Özkan ZEYREK
Bağımsız Denetçi/Mali Müşavir

GİRİŞ  

Yap-İşlet- Devret modeli büyük finansman ve teknoloji transferleri gerektiren bayındırlık ve alt yapı işlerinin yerli veya yabancı özel kesim tarafından yapılması ve bu tesislerin işletilerek belirli bir süre sonra tesisin işler bir şeklide kamu idaresine devrini kapsayan bir süreçtir.

Türkiye ve benzeri ülkelerde uygulamaya başlamasının önemli bir nedeni kamunun finansman sıkıntısı yanında devlet kontrolünde bulunan alanlarda yatırım yapmak isteyen girişimcilere belirli imtiyazların tanınması gerekliliği düşüncesi oluşturmuştur.

Diğer taraftan uluslararası örgütlerin devletlere kredi vermek yerine projelerini kredilendirmeyi tercih etmeye başlamalarıyla birlikte, dış finansman ihtiyacı olan ülkeler için önemli bir projelendirme modeli olarak tercih edilen Yap İşlet Devret usulü kamuya yeni maliyetler yüklenilmemesi ve geri ödemenin üretilen mal ve hizmetleri satın alınması suretiyle zamana yaygın olarak yapılacak olması nedeniyle de tercih edilir hale gelmiştir.

   
Yasal Altyapısı

Osmanlı döneminde uygulanmış olan (Kamu hizmet imtiyazı devri anlaşmaları) imtiyaz sözleşmeleri bir yana bırakılacak olursa Türkiye’nin Yap İşlet Devret modeli ve bunun uygulanması ile tanışması 1980’li yıllara rastlamaktadır. Bu konuda ilk yasal düzenleme enerji sektöründe geçekleşmiştir. 4.12.1984 tarih ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu dışındaki kuruluşların elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti ile görevlendirilmesi hakkında kanun yasayla Türkiye Elektrik Kurumunun (TEK) mono polistik yapısı değiştirilmiş elektrik enerjisi alanında özel sektöre de üretim iletim, dağıtım ve ticaretiyle ilgili yatırım yapma ve bu kanunlarda faaliyette bulunma olanağı tanınmıştır. 3096 sayılı yasa elektrik enerjisi, 3465 sayılı yasa da otoyol konusunda Yap İşlet Devret modelinin işleyişine olanak sağlayarak sınırlı sektörel bazda kalıp tüm sektörleri genel anlamda kapsamayan yasalardır. 1990 yıllarda kamu alt yapı yatırımlarına finansman bulma sıkıntısı daha da artınca YİD konusunda daha genel bir çerçevede uygulana bilecek bir yasanın çıkarıla bilmesi gündeme gelmiştir. Nitekim 13.06.1994 tarihinde 3996 sayılı bir yasa çıkartılarak yasal zemin kazandırma yoluna gidiliştir. 3996 sayılı yasanın kapsamına giren yatırım ve hizmetler, köprü, tünel, baraj, sulama, içme ve kullanma suyu arıtma tesisi haberleşme maden işletmeleri fabrika ve benzeri tesisler çevre kirliliğini önleyici yatırımlar oto yol, demir yolu, yer altı yer üstü oto park ve sivil kullanıma yönelik deniz hava limanları vb. yatırımların bu yasa çerçevesinde YİD modeli ile gerçekleştirilmesi olanağı doğmuştur.
 

      Yap İşlet Devret Modelinin Avantaj ve Dezavantajları

  • YİD modelinin en önemli avantajı finansman imkânıdır.  Sağlanan bu finansman kaynağı ile borçlanmadan kurtulan devlet borç yönetim hususunda önemli bir avantaj elde etmektedir.
  • YİD ile özel sektörün kapsamı genişletilmekte ayrıca yabancı sermayenin ülkeye girişi kolaylaşmaktadır.
  • Teknoloji transferleri YİD modeliyle de gerçekleşebilmektedir.
     

Modelin dezavantajlarına gelince

  • YİD modeli yüksek maliyet unsurunu beraberinde taşımasıdır. Ülkenin taşıdığı siyasi ve ekonomik risk unsuruna göre bu maliyet artar veya azalır.
  • Kamu hizmeti Anayasa Mahkemesinin bir kararında (RG.Tarih 20.03.1996 Sayı:22586) Kamu hizmeti şu şekilde tanımlanmıştır. Devlet ya da diğer kamu tüzel kişiler tarafından ya da bunları gözetim ve denetimleri altın da, genel ve ortak gerek simleri karşılamak, kamu yararı ya da çıkarını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli etkinliklerdir. Hizmetlerin kar amacı güdülmeden, para kazanma arzusu olmadan toplumsal ihtiyaçların ve vatandaş refahını sağlamak amacıyla yapılması hizmetten yararlananların vatandaş, toplum, halk gibi genel terimlerle anılması hizmetin bireysel ve bölüne bilir nitelikte olması, kamu kesimi tarafından üretilen hizmetleri özel kesim tarafından üretilen hizmetlerden ayıran bazı temel özelliklerdir. Hiçbir kamu hizmeti bedelsiz olmayıp bireyler sunulan hizmetin maliyetine doğrudan ya da dolaylı olarak katılmakta ancak hizmetten yararlanırken doğrudan para ödenmeye bilmektedir. Karşılığı ise kolektif vergi ödeyiciler kitlesi tarafından üstlenilmektedir. Kamu hizmetlerinden yararlanma karşılığı ödenen paranın hukuksal niteliği ne olursa olsun aslında hemen vurgulanması gereken bir fiyat olmadığı olmaması gerektiğidir.

Ekonomik anlamda fiyat maliyet artı kar unsurundan oluşan bir kavramdır. Özel girişim tanım olarak gelir getirici bir etkinliktir ve ekonomik alanda bunun adı da kar dır. Buna karşılık kamu hizmetini karı söz konusu olmadığı gibi amacı da kamu yararıdır. Özel kişilere bırakılmayacak kamusal hizmetlerin ölçütlere dayanılarak belirlemesi gerektiği ifade edilmektedir.
 

SONUÇ

Yap İşlet Devret modeli az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin başvurduğu bir finansman temin yöntemidir. Ülke kaynakları yapılması zorunlu yatırımların vücuda getirilmesine yetmeyen devletler özel sektöre belli imtiyazlar vererek kendilerinin yapması gereken yatırımları devretmesidir. Gelişmiş ülkeler yap işlet devret modelini uygulamayıp terk etmişlerdir. Yap işlet devret modeli bir zaruret sonucu uygulama alanı bulmuş olup cazibesi ya da yararlı olduğundan dolayı tercih edilen bir yöntem değildir. Yap İşlet Devret modeli uygulanarak yapılan yatırımlardan yararlanma bir kamu hizmeti kapsamına girer mi tartışılır. Kamu hizmetlerinden yararlanmanın yararlanma aşamasında ücretsiz olduğu bu hizmetlerin maliyetlerinin vergilerle karşılandığını dikkate alırsak, ödeme yapmadan yararlanma imkânı olmayan YİD modelini kamu hizmeti şeklin de yorumlamak kamu hizmeti tanımını zorlama anlamına gelir.  Bir diğer yönü kamu hizmetlerinde halkın eşit yararlanması söz konusu iken YİD modeli ile yapılmış yatırımlar da eşitliği bozan ekonomik unsurlar da söz konusu dur. Anayasa Mahkemesinin yapmış olduğu kamu hizmeti tanımı ile çelişen uygulamalar kanun dışı zorlamayla halkın haklarına tecavüz anlamına gelmektedir. Kamu hizmetlerinin fiyatı yoktur. Verilen kamu hizmetinin maliyeti vardır. Yap İşlet Devret modeli fiyat= maliyet + kar olup bu hususta kamunun görevi olan kendi kaynaklarıyla yapması gereken yatırımları yapamayıp özel sektöre devrederek halktan özel sektöre ekonomik kaynak transferi sağlamak zorunda bırakması anlamına gelmektedir.

İnsan ihtiyaçlarını karşılamak için çevreye duyarlı doğayı tahrip etmeyen yatırımların yapılması gerekli bazı haller de zorunlu da olabilir. Yeter ki ülke menfaatleri ile halkın çıkarları korunmuş olsun. Büyük yatırımların tesisi için YİD modeli dışında kaynak teminin de mümkün olduğunun bilinmesi ve kamu yararının gözetilmesi öncelikli olmalıdır.


 Kaynak:

  • Sayıştay Dergisi sayı-89
  • Yap İşlet Devret Modelinde Uygulama Usul ve Esaslarını Kalkınma Ajansları açısından    
  • Analizi
  • Yüksek Denetleme Kurulu Türkiye de Yap İşlet Devret Modeli Yasal Çatısı uygulması Dr. 
  • Erol İmre