkileri:

       Türkiye ekonomisi küresel tedarik zincirinde önemli bir role sahiptir. İmalat sektörü, otomotiv yan sanayi, genç ve yetişmiş iş gücü sayesinde, kalite ve hız konularında oldukça ilerlemiş durumdadır.

       Avrupa merkezli firmalar, yakın konumundaki Türkiye’de üretimleri daha rahat kontrol edebilecek, ülkede yer alan etkin yetişmiş iş gücü ile tecrübeli çözüm odaklı çalışanların yarattığı pozitif etkiden faydalanmak isteyeceklerdir.

       Türk imalat ve ilgili sektörleri Çin’in kaybedebileceği pazarı elde edebilecek stratejik bir noktada ve tecrübededir.

       Ülkede yapılan veya yapılmış olan yatırımlar, Türkiye’yi gözle görülür bir avantaja sahip kılmaktadır.

Faydalı olması ümidiyle…

                  

Özkan ÇİNAR                                                                                                       
Mali Müşavir/SPK Denetçisi
Yönetim Danışmanı/Eğitmen    



Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)