289 milyar TL'si vergi, 165 milyar TL'si SGK ve kalanı da diğer kurumlara olmak üzere kamuya olan toplam 500 milyar TL civarındaki borcun yapılandırılması için 16 Ekim 2020 tarihinde TBMM’ye bir yasa teklifi verildi. Söz konusu teklif, 11 Kasım 2020 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek, “7256 sayı” ile yasalaştı.

Söz konusu Yasa imzalanmak ve Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere, 12 Kasım 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi.
 

Başka isimle teklif edildi, farklı isimle yasalaştı!

Yasa teklifi “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” adıyla verildi, “Bazı Alacakların Yenı̇den Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değı̇şı̇klı̇k Yapılması Hakkında Kanun” olarak yasalaştı.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul’da yapılan görüşmeler sırasında, teklif metnine yeni ekleme ve çıkarmalar yapıldı. Kamuoyu ve iş dünyasından gelen taleplerin bazıları karşılanırken, bazıları reddedildi veya gündeme bile alınmadı.
 

İş dünyası ve kamuoyu ne bekliyordu?

İş dünyası ve kamuoyu, Yasa Teklifi verilmeden önce ve/veya teklifin görüşmeleri sırasında aşağıda sayılan düzenlemelerin yapılmasını istiyor ve bekliyordu!

1- Yapılandırılacak borçların 6 ayı ödemesiz dönem olmak üzere 5 – 6 yılda taksitler halinde ödenmesi,

2- 2015 – 2019 yılları için matrah ve vergi artırımı düzenlemesi yapılması,

3- Kasa, cari hesaplar ve stoklar başta olmak üzere işletme kayıtlarının düzeltilmesine imkan sağlanması,

4- Mevcut ve muhtemel ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması,

5- Varlık Barışı’nın yeniden getirilmesi,

6- İşletmeye kayıtlı taşınmazların rayiç değerlerine yükseltilerek, oluşan değer farkının pasifte özel bir fon hesabına alınması ve değer farkından yüzde 1 – 2 vergi alınması,

7- Covıd-19 nedeniyle ödeme süreleri Ekim-Kasım-Aralık/2020 aylarına ertelenen Mart, Nisan ve Mayıs 2020 aylarına ilişkin muhtasar, KDV ve SGK primlerinin de yapılandırma kapsamına alınması,

8- İmar Barışından yararlanan ancak ödemelerini aksatanlara yeni ödeme imkanı verilmesi ve haklarının ihya edilmesi,

9- İşletmelerin önünün açılabilmesi bakımından vergi ve SGK borçları için haczedilen taşınmazların ekspertizlerinin yaptırılarak, yapılandırılan borcun yüzde 50’sinin üzerinde olan kısmının serbest bırakılması veya bunların sahipleri tarafından satılmasına olanak sağlanarak satış bedelinin yüzde 50’sinin işletmede bırakılması,

10- Tarım kredi kooperatiflerine borcu olan çiftçiler ile kredi kullanan orman köylülerinin de yapılandırma kapsamına alınması,

11- Belediyelerin tasarrufuna bırakılan taşınmaz kiralamaları ve irtifak hakkı tesisinden kaynaklanan alacakların da yapılandırma kapsamına alınması.

Peki, bu taleplerin hangileri yapılandırma yasası kapsamına alındı?

İş dünyası ve kamuoyunun sadece 5, 10 ve 11. sıralardaki talepleri, Yapılandırma Yasası’na dahil edildi.  Peki, ya diğerleri? Diğer taleplerinin hiç birisi, Yasa kapsamına alınmadı.

Yapılandırma Yasası’nın kapsamı, iş dünyası ve kamuoyunun beklentilerini maalesef karşılamadı, bu haliyle karşılamaktan da son derece uzak. Hemen herkes, sadece borç yapılandırması düzenlemesinin yeterli olmayacağı, öngörülen borç yapılandırması ve tahsilatının gerçekleşmeyeceği konusunda hemfikir. Ki, daha önceki borç yapılandırmaları da buna örnek olarak gösteriliyor. Nitekim, bu husus, değişik platformlarda ciddi ve sık bir şekilde dile getirilmeye başlandı. Hatta, iş dünyasını temsilen bazı STK’ların ekonomi ve Maliye yetkilileri ile görüşme yaparak yukarıda belirtilen hususları ilettikleri, matrah ve vergi artırımı başta olmak üzere bazı taleplerde bulundukları ifade ediliyor. Yani, iş dünyası ve kamuoyu Yapılandırma Yasası kapsamına alınmayan diğer taleplerinde ısrarlı ve hala karşılanmasını bekliyor!

Biz de, bu taleplere duyarsız kalınmayacağını, kısa süre içerisinde bu taleplerle ilgili yeni bir çalışma yapılacağını düşünüyoruz.
 

Covid-19 nedeniyle ertelenen vergi ve SGK primleri yapılandırma kapsamında mı?

Maliye, yayınladığı 518 Sıra No.lu Tebliğ ile; 1 Nisan – 30 Haziran 2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olduğunu kabul ettiği mükelleflerin Mart, Nisan ve Mayıs/2020 ayları muhtasar ve KDV Beyannamelerinin verilme sürelerini  27 Temmuz 2020; Mart ayı beyannamelerine göre tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerini 27 Ekim 2020, Nisan ayı beyannamelerine göre tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerini 27 Kasım 2020, Mayıs ayı beyannamelerine göre tahakkuk eden vergilerin ödeme sürelerini ise 28 Aralık 2020 günü sonuna kadar uzattı.

SGK’da, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca mücbir sebep hali kabul edilen sektörlerde yer alan mükelleflere ait işyerlerinde 4/a kapsamında sigortalı çalıştıran özel sektör işverenleri ile 4/b kapsamındaki sigortalıların; Mart/2020 ayına ait sigorta primlerinin son ödeme süresini 2 Kasım 2020 tarihine (31 Ekim 2020 tarihinin Cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle), Nisan/2020 ayına ait sigorta primlerinin son ödeme süresini 30 Kasım 2020 tarihine, Mayıs/2020 ayına ait sigorta primlerinin son ödeme süresini ise 31 Aralık 2020 tarihine erteledi.

Ancak, Covid-19 salgınının bitmemesi ve hatta yeniden artmaya başlaması, ticaret hacminin daralması ve durma noktasına gelmesi vb. nedenlerle, işletmeler ertelenen vergi ve SGK primlerini ödeyememe durumu ile karşı karşıya kaldılar.

Borç yapılandırması konusu gündeme geldiğinde, ilk taleplerden birisi de, Covid-19 salgını nedeniyle ödeme süreleri ertelenen vergi ve SGK primlerinin yapılandırma yasası kapsamına alınarak, uzun vadeye yayılmak suretiyle ödenmesinin sağlanması oldu.

Ancak, ödemesi ertelenen söz konusu vergi ve SGK primleri Yapılandırma Yasası kapsamına dahil edilmedi. Hatta, Yasa’ya ödeme süreleri ertelenen vergi ve SGK primlerinin yapılandırma kapsamı dışında olduğuna yönelik olarak,

“Bu Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilmesi nedeniyle beyanname verme ve ödeme süresi ertelenen vergilerden, ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.” (7256 sayılı Kanun, Madde 2/3-b)

“Bu Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup, bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre mücbir sebep hâli ilan edilmesi nedeniyle ödeme süresi ertelenen primlerden ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.” (7256 sayılı Kanun, Madde 2/16)

şeklinde iki özel hüküm eklendi. Yani, Covid-19 salgını nedeniyle ödeme süreleri ertelenen vergi ve SGK primleri, Yapılandırma Yasası kapsamında değil!

Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde bu konu gündeme geldiğinde yetkililerce, “Ödeme süreleri ertelenen vergi ve SGK primlerinin yapılandırma kapsamına alınmadığı, bunların süresinde ödenememesi halinde, 6183 sayılı Kanunun 48. Maddesine göre tecil ve taksitlendirme talep edilebileceği” ifade edildi.

Hemen belirtelim, ödemesi ertelenen vergi ve SGK primlerinin Yapılandırma Yasası kapsamında taksitlendirilmesi ile 6183 sayılı Kanunun 48. Maddesine göre taksitlendirilmesi aynı şeyler değil.

Bize göre, Covid-19 salgını nedeniyle mücbir sebep kapsamında olduğu kabul edilen mükelleflerin ödemesi ertelenen vergi ve SGK primlerinin, öncelikli olarak yapılandırma kapsamına alınmak suretiyle uzun vadelere yayılarak ödenmesi sağlanabilirdi. Bu şekilde, pandemi dönemine ilişkin özel bir düzenleme de yapılmış olurdu. Fakat, bu fırsat da kaçırıldı.

Kamuoyu ve iş dünyasına vergisel bazda da moral ve iyi haberler verilmesi şart, hatta gerekli!

Dünya | Abdullah TOLU