Gelir vergisi yönünden…

Gelir Vergisi Kanunu'nda ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmış.

Çalışanlara iş yerinde veya müştemilatında (eklentisinde) yemek verilerek sağlanan menfaatler, tutarına bakılmaksızın gelir vergisinden istisna, yani vergilendirilmiyor. İşyerinde veya eklentisinde yemek verilmeyen durumlarda ise çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 2021 için (KDV hariç) 25 TL'yi aşmaması ve ödemenin personele yapılmayıp doğrudan yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şartıyla bu şekilde sağlanan menfaatler de vergiden istisna ediliyor. Ödemenin bu tutarı aşması halinde ise sadece aşan kısım vergiye tabi.

Hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatlerin tamamı ise (yani tutarına bakılmaksızın) ücret olarak vergilendiriliyor, yani stopaja tabi tutuluyor.
 

KDV yönünden…

Normalde personele bedelsiz mal veya hizmet verilmesi KDV'ye de tabi, ancak personele işyerinde veya müştemilatında yemek verilmesi işlemi KDV'den istisna edildiği için KDV hesaplanmıyor. Çünkü işletmenin faaliyetini sürdürebilmesi için yapılan ve yaratılan katma değerin bir unsuru olan bu masraflar, maliyetin bir parçası olarak kabul ediliyor. Bu nedenle personele işyerinde veya müştemilatında yemek verilmesi işlemi için KDV hesaplanmıyor, diğer taraftan bu amaçla yüklenilen KDV'lerin işveren tarafından indirilmesine de izin veriliyor.

Çalışanlara dışarıda yemek verilmesi ve yemek kartı/çeki ile bu imkânın sağlanması durumunda da, yemek bedelinin gelir vergisinden istisna olan (KDV hariç) 25 TL'lik kısmı KDV'ye tabi değil. Bu tutarın KDV'sini işveren başka işlemleri nedeniyle tahsil ettiği KDV'den indirebiliyor. Yemek bedeli bu tutarı aşarsa, aşan kısım KDV dahil tutarıyla net ücret ödemesi kabul ediliyor ve brütleştirilerek üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılıyor.
 

SGK yönünden…

Aynî yardımlar sigorta prim kesintisine tabi olmadığından, çalışanlara yemek verilerek sağlanan menfaatler üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılsın yapılmasın sosyal sigorta prim kesintisi yapılmıyor.
 

Ramazan paketleri için değerlendirmelerim…

Yukarıda yaptığım genel açıklamalar çerçevesinde, Ramazan ayında personele dağıtılan erzakların veya yapılan gıda yardımlarının, "ayın şeklinde verilmiş ücret" olarak değerlendirildiğini ve hizmet erbabının brüt ücretine dâhil edilerek üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması gerektiğini söyleyebilirim. Çünkü bu işlem çalışana yemek servisi yoluyla sağlanan ve gelir vergisinden istisna bir menfaat olarak değerlendirilmiyor.

Gelir vergisine tabi tutulması gereken bu yardımların genel giderler kapsamında işverenler tarafından gider yazılması tabii ki mümkün.

Bu dağıtımlar aynî yardım niteliğinde olduğundan sigorta prim kesintisi yapılmıyor.

Dağıtılan Ramazan paketleri üzerinden KDV hesaplanması konusunda Maliyenin görüşü maalesef olumlu değil. Bu teslimler gelir vergisinden istisna edilen bir menfaat olarak değerlendirilmediğinden, Maliyeye göre, Ramazan ayında çalışanlara bedelsiz olarak yapılan erzak dağıtımları genel hükümlere göre KDV'ye tabi tutulmak zorunda. Yani bu mallar personele satılmış gibi işlem yapılması isteniyor. Böyle olunca bu mallara ilişkin yüklenilen (alış faturasında yer alan) KDV'nin indirim konusu yapmasına da izin veriliyor. Maliyenin personele dağıtılan ramazan paketlerinin KDV'ye tabi tutulması yönündeki bu görüşünün çok katı olduğunu düşünüyorum.

Çalışanlara yemek bedeli karşılığı olarak nakit ödeme yapılması halinde, nakit olarak ödenen tutarlar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılmasını anlıyorum. Ancak çalışanlara Ramazan ayında dağıtılan erzakların ayın ücret olarak gelir vergisine tabi tutulmasını ve üzerinden KDV hesaplanmasını doğru bulmuyorum.

Bu konu idari yorumla çözülemeyecekse, Ramazan ayında personele dağıtılan erzakların tüm vergilerden istisna edilmesi yönünde bir yasal düzenleme yapılması isabetli olacaktır.

T24 | Erdoğan SAĞLAM