Ülkemizde genel Katma Değer Vergisi oranının yüzde 18 olmasından kaynaklanan sahte fatura düzenleme ve kullanma fiilleri oldukça yaygındır. Özellikle belirli sektörlerde kurulan “iş modelleri” sahte fatura üretim merkezi gibi çalışmakta, devlet otoritesi bu durumu sadece izlemektedir.

Bugün, demir ticareti sektöründe faaliyet gösteren ve ticari hayatını yasalara uygun olarak devam ettirmeye çalışan ancak piyasaya ayak uyduramadığı için ticari faaliyetini sona erdirmek durumunda kalan firmaların şikayet ettiği, sahte fatura düzenine ışık tutmaya çalışacağım.
 

SİSTEM: MAL BAŞKA YERE, FATURA BAŞKA YERE…

Demir ticaretinde sistem aşağıdaki gibi çalışıyor.

(X) firması Kardemir'den demir alımı yapıyor. Bu işlem karşılığında Kardemir'den aldığı malın bedelini ödeyip faturasını alıyor. Buraya kadar işlem yasalara ve usule uygun, hiçbir problem yok. Sonra bu (X) firması Kardemir'den aldığı malı faturasız olarak (Y) firmasına satıyor. Böylece (X) firmasında fiili olarak demir yok, ama demir faturası var durumu oluşuyor. (Y) firmasında ise fiilen demir var ama faturası yok durumu oluşuyor. (X) firması elindeki faturaya demir bulmak için özellikle İskenderun ve İzmir'de faaliyet gösteren ark ocakları ve entegre tesislerinden faturasız demir alışı yapıyor. (Y) firması ise stoklarına faturasız giriş yaptığı fiili demir stoğu için sahte fatura alarak, stoğundaki demiri belgelendirmiş oluyor. İki firma da yukarıdaki yöntemlerle yasadışı işlemlerine resmi boyut kazandırmış oluyor!

Gelelim olayın vahim sonuçlarına; (Y) firmasından mal alan ve hiçbir şeyden haberi olmayan firmalar gerçek alışlarından dolayı vergi incelemeleri sonucunda; “sahte belge kullanmaktan” dolayı 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle kendilerini asliye ceza hakiminin karşısında buluyorlar.

Vergi incelemesinde amaç; gerçeği tespit etmek olarak belirlenmiş iken, sahte fatura olayında işin kaynağı araştırılmadığından yapılan vergi incelemesinde en son nokta olan ve gerçekte de Vergi Usul Kanunu, Katma Değer Vergisi kanunu hükümlerine uygun olarak mal alışverişi yapmış firmalar, ciddi mağduriyetler yaşıyorlar. Sonuçta bu düzene ayak uyduramadıklarından piyasadan çekiliyorlar. Piyasanın işleyiş düzeni, dürüst mükellefi sistem dışına atıyor.
 

ARK OCAKLARI KONTROL DIŞI

Demir çelik sektöründeki ana hammadde olan hurda metalin, yurtdışından ülkemize girerken ne miktarda girdiğinin tam olarak tespit edilememesi sorunların başlangıç noktasını oluşturuyor. Ark ocaklarında kullanılan demir cevherinin yüzde 30'u yerli, yüzde 70'i ithal. Ülkemizde üretilen demirin ana hammaddesi hurda metal miktarı ile resmi miktarı arasında önemli farklar olduğu bilinmektedir. Bu fark kayıt dışı mamuller, İzmir ve İskenderun'da ark ocağı firmalarınca satılıyor. Yukarıda anlatmış olduğum sistem, ark ocaklarından kayıt dışı satış engellenmiş olsa, işlemeyecektir.

Ülkemizde ark ocaklarından tahmini olarak 15 milyon ton kayıt dışı üretim çıktığını kabul ettiğimizde; 1 ton demir 645 dolar olduğuna göre, ark ocaklarındaki kayıt dışı üretimin parasal değeri (15.000.000 ton X645 dolar=) 9.675.000.000 Amerikan Doları olacaktır. Bu tutarın Katma Değer Vergisi =(9.675.000.000X % 18=)1.741.500.000 Amerikan Doları olacaktır.

Yukarıdaki hesaplamaya, bu sektörde faturasız alınıp faturasız satılan ya da sahte fatura ile belgelendiren alışları da dikkate aldığımızda hem Katma Değer Vergisi hem de Kurumlar Vergisi nedeniyle uğranılan toplam vergi kaybının 2 milyar doların üzerinde olduğunu rahatça söyleyebilirim.
 

Vergi Denetim Kurulu ne yapmış?

Vergi Denetim Kurulu'nun 2019 yılı faaliyet raporu henüz açıklanmadığı için, 2018 yılı faaliyet raporunda söz konusu konuya ilişkin bulduğum açıklama aşağıdaki gibidir.

Demir-çelik sektöründe yapılan fiili envanter çalışması

Demir-çelik sektöründe faaliyet gösteren 17 mükellef nezdinde 01.03.2018 ve 07.03.2018 tarihlerinde 7 ilde 34 adreste eşzamanlı olarak fiili envanter çalışması yapılmıştır. Çalışmada 144 vergi müfettişi/vergi müfettiş yardımcısı, 135 vergi dairesi personeli ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'ndan temin edilen 16 hurda eksperinin görev yapması sağlanmıştır.

Yapılan fiili envanter çalışması sonucunda, kaydi stoklarla fiili stoklar arasında farklılıklar tespit edilmiştir. Envanter farklılıkları bulunan bazı mükelleflerin tespit edilen farklılıkları düzeltme beyanıyla düzelttikleri gözlemlenmiştir.”

Adaletsiz dolaylı vergilerle tüketiciyi inim inim inleten Türk vergi sisteminin, gözünün önündeki büyük balıkları görmemek için kör numarası yapmasının takdirini sizlere bırakıyorum.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN