Vergilemede süreler konusu oldukça önemlidir. Belirlenmiş sürelere uyulmaması usulsüzlük ve/veya vergi ziyaı cezalarının kesilmesine, beyan edilmiş ve kesinleşmiş vergilerin belirlenen sürede ödenmeyen kısmı için gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gereğini ortaya çıkarır. Süresi içinde tahakkuk ettirilmemiş vergiler için vergi ziyaı cezası kesilmesi yanında ayrıca vergi dairesince gecikme faizi istenmesi de söz konusu olacaktır. Ödemesi gecikmiş vergi borçlarının taksitlendirilmesi, vergi borçlarının yeniden yapılandırılması, matrah artırımı gibi konularda kanunla yapılan düzenlemelerde belirlenmiş sürelere uyulmaması hak kayıplarına yol açar.

Vergi idaresi ile ihtilaflı konularda da sürelere uyulması büyük önem taşır. Örneğin dava açma sürelerinin kaçırılması dava açma hakkının kaybedilmesine ve tarh edilen vergi ve cezanın kesinleşmesi sonucunu doğurur.
 

Kanuni ve idari süreler

Vergi mükelleflerinin kanunlarla belirlenmiş ödevleri ilişkin süreler genellikle ilgili vergi kanunlarında belirlenir. Beyannamelerin verilme süreleri, vergi idaresine yapılması gereken bildirimler ve vergilenin ödenme süreleri kendi kanunlarında belirlenir. Gelir ve kurumlar vergisi kanunları gibi.

Birden çok vergi ve bunların uygulanmasına ilişkin usul konularındaki süreler ise Vergi Usul Kanununda düzenlenmiştir.

Vergi Usul Kanununun 14.ncü maddesinde vergi muamelelerinde ve vergi uyuşmazlıklarında sürelerin vergi kanunları ile belli edileceğini hükme bağlamıştır. Vergi kanunları deyimi, vergi, resim ve harç kanunlarının tümünü ifade eder(VUK Madde3).Belli bir vergi ile ilgili sürelerin bilinmesi için ilgili vergi kanununa(Gelir Vergisi Kanunu gibi) ve Vergi usul Kanun una bakılması gerekir.

Bazı hallerde süreler hiç gösterilmemiş veya açıkça belirtilmemiştir. Bu durumlarda 15 günden az olmamak üzere süreyi vergi idaresi belli eder ve ilgiliye bildirir (VUK Madde 14). Kanunda açıkça belli edilen süreler kanuni süreler, idarece bildirilen süreler idari süreler olarak adlandırılmıştır.
 

Sürelerin hesaplanma esasları

Sürelerin nasıl hesaplanacağı Vergi Usul Kanunu’nun 18’inci maddesinde hükme bağlanmıştır.

- Gün olarak belirlenen sürelerin hesabında sürenin başladığı gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter. Genel tebliğlerle yapılan düzenlemelere göre elektronik ortamda verilen beyannameler son gün Saat 23,59 a kadar verilebilmektedir. Örneğin uzlaşma talebinin vergi ihbarnamesinin tebliği tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde yapılması gerekir.

- Süre hafta veya ay olarak belirlenmişse başladığı güne son hafta veya ayda karşılık gelen günün tatil saati sonunda biter. Sürenin bittiği ayda o güne karşılık gelen bir gün yoksa süre o ayın son günü biter. Veraset ve intikal vergisi beyannamesi, ölümün ve varislerin Türkiye’de olması halinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilmesi gerekir.31 Ekim 2020 tarihinde ölen kişinin veraset ve intikal vergisi beyannamesinin 28 Şubat 2021 tarihine kadar verilmiş olmalıdır.

- Sonu belli bir gün ile belirlenen sürelerde süre o günün mesai saati sonunda biter. Örneğin aylık Katma Değer Vergisi beyannameleri izleyen ayın 24.ncü günü sonuna kadar verilebilmektedir.
 

Resmi tatillerin sürelere etkisi

Resmi tatiller belirlenen sürelere dahildir. Ancak sürenin son günü resmi tatile rastladığında süre tatili izleyen ilk iş gününün sonunda biter.
 

Posta ve kargo ile gönderilen beyanname ve bildirimlerin durumu

Günümüzde vergi beyannameleri çoğunlukla elektronik ortamda gönderilmektedir. Bununla beraber posta yoluyla verilebilen beyanname veya bildirimler de mevcuttur. Beyannamenin posta(PTT) ile gönderildiği durumda beyannamenin postaya verildiği tarih vergi dairesine verilme tarihi olarak kabul edilmektedir. Ancak gönderim taahhütlü veya iadeli taahhütlü olmalıdır. Vergi idaresi, beyanname verme süresinin son günü saat24. e kadar postaya verilen beyannamelerin süresinde verildiğini kabul etmektedir.

Kurye veya özel dağıtım faaliyetinde bulunan şirketler aracılığı ile gönderilen beyannamelerin veya bildirimlerin süresinden sonra vergi dairesine ulaşması halinde bunlar süresinde ulaşmamış kabul edilecektir. Bu şirketlere teslim tarihinin önemi yoktur. Bu yolla beyanname gönderilmesinde dikkatli olunmalıdır.
 

Sürelerin durması veya uzaması halleri

Bazı hallerde kanunla belirlenmiş süreler uzar. Bu haller vergi ödevlerinin yerine getirilmesini fiilen engelleyecek doğal afetler, mükellefin ölümü veya kanunla belirlenmiş durumlardır. Bu gibi hallerde sürelerin durması veya uzaması gerekir. Süre uzaması söz konusu olan başlıca haller aşağıda kısaca açıklanmıştır.
 

Mücbir sebepler

1 Temmuz 2021 tarihli DÜNYA gazetesinde yayınlanan’’ Kronik rahatsızlığı olanlarla ilgili COVID-19 kaynaklı mücbir sebep hali sona erdi.’’ başlıklı yazımızda mücbir sebep halinde sürelerin uzaması üzerinde durulmuştur.
 

Ölüm nedeniyle sürelerin uzaması

Mükellefin ölümü halinde yapılması gereken vergilemeyle ilgili ödevler mirası reddetmemiş kanuni veya mansup mirasçılara geçer. Mirasçıların ölümü öğrendikleri tarihten itibaren 3 ay içinde mirası reddetme hakları vardır(Medeni Kanun Madde 606).Vergi Usul Kanunu’nun 16.ncı maddesine göre, başka bir kanunda belirlenmiş ayrı bir süre yoksa, ölüm nedeniyle mirasçılara geçen süre 3 ay uzar. Örneğin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 92’nci maddesine göre ölen kişiye ait gelir vergisi beyannamesi ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilmelidir.
 

Zor durum nedeniyle sürelerin uzaması

Vergi Usul Kanunu’nun 17.nci maddesinde ’’Zor durumda bulunmaları hasebiyle vergi mükelleflerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanuni sürenin bir katını, kanuni sürenin bir aydan az olması halinde bir ayı geçmemek üzere, Hazine ve Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir.’’

Süre(mühlet) verilebilmesi için; süre isteyen süre bitmeden yazılı talepte bulunmalıdır. Talep yazısında gösterilen mazeret ilgili makam tarafından kabule uygun görülmelidir. Ek süre verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.

Bakanlık mühlet verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalline devredebileceği gibi bölgeler, iller, ilçeler veya sektörler ile iş kolları ya da mükellef grupları itibarıyla yazılı baş vuru şartı aranmaksızın da kullanabilir.
 

Mali tatil nedeniyle uzayan süreler

5604 Sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun ile, her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar(yirmisi dahil) mali tatil olarak ilan edilmiştir. Haziran ayının son gününün tatil olması halinde, mali tatil Temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar.

Son günü mali tatile rastlayan aşağıdaki süreler tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. Uzayacak sürelerle ilgili başlıca konular;

-Beyana dayalı tarhiyatta, kanuni süresinde verilmesi gereken beyannamelerin verilme süreleri,

- İkmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi mali tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süreleri,

- Tarh edilen vergi ve kesilen cazalar için uzlaşma talep etme veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler,

- Devamlı bilgi verme hükümlerine göre bilgi verilmesine ilişkin süreler olarak belirtilebilir.

Mali tatil dolayısıyla diğer hangi işlemlere ilişkin sürelerin uzayacağı 5604 Sayılı Kanunu’nun birinci ve ikinci maddelerinde sayılmıştır. Daha fazla bilgi için bu maddeler hükümleri incelenebilir.

Dünya  |  Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK