Çocukluğumuzda bir tekerleme vardı: “Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak.” İtiraf etmeliyim ki, dinlerken de, söylerken de zorlanmışımdır. Eski dostum Fatih’in de sorusunu buna benzettim. Bakalım soruyu sorduğum da siz tekrar edebilecek misiniz:

Almanya’daki bağlı ortaklığıma enflasyon muhasebesi uygulayarak mı konsolide etmeli, yoksa enflasyon muhasebesi uygulamadan mı konsolide etmeli?

Sözü Fatih’e verip sorusunun detaylarını anlayalım ki, yurtdışı yatırımını sarımsaklayacak mıyız, yoksa konsolide mi edeceğiz karar verelim. Evet Fatih, seni dinliyoruz.


Yabancı bağlı ortaklıkların raporlaması

“Almanya’da bağlı ortaklığım var. Türkiye’deki şirketime konsolide oluyor. Almanya’daki şirketimin fonksiyonel para birimi Avro, Türkiye’deki şirkete raporlama amacıyla finansal tablolarını Türk lirasına (sunum para birimi- presentation currency) çevirip gönderiyor. Tüm bu işlemleri Uluslararası/Türkiye Muhasebe Standartları UMS 21, Kur Değişim Etkileri Standardına uygun olarak yapıyoruz.

Biliyorsun, şirketin fonksiyonel para birimi (geçerli para birimi) faaliyette bulunduğu temel ekonomik çevrenin para birimidir. Bizim Almanya’dak işletmemiz de bu yüzden işlemlerini Avro olarak muhasebeleşitrmektedir. Hiperenflasyonlu bir ekonomide faaliyet göstermediği için, Türkiye’ye raporlama yaparken aynı standardın paragraf 39-41 gereği, bilançosundaki bakiyeleri raporlama tarihinde Avro’dan Türk lirasına, diğer kapsamlı gelir tablosu ve kar-zarar tablosu kalemlerini ise işlem tarihindeki kurdan veya ortalama kurdan Türk lirasına çeviriyor. Çevrimden dolayı oluşan farkı da “yabancı para çevrim farkları” olarak diğer kapsamlı gelir tablosunda muhasebeleştiriyor.

Türkiye’deki ana ortak konumundaki şirketimiz ise, Türkiye’de faaliyet gösterdiği için hem fonksiyonel para birimi, hem de sunum para birimi Türk lirası. Bugüne kadar da ana şirket, Almanya’daki bağlı ortaklığını konsolide ediyordu.”

Fatih, sistem tıkır tıkır işliyormuş. Sorununu anlayamadık?

“Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (UFRS) uygun konsolide finansal tablolar hazırladığımızda, Türk lirası bir süredir yüksek enflasyonlu ekonomi para birimi olduğu için, UMS 29 Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama Standardı gereği ana ortaklığın finansal tablolarına enflasyon uygulaması gerekiyor.

Enflasyon düzeltmesi yapmak demek, hem cari dönemi/yılı hem de karşılaştırmalı finansal tabloları raporlama tarihindeki satın alma gücüne getirecek endekslerle çarpmak demektir.

Enflasyon muhasebesi uygulanacak mı?

Şimdi sizlere soruyorum:

Hadi anladım, UFRS raporlama için Türkiye’deki şirketime enflasyon muhasebesi uygulayacağım da, Almanya’daki şirketime ne yapacağım? Ona da mı enflasyon muhasebesi uygulayacağım?

Bağlı ortaklığımın tüm işlemleri yüksek enflasyon olmayan ülke para birimi olan Avro cinsinden ancak raporlama amacıyla yüksek enflasyonlu ekonomi para birimi olan Türk lirasında raporlama yapıyor.

Önümde iki seçenek var. Birincisi, Almanya’daki şirkete hiçbir şey yapmamak, yani başta anlattığım gibi enflasyon düzeltmesi yapmadan konsolide etmeye devam etmek. İkincisi ise, Almanya’daki şirketin Türk lirasına döndürdüğüm finansal tablolarına konsolide etmeden önce enflasyon muhasebesi uygulamak.”

“Fatih, çok doğru bir soruya parmak bastın. Senden önce de başkaları parmaklarını basmış ki, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) bu konuyu 15 – 16 Haziran yapacağı toplantı gündemine koymuş.

Aaa, o kadar bekleyemem dersen hemen sana IASB’deki kuşların bu konudaki yorumlarını söyleyebilirim. Tabi bu yorumların toplantı sonrası nihai hale geleceğini de belirtmeden geçmeyeyim. Neyse, kuşlara geri dönersek, diyorlar ki her iki seçenekte uygulanabilir.

TMS 21 gözüyle bakanlar, yabancı para işlemlerinde UMUS 21 standardının yüksek enflasyonlu ve yüksek enflasyonsuz ülkelerde çevrim işleminin nasıl yapılacağını belirttiğini, bundan dolayı da ayrıca UMS 29 standardı uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılmasına gerek olmadığını düşünüyorlar.

TMS 29 gözüyle bakanlar ise, senin Almanya’daki şirketin gelir tablosu ortalama kurlardan veya işlem tarihindeki kurdan Türk lirasına çevrildi, dolaysıyla bu işlem enflasyonun amacı olan raporlama tarihindeki satın alma gücünü yansıtmıyor, bu nedenle finansal tabloları Türk lirasına çevirdikten sonra enflasyon düzeltmesi de uygulanmalı diyorlar.

Örneğin, Almanya’daki şirket Şubat ayında 1.000 avroluk mal satmış olsun. O tarihte bir Avro’da bir Türk lirası olsa...Bu bir rüya olsa... Şubat ayını Aralık ayı sonuna getiren enflasyon endeksi de 1.5 olsun. Bu durumda, birinci seçeneği seçen şirketin konsolide finansal tablosunda bağlı ortaklıktan gelen satış tutarı 1.000TL iken, ikinci seçeneği seçen şirkette bu tutar enflasyon düzeltmesi sonrası 1,500TL olacaktır. Hangi seçeneğin seçildiği finansal tablolarda açıklanmalıdır.

Bakalım haftaya konuyla ilgili ne haberler çıkacak.

PWC | Aslı GEDİK