KDV Genel Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikle, 1 Mayıs 2022 tarihinden geçerli olmak üzere, demir-çelik alaşımlarından mamul ürünlerin teslimlerinde (4/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması öngörüldü.

Yeni uygulamaya göre örneğin 10.000 TL tutarındaki inşaat demiri satışı üzerinden hesaplanan 1.800 TL tutarındaki KDV’nin;

  • (6/10)’una isabet eden 1.080 TL KDV, satıcı tarafından 1 no.lu KDV beyannamesi ile,
  • (4/10)’una isabet eden 720 TL KDV, alıcı tarafından tevkif edilerek 2 no.lu KDV beyannamesi ile

beyan edilecektir.

Diğer taraftan, daha önce hurdadan üretilen demir-çelik külçeleri tevkifat kapsamında iken yeni uygulama kapsamında hurdadan üretilsin veya üretilmesin ithalatçılar ve cevherden üretim yapanlar tarafından yapılan ilk teslimler hariç olmak üzere (7/10) oranında tevkifata tabi tutulacak.

Uygulama basit gibi görünmekle birlikte hangi ürünlerin ve işlemlerin tevkifat kapsamında olduğunun tespiti gerçekten güç. Şimdi kapsama giren ve girmeyen ürün ve işlemleri sınıflandıralım.

Hangi demir-çelik ürünlerinin teslimi tevkifat kapsamında?

a) Demir-çelik külçelerinin teslimi: Hurdadan üretilip üretilmediğine bakılmaksızın tüm demir-çelik külçelerinin (Slab, billet (biyet), kütük ve ingot teslimleri dahil) teslimi (7/10) oranında tevkifata tabi.

b) Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin teslimi: Demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun (çubuk, inşaat demiri, profil, kangal demir, filmaşin, tel, halat, hasır, boru, lama vb.) veya yassı (levha, sıcak haddelenmiş yassı ürünler, soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplanmış yassı ürünler vb.) demir-çelik ve alaşımı ürünler girmektedir.

Tevkifat kapsamında olmayan ürün ve işlemler nelerdir?

a) Demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya teslimleri: Kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, maşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb.

b) İthalatçılar ve cevherden üretim yapanlar tarafından yapılan ilk teslimler

İthalatçılar ve cevherden üretim yapanlar tarafından yapılan ilk teslimler tevkifat kapsamında değil. Tevkifata tabi olmayan bu ilk teslimlerden sonraki el değiştirmelerde ise tevkifat uygulanacaktır. Diğer taraftan, hurda metalden elde edilen külçelerin üreticileri tarafından tesliminde de tevkifat uygulanacaktır. Dolayısıyla ithalatçılar ve cevherden üretim yapanların ilk teslimi hariç, her aşamada KDV tevkifatı yapılacaktır.

Örnek: (A) Ticaret Ltd, cevherden üretim yapan (B) Üretim A.Ş’den 100 ton, hurda demirden üretim yapan (C) Üretim Ltd’den 30 ton, ithalatçı (D) firmasından ise 20 ton olmak üzere toplamda 150 ton demir-çelik profil satın almıştır. Satın aldığı bu profilleri (E) Ticaret A.Ş.’ye satmıştır.

Bu durumda;

  • (A) Ticaret Ltd; (B) Üretim A.Ş. ile (D) firmasından yaptığı alımlarda tevkifat uygulamayacak, (C) Üretim Ltd’den yapacağı alımda ise KDV tevkifatı uygulayacaktır.
  • (E) Ticaret A.Ş. ise (A) Ticaret Ltd’den yaptığı 150 ton demir-çelik profil alımının tamamı üzerinden KDV tevkifatı yapacaktır. (E) Ticaret A.Ş. tarafından bu ürünlerin satışında da alıcılar tevkifat yapacaktır.

Diğer taraftan, ithal edilen bir ürünün üretime tabi tutulup tevkifata konu bir ürün olarak satışı durumunda, ithal edilen ürün doğrudan satışa konu edilmediğinden, söz konusu satışta KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir.

c) KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmayan teslimler

KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmayan teslimler, tevkifat uygulaması kapsamı dışında tutulduğundan, bu işlemlerde KDV tevkifatı uygulanmayacaktır.

d) BİST’te işlem gören şirketlerce yapılan teslimler

KDV tevkifat uygulaması kapsamı dışında tutulduğundan, BİST’te işlem gören şirketlerce yapılan teslimlerde KDV tevkifatı uygulanmayacaktır

Her aşamada tevkifat yükümlülüğü KDV iadelerini artırabilir.

Düzenleme, ithalatçılar ve cevherden üretim yapanların ilk teslimleri dışında her safhada yapılan satış işlemi üzerinden tevkifat yapılmasını öngörmektedir. Buna göre, demir-çelik ürünlerinin satışlarına aracılık edenlerin hem alışlarında hem satışlarında tevkifat uygulanacaktır. Diğer taraftan aracıların yapmış oldukları satışlar üzerinden KDV tevkifatı yapılması, aracıların devreden KDV’sini artıracağından, bu kapsamda yapılan KDV iade taleplerinde artış yaşanacaktır.

Örnek: Çelik levha alım satımı ile iştigal eden (A) Ticaret Ltd’nin, Haziran 2022 döneminde 10 milyon TL’ye satın aldığı çelik levhaları aynı dönemde 11 milyon TL’ye (B) A.Ş’ye sattığını ve söz konusu dönemde devreden KDV’sinin 1 milyon TL olduğunu varsayalım. Bu durumda alıcı (B) A.Ş., (A) Ticaret Ltd’den 792.000 TL (1.980.000x0,4) KDV tevkifatı yapacak, (A) Ticaret Ltd ise tahsil etmediği bu KDV tutarının tamamını iade olarak talep edebilecektir.

Düzenleme, aracılarda ve üreticilerde finansman yükü oluşturabilir!

Kendisinden tevkifat yapılan aracılar ve üreticilerce alıcılardan tahsil edilmeyen KDV, KDV iade süreçlerinin uzunluğu da dikkate alındığında KDV tevkifatından kaynaklı bir finansman ihtiyacı doğuracaktır. KDV tevkifatının her aşamada uygulanması, satış zincirindeki tüm işletmeler nezdinde finansman yükü oluşturacağından, aracı sayısına bağlı olarak ortaya çıkacak toplam finansman yükünün demir-çelik ürünlerinin fiyatlarına etki edebileceği gözden kaçırılmamalıdır. Nitekim şimdiden bu yeni uygulamanın fiyatlara olan etkisi sektörde yoğun olarak tartışılmaya başlanmıştır.

“Vergiye Uyum Düzeyi Yüksek İşletmelerden Tevkifat Yapılmasın” Önerisi

KDV tevkifatı bir vergi güvenlik müessesesi olup, KDV kayıp ve kaçağının azaltılması amacıyla son yıllarda kapsamı oldukça genişletilmiştir. Ancak uygulamada vergiye uyum düzeyi yüksek işletmelerden de tevkifat yapılması aksi bir etki oluşturarak vergi tahakkuk ve tahsilatını olumsuz etkileyebilmektedir.

Dolayısıyla BİST’te işlem gören şirketlerden tevkifat yapılmaması kuralının, vergiye uyum düzeyi yüksek işletmeleri kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, bir yandan KDV tahsilatını artırırken diğer yandan işletmeler üzerindeki finansman ihtiyacı ile iş yükünü azaltacaktır.

Tevkifat işlemlerinden doğan KDV iadesi nasıl alınır?

İade alacaklarının, beyannamede aylık vergilendirme dönemleri itibariyle ayrı ayrı talep edilmesi, iade taleplerinde standart iade talep dilekçesinin yanı sıra indirilecek KDV listesi ile satış faturaları listesinin de ibraz edilmesi gerekmektedir.

Mahsuben iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilerken, 10.000 TL’yi aşan nakden iade talepleri YMM raporu veya vergi inceleme raporu ile talep edilebilecektir.

Hem sürecin uzunluğu hem de vergi incelemesinde yoruma dayalı riskler ve iş yükü sebepleriyle vergi incelemesi ile iade talep edilmesinin yaygın bir uygulama olmadığını söyleyebiliriz.

Artırımlı teminat uygulaması ile 10 gün içerisinde nakden iadenin alınması mümkün olup, verilen teminat mektubu bu kapsamda düzenlenecek YMM raporu ile çözülebilir.

KDV iade alacaklarının aynı döneme ilişkin 2 No.lu KDV Beyannamesine göre tahakkuk eden KDV borcuna mahsup edilmesi mümkündür. Kendisinden tevkifat yapılan ve iade talep eden satıcılar, aynı zamanda tevkifata tabi bir alım yapmaları durumunda, söz konusu iade alacaklarının 2 No.lu KDV Beyannamesine göre tahakkuk eden KDV borcuna mahsup edilmesi pratik bir uygulama olacaktır.

KDV iadesi için Tam Tasdik Sözleşmesi Gerekli mi?

Süresinde tam tasdik sözleşmesi yapmayanlar aylık 1.267.000 TL tutarının üzerindeki nakden iade taleplerini YMM Raporu ile ancak ertesi yıl Tam Tasdik Sözleşmesi yapmak suretiyle talep edebilecekler. Dolayısıyla, bu tutarın üzerinde aylık KDV iadesi bulunanlar, aşan kısmın iadesi için 2023 yılında tam tasdik sözleşmesi yapabilirler ya da aşan kısmın iadesini mahsuben iade olarak talep edebilirler. Dolayısıyla yeni düzenleme ile yüksek tutarda KDV iadesi alacak işletmelerin bu hususa da dikkat etmelerinde fayda var.

KDV tevkifat sorumluluğunun yerine getirilmemesi halinde karşılaşılacak ceza

Tevkifata tabi işlemlerde sorumlu sıfatıyla beyanın yapılmadığının veya eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, söz konusu vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alıcıdan aranır. Tevkifata konu KDV tutarının satıcı tarafından Hazineye ödenmiş olması halinde (ilgili dönemde ödenecek KDV çıkması ve söz konusu KDV’nin ödenmiş olması) alıcıdan vergi aslı aranmaz. Bu durumda bu verginin normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar hesaplanan gecikme faizi alıcıdan aranır.

Kur farkı uygulaması

Tevkifata tabi işlemin bedelinde kur farkı nedeniyle sonradan bir artış ortaya çıkması durumunda,  düzenlenecek kur farkı faturasında hesaplanan KDV üzerinden ayrıca tevkifat yapılması gerekiyor. Burada KDV tevkifatına ilişkin belirlenmiş olan 2.000 TL’lik sınır dikkate alınmıyor.

Alıcı lehine kur farkı oluşması halinde ise, alıcı tarafından düzenlenecek kur farkı faturasında, hesaplanması gereken KDV’nin tevkifata tabi tutulmayan kısmı dikkate alınarak belirlenecek KDV tutarının faturada gösterilmesi gerekir. Alıcı lehine oluşan kur farkı faturası ile ilgili ayrıca bir KDV tevkifatı yapılmaz.

PWC | Ali AYAZ