Covid-19 salgını azalmak yerine maalesef tüm dünyada gittikçe katlanarak artıyor. Salgınla mücadele, hem toplum sağlığı hem de sosyal ve ekonomik hayat açısından büyük öneme sahip. Ülkemizde de koronavirüsün olumsuz etkilerini azaltmak için mart ayından itibaren yürürlüğe konan torba yasa silsilesiyle birlikte çok sayıda önlem alındı.
 
Bu önlemlerden biri de işten çıkarma yasağı. 2020 Mart ayında, torba yasa ile daha önce mevzuatımızda yer almayan işten çıkarma yasağı getirildi. Bu yasak, başlangıçta sadece kısa çalışma uygulanan işyerleri ile sınırlı iken, 17 Nisan 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konan yeni torba yasa ile birlikte tüm işyerleri için geçerli hale getirildi.
 
TÜM İŞÇİLER İÇİN GEÇERLİ
 İş Kanunu kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesi, fesih yasağının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay süreyle ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler, belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi halleri dışında işveren tarafından feshedilemez. Fesih yasağının devamı müddetince 3 aylık süreyi geçmemek üzere işveren, işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. Ücretsiz izine ayrılan işçi, bu durumu öne sürerek haklı nedenle sözleşmeyi feshedemeyecek.
 
30 HAZİRAN’A KADAR UZATMA
17 Nisan 2020’den itibaren 3 ay ile sınırlı olmak üzere yürürlüğe konan işçi çıkarma yasağı, 17 Temmuz 2020’de sona erdi. Ardından 17 Kasım 2020 tarihine kadar uzatıldı. En son olarak Cumhurbaşkanı Kararı ile 17 Kasım 2020 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatıldı.
Cumhurbaşkanı fesih yasağına ilişkin 3 aylık süreleri her defasında en fazla 3’er aylık sürelerle 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatmaya yetkili.

İŞÇİ ÇIKARILABİLECEK HALLER
 
İşten çıkarma yasağının ilk halinde sadece ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ sebeplerle işçi çıkarmaya cevaz verilmişti. En son yapılan düzenlemelerle birlikte ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ile birlikte;
 * Belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi
 * İşyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi ile
 * İlgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi halleri, fesih yasağı kapsamından çıkarıldı. Fesih yasağına aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası kesilir.
 
İŞTEN ÇIKIŞ KODUNUN DOĞRU İŞARETLENMESİ
 İşçilerin sigortalılıkları, hizmet akdinin sona erdiği tarihten itibaren sona erer. Bu durumda sigortalılığı sona erenlerin işverenleri tarafından işten ayrıldığı tarihi takip eden 10 gün içinde SGK’ya sigortalı işten ayrılış bildirgesi ile e-sigorta yoluyla bildirilmesi gerekir. Sigortalının ay içinde işten ayrılması halinde, işten çıkış tarihi sisteme girildikten sonra işten ayrılma nedeninin de muhtasar prim ve hizmet belgesine kaydedilmesi gerekir. Belirtilen belgelere doğru işten çıkış nedeninin işaretlenmesi büyük öneme sahip. Keza işten ayrılma bildirgesi SGK’ya verilmekle birlikte aynı zamanda İŞKUR tarafından da yapılacak işlemlere esas alınır. Fesih yasağına bağlı olarak idari para cezası kapsamında bulunan işten çıkış kodlarına dikkat edilmeli. Örneğin; 04-Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi, 15-Toplu işçi çıkarma (4857 sayılı Kanun Madde 29) işaretlenmesi halinde idari para cezasıyla karşı karşıya kalınacak.

İtoHaber | İsa Karakaş