ELEKTRONİK TEBLİGAT (E-TEBLİGAT) NEDİR?

e-Tebligat, tebligatı yapan birim tarafından düzenlenen ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken belgelerin, 456 ve 511 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yer alan açıklamalar doğrultusunda e-Tebligat sistemi ile mükelleflerin elektronik adreslerine tebliğ edilmesidir.

1 Nisan 2016 tarihinden itibaren uygulanmakta olan e-Tebligat, fiziki ortamda yapılan tebligat ile aynı sonucu doğurmaktadır.


HANGİ MÜKELLEFLER E-TEBLİGAT SİSTEMİNİ KULLANMAK ZORUNDADIR?

■ Kurumlar vergisi mükellefleri,

■ Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (kazançları basit usulde tespit edilenlerle, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç) e-Tebligat sistemini kullanmak zorundadır.

Zorunluluk kapsamına girmeyen tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküller ve isteğe bağlı olarak kendilerine e-Tebligat yapılmasını talep eden gerçek kişiler sisteme gönüllü olarak başvurabilir.


BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIK NASIL GİDERİLDİ?

Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemiyle ilgili kararlara konu uyuşmazlıklarda, davalı idarelerce vergilendirme ile ilgili olup, tebliği gereken evraklar Vergi Usul Kanunu'nun 107/A maddesi uyarınca muhatapların elektronik tebligat sisteminde kayıtlı olan e-tebligat adreslerine tebliğ edilmiştir. Ancak, yapılan tebligatlara ilişkin olarak elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen mobil telefon numarasına veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemiştir.

Danıştay, bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin tebligatın geçerliliğini etkileyen bir unsur olup olmadığına ilişkin olarak çok kritik bir karar vermiştir.

Vergilendirmeyi ilgilendiren tebligat işlemlerinde esas olan Vergi Usul Kanunu'dur. Bu Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde Tebligat Kanunu hükümleri devreye girebilmektedir.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, “elektronik tebligatı düzenleyen Vergi Usul Kanunu'nun 107/A maddesinde bilgilendirme mesajlarının mükelleflere gönderilmemesi halinde, tebligatın hükümsüz olacağına ilişkin hüküm bulunmadığı” gerekçesi ile tebliğ geçerlidir diyen Bölge İdare Mahkemeleri'nin kararları doğrultusunda aykırılığı gidermiştir.

Bu arada Vergi İdaresi, 511 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 456 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin Elektronik Tebligatın Gönderilmesi ve Muhatabına İletilmesi başlıklı bölümüne,19 Ekim 2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, “Bilgilendirme mesajının herhangi bir nedenle muhataba ulaşmamış olması, tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemez” paragrafını eklemiştir.


Karar yanlıştır…

Danıştay, Vergi Usul Kanunu'nun 107/A maddesinde bilgilendirme mesajlarının iletilmemesi halinde; tebliğin geçersiz olacağına ilişkin bir hüküm olmamasına dayanmakla birlikte, aynı maddede geçerli olacağına ilişkin bir düzenleme de yoktur. Vergilerin yasallığı ilkesi gereği “geçersizlik” düzenlemesi Kanun'a eklenmesi gerekir iken, Genel Tebliğ'e konulmuş olması ve Danıştay'ın “vergilerin yasallığı” ilkesine aykırılığa cevaz vermesi kabul edilemez.

Kişilerin, akıllı cihazlar sayesinde elektronik ortama sıklıkla erişim sağlaması tartışılmaz bir gerçek olmakla birlikte; vergi mükellefiyeti ile ilgili yükümlülükler konusunda elektronik tebliğin henüz yeni bir uygulama olması nedeniyle benimseme veya davranışa dönüşmesi süreci henüz tamamlanmamıştır. Gelişmesi için, 2021-2023 dönemi “Orta Vadeli Mali Program” (29 Eylül 2020 Tarihli Resmî Gazete) ile açıklandığı üzere, “mükelleflerin vergi bilincinin güçlendirilmesi ve vergiye gönüllü uyumun artırılması için davranışsal kamu politikalarından faydalanma” hedefi çerçevesinde; e-tebligatın kontrolü ve davranış olarak yerleşmesi için mükelleflere daha hoşgörülü yaklaşılmalıdır. Mükellefler için hayati önem taşıyan tebligatlara ilişkin olarak, mükelleflere bilgilendirme mesajı göndermenin devlete hiçbir külfeti yoktur. Bu nedenle, ciddi kağıt ve emek tasarrufu sağlayan e-tebligat uygulamasının yerleştirilmesi ve e-tebligata uyumun artırılması için her türlü görsel, yazılı ve dijital ortamlar kullanılarak, bilgilendirme ve uygulamayı benimsetme kampanyaları yapmak gerekir iken “gönderdim, süreyi kaçırdın” anlayışı ile konuya yaklaşmak yanlıştır.

Vergi mükelleflerinin, vergilendirmeyi ilgilendiren vergi /ceza ihbarnameleri, ödeme emirleri, defter ve belge isteme yazısı gibi süresinde dava açılmadığında hak kaybına neden olan ya da defter ve belgeyi süresinde ibraz etmediğinizde hem hapis cezası tehdidi hem de KDV indirimlerinin reddi gibi çok ciddi sonuçlar doğuran belgelerin, elektronik tebligat sistemine gönderilip gönderilmediğini her gün kontrol etmelerini öneririm. Her sabah sosyal medya platformlarına girmeden önce, elektronik tebligat sistemini kontrol etmekte fayda var. Bunu yapmaz iseniz, bilgilendirme mesajları da gelmediği için, milyonluk tarhiyatlar dava açma süresi geçtiği için kesinleşebilir.

Benden söylemesi…

Sözcü | Nedim TÜRKMEN