Ülkemizde, son 13 yılda neredeyse iki buçuk yılda bir çıkartılan vergi affı içeren düzenlemeler, özellikle vergisini düzenli ödeyen mükelleflerin vergi adaletine olan inanç ve güvenini yok etmişti. Bu mükelleflerin yakınmaları, iktidar nezdinde karşılık buldu. Gelir Vergisi Kanunu'na “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi “başlığı taşıyan mükerrer 121. madde eklenerek, uygulama 01.01.2018 tarihinde başladı. Düzenlemenin ilk hali o kadar daraltıcı hükümler içeriyordu ki, neredeyse şeklen getirilmiş düzenleme durumu vardı. Bu kez 2019 yılı sonunda 7194 sayılı Kanun ile bu düzenlemede bir değişiklik daha yapıldı. Bu da yetmedi, bu kez “Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 01.01.2022 tarihinden başlamak üzere yeni değişiklikler getirildi. Söz konusu kanun, Meclis'te kabul edildi, ancak henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak Resmî Gazete'de yayımlanmadı.

Bugün sizlere, son değişiklikler çerçevesinde vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasını anlatacağım.


UYUMLU MÜKELLEF KAPSAMINA KİMLER GİRİYOR?

Uyumlu mükellef kapsamında iseniz; yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'ini ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirme hakkınız oluyor. Ancak bu indirim tutarı, her hal ve taktirde 2021 yılı için 1.500.000 TL'den fazla olamıyor.

Bu uygulamadan yararlanabilmek için;

1. Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olmak,

2. Kurumlar vergisi mükellefi olmak, (Finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösteren sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç)

3. Kira gelirleri ve menkul sermaye iratları nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi verenler, vergi indirimi uygulamasından yararlanamaz.

Vergiye uyumlu mükellef kapsamında vergi indirimden yararlanmanın ayrıntılı şartları için, G.V.K. Mük. Madde 121'i okumak da fayda var.


DEGİŞİKLİKLER OLUMLU AMA YETERSİZ

Kamuoyu baskısıyla “bakın biz vergisini düzenli ödeyenlere de teşvik veriyoruz” algısı için; 2018 yılında başlatılan düzenleme, üç yıl içinde iki kez değişikliğe uğradı. Maliyenin eli sıkılığı, bu düzenlemeyi de ölü doğurdu.

Değişikliklere bakalım: vergiye uyumlu mükelleflere tanınan vergi indiriminin çok küçük miktarlardaki ikmalen veya re'sen tarhiyatlar nedeniyle geçerliliğini yitirmesi kesinleşme şartı getirilerek bertaraf ediliyor. Ayrıca değişiklikle eşik getiriliyor. Gerçekleşen ve kesinleşen vergi miktarının %1'ini aşmayan bu şekildeki tarhiyatlar nedeniyle, indirim hakkının son bulmayacağına ilişkin düzenleme yapıldı. Vergiye uyumlu mükellef uygulamasında; 2021 yılı için azami yararlanılacak vergiye uyumlu mükellef indirim tutarı 1.500.000 TL olup, bu rakamın %1'i olan yıllık 15.000 TL'ye kadar yapılacak ikmalen veya resen tarhiyatlar, vergiye uyumlu mükelleflerin yapacağı indirimlere engel olmayacaktır.

Yapılan tarhiyatın, indirimden yararlanıldıktan sonra kesinleşmesi durumunda; yararlanılan indirimin mükelleften geri alınmasının engellenmesi de olumlu değişikliklerdir. Fakat yapılan bu olumlu değişiklikler de bu müessesenin amaca ulaşmasını sağlamayacaktır.
 

UYGULAMA BAŞARISIZ

Bugüne kadar, basit usulde vergilendirilen mükellefler dahil toplam 4 milyon mükelleften sadece 64.341 mükellef bu uygulamadan yararlanmayı başarabilmiş.

Vergileri zamanında tahsil etmek için, mükellefleri teşvik etmek şart. Yüz liralık verginin tahsilatına 46 kuruş harcarken, borçlanma maliyetlerimiz nedeniyle vergilerin %20'sini faize harcıyor olmamız, teşvik etmek için yeterli diye düşünüyorum.


Neler yapılmalı;

– Hesaplanan verginin %5'i sınırlaması %12'ye çıkartılmalı,

– İndirim tutarını 1.500.000 TL ile sınırlamak çok yanlış. Bu sınırlama tamamen kaldırılmalı,

– Milyarlarca lira ciro yapan ve ciddi vergi ödeyen şirketler ile KOBİ'leri yıllık 15.000 TL'lik tarhiyatlarla vergi indirimini yakarım, diyerek korkutmak da son derece yanlış,

– Mükellefler, mükellefiyete girdikleri tarihten itibaren uyumlu olabilmeli ve geçmişe yönelik süre kısıtlamaları da kaldırılmalıdır.

– İndirim için vergi türü ve mükellefiyet sınırlaması da olmamalı,

Son olarak da kanunda yer almayan bazı şartların, vergi daireleri tarafından uygulanmaya çalışıldığını görüyorum. İndirim dilekçesi alınan mükellefler; Gelir ve Kurumlar Vergisi iade işlemlerine asgari bir standart getirilmesi ve yurt çapında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla iadelerin elektronik ortamda kontrol ve analizinin yapılarak, mükellef ve iade yapacak birimlere raporlanması olarak ifade edilen GEKSİS'den geçiriliyor. Buradan çıkan sonuçlara göre; örneğin grup şirketine para kullandırıp adat yapmayan şirket, bu indirimden faydalandırılmıyor. İdarenin indirim uygulamasını fiilen engellemesinin küçük bir örneğini dikkatinize sundum.

Vergiyi zamanında tahsil edememenin alternatif maliyeti, yüksek faizle borçlanmak olduğuna göre; ayakları yere basan ve gerçekten teşvik eden bir düzenleme yapmak mümkün.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN