Uzunca bir süre, yoğun gündem konularının da etkisi ile tarafıma ulaşan vergi hukuku alanında yayınlanmış kitapları duyuramamıştım. Bu gün ve gelecek yazımda bu yeni eserleri istiyorum.

Bu alanda tanıtacağım ilk kitap, bir şerh. 6183 sayılı Kanunu konu alan ve her bir madde bazında kamu icra hukukunun konularını, tartışmaları ve konuya ilişkin içtihatları ile birlikte değerlendiren “Kamu İcra Hukuku ve 6183 Sayılı Kanun Uygulaması” adlı bu şerh, Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin Sayın Başkanı Mustafa Balcı tarafından hazırlanmış. Konuya ilişkin ayrıntılı değerlendirmeleri ile titizlikle hazırlanmış bu şerh’in en büyük özelliği, hazırlayanının yargıç olması. Dolayısıyla kitapta, pek çok yayınlanmamış veya erişilmesi güç yargı kararına da yer verilmiş. Gerek BİM’lerin gerek Danıştay’ın, yargının aleniliğini sağlamak adına kararlarını erişebilir kılmak gibi bir çabasının olmaması dolayısıyla emsal olabilecek veya değerlendirilebilecek kararlara, özellikle de artık kesin karar verebilen BİM Kararlarına ancak bu şekilde, yargı mensuplarınca hazırlanan kitaplarla erişilebiliyor. Balcı, bu eseri ile bir boşluğu doldurduğu gibi, bu eseri ile yargının aleniliğini sağlamaya da hizmet etmiş. Sayın Balcı’nın tarafıma hemen yayınlandığında göndermek nezaketinde bulunduğu bu eseri ben tanıtıncaya kadar geçen bir aylık sürede, 2. baskısının yapılmış olması dahi, uygulamacıların esere verdikleri değerin bir göstergesi. Söz konusu kitap, XII levha yayınlarından basılmış durumda. 

Tanıtmak istediğim kitaplardan ikincisi, danışmanlığımda hazırlanmış bir doktora tezi. Daha önce Gelirler Başkontrolörü olarak görev yapan, halen YMM olarak faaliyetlerini sürdüren ve tezini Marmara Üniversitesi nezdinde hazırlayıp başarıyla sunan Dr. Mustafa Tan’ın kitabının adı, “Türk Vergi Hukukunda Sermaye Azalatımı”. Tan tezinde, sermaye artırımının nedenleri, türleri, prosedürleri konularını ticaret ve vergi hukukları açısından içtihatlar ve özelgeler ışığında irdeliyor. Kitapçılarda hep sermaye artırımı ile ilgili kitaplara sıkça rastlanırken, çalışmanın pek fazla kaynak bulunmayan bir alanda olması da dikkate çekiyor. Seçkin yayınevi tarafından yayımlanan kitap uygulama sorunlarını da tartışma konusu yapması dolayısıyla bu alanda çalışan hukukçular ve meslek mensupları için bence önemli bir kaynağı oluşturuyor.

Duyurmak istediği üçüncü çalışma ise Galatasaray Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Volkan DEMİR tarafından kaleme alınmış “KOBİ Yazıları” adlı kitap. TÜRMOB’daki eğitim çalışmaları ve konferansları dolayısıyla meslek mensuplarının zaten yakından tanıdığı Demir, bu kitabında KOBİ’lerle ilgili çalışmalarını toplamış. “Hangi şirketi kurmalıyız” sorusu ile konulara başlayan Demir, KOBİ’lerle ilgili yönetim ve rekabet startejileri, KOBİ yöneticiliği, yapmamaları gereken finansal hatalar, kur riskleri ve riskin yönetimi, sermaye yapıları, paraların ortaklarca çekilmesi, maliyet yönetimi, bütçe, finansal raporlar ve daha pek çok konuyu ayrıntılı olarak inceleyen bir rehber kitap oluşturmuş. Bence hem KOBİ yöneticilerince hem de KOBİ’lere hizmet verenlerce mutlaka okunması ve el altında bulundurulması gereken bir kitap. Söz konusu kitap, Nobel yayınları arasından yayınlanmış.

Tanıtmak istediğim bir başka tez ise, Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki derslerim dolayısıyla tanıdığım Dr. Ahmet Emrah Geçer’e ait. Geçer, “Vergi Hukukunda Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme Ve Kullanma Suçları” adlı tezinde, vergi hukukunun günümüzde, -özellikle zincirleme suç açısından- en çok tartışma içeren alanını konu almış. Benim de çeşitli yazılarımda eleştirdiğim, artık yeniden yazılması gerektiğini savunduğum, adaletsizliklerle dolu vergi ceza hukukunun suç bölümünün en çok karşımıza çıkan fiilini eserinde değerlendiren yazar, yasal düzenlemelerin eksik yanlarını, belirsizliklerini hem vergi hem de ceza hukuku açısından tartışma konusu yaparak, bu konudaki içtihatları da irdeleyerek, mukayeseli hukuk ışığında öneriler getirmiş. İki hukuk dalının kesiştiği bir alanda hazırlanan tez, hem bu konuda teorik olarak çalışanlar hem de uygulamacılar açısından dikkate alınması gereken bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Çalışma, özellikle non bis in idem (bir suça birden fazla ceza verilemeyeceği) ilkesi açısından yapılan tartışmalara hem ülke karşılaştırmaları hem de AİHM kararlarının tetkiki ile de ışık tutuyor. Bu önemli çalışma da Adalet yayınevi tarafından yayınlanmış.

Duyurmak istediği diğer önemli çalışma ve yayınlar ise gelecek yazımda. 

Dünya | Bumin DOĞRUSÖZ