Kesinleşmiş kamu alacaklarına yapılandırma ve yargı sürecindeki ihtilaflı vergi davalarında indirim imkanı getiren, ayrıca geçmiş yıllara ilişkin matrah artırımı düzenlemesi yapan 7326 sayılı Kanun 09.06.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun’dan yararlanmak için son başvuru tarihi 31 Ağustos 2021 tarihidir.

Öte yandan “yurt dışı varlık barışı” ile ilgili 7256 sayılı Kanun’un son başvuru tarihi de 30 Haziran 2021 olup, bu mevzuat halen yürürlüktedir. Ve 6’şar aylık dönemler itibariyle Cumhurbaşkanı’nın 2 kez uzatma yetkisi vardır.
 

Geçmiş yıllar matrah arttırımı

2016-2020 yıllarına ilişkin şirketler için yıllık kurumlar vergisi ile şahıslar için yıllık gelir vergisi dolayısıyla Kanun’da öngörülen oranlarda ek matrah bildirip, bu matrah üzerinden %15 oranında vergi ödendiği takdirde söz konusu yıllara ilişkin bundan sonra herhangi bir vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılamayacaktır.

Matrah arttırım oranları aşağıdaki gibidir:

Yıllar                          Matrah Arttırım Oranı

2016                                        %35

2017                                        %30

2018                                        %25

2019                                        %20

2020                                        %15

İlgili yıllarda hiç beyanname verilmemiş ise Kanun’daki asgari tutarlar üzerinden vergi ödenecektir. Söz konusu asgari matrah tutarları Gelir Vergisi için yıllar itibariyle şöyledir: 31.900 TL, 33.200 TL, 35.250 TL, 37.500 TL, 42.500 TL. Bu tutarlar üzerinden %20 oranında vergi ödenmesi söz konusu olacaktır.

Matrah arttırımı başvurusu ile geçmiş yıllar için herhangi bir vergi incelemesi ve herhangi bir ceza uygulaması tamamıyle ortadan kalkmaktadır. Başka deyişle Maliye Bakanlığı’nın vergi denetleme birimine tüm kapılar kapatılmaktadır.

Tabii matrah arttırımı konusunun özellikle yurt dışı varlıklar ve bunların gelirlerdeki vergi riski yönünden; başvurusu süresi 30.06.2021 tarihine kadar devam eden “yurt dışı varlık barışı kanunu” ile mukayese edilerek ele alınması ve hangisi daha avantajlı ise o yönde başvuru yapılması hususu değerlendirilmelidir.

Geçmiş yıllar matrah arttırımı, o yıllara ilişkin net bir koruma sağlarken, yurt dışı varlık barışı ise sadece yurt dışından Türkiye’ye gönderilen havale tutarıyla ilgili bir koruma sağlamaktadır. Yurt dışı varlık barışı müracaatında herhangi bir vergi ödemesi söz konusu değilken, matrah arttırımında geçmiş yıllarda beyan edilen/veya hiç edilmeyen durumlara göre vergi ödemesi söz konusu olmaktadır. Yurt dışı varlık barışından faydalanabilmek için ise sadce beyan edilen yurt dışı varlıkların 3 ay içinde Türkiye’ye gönderilmesi gerekmektedir.

Hiç şüphesiz “yurt dışı varlık barışı” ülkeler arası Otomatik Bilgi Değişiminin koşullarında daha da önem kazanmış bir konudur.

Bilindiği üzere, Türkiye’deki banka ve finansal kuruluşların OECD Ortak Raporlama Standartları (CRS) çerçevesinde imzalanan milletler arası karşılıklı bilgi değişimi anlaşmaları gereği, hesap sahiplerinin vergi mukimliklerine ilişkin belirli bilgileri toplama ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) raporlama sorumlulukları bulunmaktadır. Bu çerçevede Türkiye’de yerleşik kişilerin de yurt dışında bulunan varlıkları ile bunların gelirlerinin Türkiye makamlarına (Gelir İdaresi Başkanlığı) bildirilmesi söz konusudur.
 

Uluslararası otomatik bilgi değişiminin kapsamı [1]:

Otomatik bilgi değişimi; kişilerin, yerleşik (mukimi) olduğu ülke dışındaki diğer ülkelerde bulunan finansal hesap bilgilerinin, yerleşik (mukim) olunan ülkeye, her yıl diğer ülke vergi idarelerince, vergisel amaçlarla kullanılmak üzere mütekabiliyet esasında (karşılıklı) ve otomatik olarak elektronik ortamda gönderilmesidir.

Bu kapsamda; banka, mevduat, saklama ve yatırım kuruluşları ile belirli sigorta şirketleri nezdindeki;

- Mevduat hesapları,

- Saklama hesapları,

- Ortaklık ve borç ilişkisi menfaati,

- Nakdi değer sigorta sözleşmeleri,

- Düzenli ödeme sözleşmelerine

ilişkin finansal bilgileri karşılıklı olarak paylaşılacaktır. Bu çerçevede;

- Banka hesap numarası, hesap bakiyesi ya da değeri,

- Hesaba yıl içinde ödenen faiz, temettü, menkul kıymet satış kazancı gibi gelirlerin ya da hesapta tutulan varlıkların satışında doğan gelirlerin toplam brüt tutarı ve benzeri bilgilerin,

İlgili ülke Maliye Bakanlığı veya Vergi İdarelerine iletilmesi söz konusu olacaktır.

Sonuç olarak; hem yurt dışı varlık barışı ve hem de matrah arttırımı imkanlarının her ikisinden de yararlanılması söz konusu olabilir. Örneğin Türkiye’deki bir şirkete ait yurt dışındaki banka hesapları veya yurt dışı varlıkları için “yurt dışı varlık barışı” müracaatı yapılarak, 3 ay içinde Türkiye’ye getirilen para şirket muhasebe kayıtlarına “özel fon” hesabı açılarak alınabilir ve bunu takiben de söz konus tutarlar istenirse şirket ortağı tarafından çekilebilir. Bu durumda şirkette kurumlar vergisi, kar dağıtım stopajı ödenmez ve gerçek kişi ortak tarafından da Gelir Vergisi beyanı söz konusu olmaz. Ayrıca bu şirketin 2020-2016 yıllları için de “matrah arttırımı” başvurusu yapıldığında, şirketin hiçbir vergi riski kalmaz. Tabii her konunu kendi özel koşullarında değerlendirimesi ve ona göre karar verilmesi gerekir. Yurt Dışı Varlık Barışı mı? Matrah Arttırımı mı? Ya da her ikisi de mi? Gerçekten her iki yasa da önemli imkan ve fırsatlar sunmaktadır.

[1] Konuya ilişkin olarak GİB’nın internet sitesinde ayrıntılı açıklamaların olduğu rehber yayımlanmıştır. https://www.gib.gov.tr/finansal-hesap-bilgilerinin-vergi-konularinda-karsilikli-olarak-otomatik-degisim-standardi

FinansGündem | Mehmet BİNGÖL