Son yazımızda varlık barışı uygulamasının yurt dışından varlık getirme bölümünü ele almış ve yurt içinde bulunan varlıkların şirkete konulması konusunu sonraki yazımda ele alacağımı belirtmiştim. Yurt içinde bulunan varlıkların şirkete konulması düzenlemesi bu yazımızda tüm detayları ile ele alınmıştır. Düzenlemeden yararlanmak için son tarih 30.06.2021 tarihidir. Ancak daha önceki bu kapsamdaki düzenlemeler genelde 6 ay daha uzatılmıştır. Bu kanunun da 6 ay daha uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir. Cumhurbaşkanı isterse bu kanun düzenlemesinden yararlanmak için son tarih olan 30.06.2020 tarihini 31.12.2021 tarihine kadar uzatabilecektir.
 

Soru 1: Türkiye’de bulunan varlıkların bildirimi düzenlemesinden kimler yararlanabilecek ve hangi varlıklar hangi süreye kadar bildirilebilecektir?

Türkiye’de bulunan Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklar bildirime konu edilebilecektir.

Bildirime konu edilecek varlıklar; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlardır.

Düzenleme kapsamında yapılacak bildirimler, 30/6/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar tebliğ ekinde yer alan bildirim ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine elektronik ortamda yapılabilecektir.
 

Soru 2: Bildirilecek varlıkların ispatı nasıl yapılacaktır?

Taşınmazlar dışındaki bildirime konu varlıkların, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırılması gerekmektedir. Dolayısı ile, bildirime konu kıymetlerin banka veya aracı kurumlara yatırılarak varlıklarının ispatlanması ve banka ve aracı kurumlarca düzenlenmesi zorunlu belgelerle tevsiki şarttır.
 

Soru 3: Düzenleme kapsamında bildirilecek gayrimenkullerin ayni sermaye olarak konulması mümkün müdür?

Bu düzenleme kapsamında bildirilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması mümkün olup, bu durumda, sermaye artırım kararının bildirim tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın bildirim tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu düzenleme hükümlerinden faydalanılabilir.
 

Soru 4: Taşınmazların ayni sermaye olarak konulmasının avantajı nedir?

Taşınmazların ayni sermaye olarak konulması halinde tapu harcı ödenmeyecektir. 492 sayılı Kanunun 123’üncü maddesi uyarınca, Anonim, eshamlı komandit, limited şirket ve kooperatiflerin kuruluş pay devri, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
 

Soru 5: Tek bir bildirimle bildirimde bulunulması zorunlu mudur?

Yurt içinde bulunan varlıklar için gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairelerine tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak, 30/6/2021 tarihine kadar birden fazla bildirimde (düzeltme amacıyla yapılan bildirimler dâhil) bulunulması mümkündür.
 

Soru 6: Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıklar kanun kapsamında şirkete konulabilecek midir?

- Şirketlerin kanuni temsilcileri,

- ortakları ya da

- şirket veya şirketin ortakları adına olan ve kanun kapsamına giren varlıkları 17/11/2020 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların,

17.11.2020 tarihi itibarıyla sahip oldukları Türkiye'de bulunan ancak 17/11/2020 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının şirket adına bildirilmek suretiyle Kanun hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkündür.
 

Soru 7: Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar da bu kanun kapsamında şirkete konulabilir mi?

Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, söz konusu madde hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek madde hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirime konu edilmesi halinde madde hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.
 

Soru 8: Varlıkların bildirim değeri nasıl hesaplanacaktır?

Yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine bildirilmesinde, bildirildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecektir:

a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.

b) Altın, rayiç bedeliyle.

c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla.

ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından;

1) Pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

2) Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

3) Yatırım fonu katılma payları, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.

4) Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

d) Taşınmazlar, rayiç bedeliyle.

Bildirimlerde söz konusu varlıkların Türk lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır.

Bu düzenlemenin uygulanmasında rayiç bedel, söz konusu varlıkların bildirildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.

Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır.

Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.
 

Soru 9: Düzenleme kapsamında konulan varlıkların değeri vergisiz bir şekilde işletmeden çekilebilecek midir?

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dâhil edilebileceği gibi, aynı varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Söz konusu hesap serbestçe tasarrufa konu edilebilecek, sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarlar, işletmenin tasfiye edilmesi halinde vergilendirilmeyeceği gibi 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 18 inci, 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek birleşme, devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmeyecektir. Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması halinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecektir.

Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterebileceklerdir.
 

Soru 10: Bildirilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi nasıl yapılacak ve bu varlıkların elden çıkarılmasında hangi değer esas alınacaktır?

Bildirilen varlıklar, 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce, banka veya aracı kurumlara ya da vergi dairelerine bildirildiği tarih itibarıyla, belirlenen Türk lirası karşılığı bedelleriyle, kanuni defterlere kaydedilebilecek ve söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.
 

Soru 11: Düzenleme kapsamında konulacak varlıklar için gider ve amortisman uygulaması mümkün müdür?

Bildirim konusu yapılarak kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar hakkında 213 sayılı Kanunda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.

Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.
 

Soru 12: Düzenlemeden yararlananların bu kapsamdaki işlemleri nedeni ile vergi incelemesi yapılabilecek midir?

Düzenleme uyarınca, bildirimde bulunulan varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Ancak, bu hükümden yararlanabilmek için;

Türkiye’de bulunan ve taşınmazlar dışındaki bildirime konu varlıkların banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını gösterir belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

FinansGündem | Ekrem ÖNCÜ