Tecil Edilen ÖTV Üzerinden Hesaplanan KDV'nin 116 Seri No.Lu Tebliğe Göre İadesi[1]
ÖTV Kanununun 8/1 maddesi[2] hükmü gereği tecil-terkin uygulaması kapsamında teslim edilen malların ÖTV'si üzerinden hesaplanan KDV'nin iadesine yönelik Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

ÖTV Kanununun 8 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre, ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen ÖTV nin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmı teminat alınmak suretiyle tecil olunmaktadır.

Söz konusu malların; tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil edilen ÖTV terkin edilmektedir.

Öte yandan, ÖTV Kanununun 8/1 inci maddesi kapsamında teslim edilen malların ÖTV'si üzerinden hesaplanan KDV'nin düzeltilmesi konusunda 112 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (3) Bölümünde gerekli açıklamalara yer verilmiş, işlem nedeniyle fazla ödenen KDV nin ilgili vergi dairesinin tecil edilen ÖTV nin terkin edildiğini satıcı mükellefin vergi dairesinden teyidini alması kaydıyla 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (I) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde en erken ÖTV nin terkin işleminin yapıldığı dönemde vergi inceleme veya yeminli mali müşavir tasdik raporu ile teminat aranılmaksızın iade edilebileceği belirtilmiş bulunmaktadır.

Ancak, KDV Kanununun 8/2 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 23 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B) ve 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (I) Bölümü, 19/1/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 116 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılarak aynı Tebliğin (4.) bölümünde fazla ve yersiz ödenen verginin iadesine ilişkin yeni usul ve esaslar belirlenmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; ÖTV Kanununun 8/1 inci maddesi kapsamında teslim edilen malların ÖTV'si üzerinden hesaplanan KDV'nin düzeltilmesi ve iade edilmesi işlemi aşağıdaki şekilde yerine getirilecektir.

KDV iade işleminde öncelikle tecil edilen ÖTV'nin terkin işleminin mevzuatına göre yerine getirilmesi esastır.
Bu terkin işlemine ilişkin olarak alıcıların bağlı bulundukları vergi dairesinden fazla ödenen KDV tutarını indirim hesaplarından çıkardıklarına dair alacakları belgeyi satıcılara ibraz etmeleri üzerine fazla ve yersiz hesaplanan vergi satıcı tarafından alıcıya düzenlenecek belge karşılığı ödenecektir.
Fazla ve yersiz olarak ödenen KDV nin, satıcı tarafından iade talep edilebilmesi için KDV beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan edilmesi ve beyana konu edildiği dönem ile iade talep edilen dönem arasında asgari söz konusu KDV tutarı kadar (daha düşük tutarda ödenecek KDV çıkması durumunda bu tutar) ödenecek KDV çıkması gerekmektedir. Satıcının fazla hesaplanan vergiyi alıcıya ödediğine dair belge ve indirim hakkı bulunan alıcıların düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısı ile birlikte beyannamelerini düzeltip bağlı bulunduğu vergi dairesine başvuruda bulunması gerekmektedir.
Fazla ödenen KDV nin iadesi vergi inceleme raporu, YMM tasdik raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilecektir.
Satıcının beyan edilen dönem ile iade edilen dönem arasında ödenecek KDV'si çıkmaması durumunda ise sadece düzeltme yapılacak ve iade söz konusu olmayacaktır. Ancak, alıcının satıcıya daha önce ödemiş olduğu KDV'yi özel hukuk hükümlerine göre talep edebileceği tabiidir.

DİİB Kapsamında İthal Edilen Tekstil Ürünlerine İlişkin Gümrükte Alınan İlave Gümrük Vergisinin KDV İadesi Tutarından Düşülüp Düşülmeyeceği[3]
Firmanızın Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) sahibi bir firma olarak genellikle blue jeans-gabardin ve kadife mamüllerin üretimi ve bunların satışı ile iştigal ettiği, gümrükte bazı ülkelerden yapılan kumaş ithalatlarında, ilave gümrük vergisi alındığı ve bu vergi üzerinden de katma değer vergisi (KDV) hesaplandığı, bu ithalatın DİİB'li olarak yapılması durumunda gümrükte söz konusu mali mükellefiyetlere karşılık olarak firmalardan teminat alındığı ve DİİB kapsamında satın alınan hammaddelerden imal edilen mamüllerin ilgili sürede ihracatının yapıldığında teminatın geri alındığı belirtilerek, DİİB'li kumaş alımlarından imal edilen konfeksiyon ürünlerinin ihraç kayıtlı teslimlerinde, ilave gümrük vergisi uygulamasına tekabül eden KDV'nin, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A-1.5) bölümünde ifade edilen mükellefin ihraç kayıtlı satışlara ilişkin alacağı KDV iadesi tutarından düşülüp düşülmeyeceği konusunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 11 Seri No.lu Tebliğ" ile değişik (IV/A-1.5) bölümünde; DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarının, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamayacağı, dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerine yapılan ihraç kaydıyla teslimlerde bu sınırın uygulanmayacağı ifade edilmiştir.

Buna göre; iade hesabında ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınacaktır.


Yapı Ruhsatında İş Yeri Olan Taşınmazın Yapı Kayıt Belgesi İle Konut Olması[4]
4/8/2017 tarihli ve … no.lu yapı ruhsatlarındaki 43120 ada ve 11 parselde yer alan A ve B bloklardaki ofis ve/veya işyeri olarak ruhsatlandırılan toplam 73 adet bağımsız bölümün niteliğinin 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16 ncı maddesi doğrultusunda konut olarak tescillendiği, imar barışından faydalanılarak yapı kayıt belgesi ile niteliği mesken (konut) olarak değiştirilen ve tapu kayıtlarında mesken olarak yer alan söz konusu bağımsız bölümlerin tesliminde uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı ile bunlardan net alanı 150 m² altında olan bağımsız bölümlere ilişkin indirim yoluyla giderilemeyen KDV'nin iadeye konu edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenmektedir.

A bloka ait yapı ruhsatında ofis ve işyeri olarak görünen 2 adet, B bloka ait yapı ruhsatında ofis ve işyeri olarak görünen 71 adet bağımsız bölümün niteliği İmar Barışı ile konuta dönüşse dahi; inşaat ruhsatının konut olarak değil, ofis ve işyeri olarak verildiği, bu taşınmazların fiili durumda işyeri olarak kullanılabileceği, verilen inşaat ruhsatının da bu taşınmazların işyeri olarak kullanılmasını mümkün kıldığı ve işyeri olarak kullanılmak üzere satın alınabileceği hususları dikkate alındığında, KDV oran uygulaması bakımından ilgili taşınmazların konut olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bu çerçevede, söz konusu ofis ve işyerlerinin tesliminde %18 [geçici döneme (18/5/2018-31/12/2019) tekabül eden teslimlerde %8] oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, 1/1/2017 tarihinden sonra (4/8/2017) alındığı anlaşılan A bloka ilişkin yapı ruhsatında yer alan 56 adet meskenden net alanı 150 m²'nin altında olanların tesliminde, 2007/13033 sayılı BKK'nın 1 inci maddesinin 6 ncı fıkrası hükmünün de dikkate alınması suretiyle KDV oranının belirlenmesi gerektiği tabiidir.

Buna göre, Şirketinizin indirimli orana tabi teslimlerinden kaynaklanan KDV'nin iadesinin, yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde (geçici döneme tekabül eden KDV oran indirimi de dikkate alınarak) değerlendirilmek suretiyle talep edilmesi mümkündür.


KDV Kanununun Geçici 30 Uncu Maddesi Kapsamındaki İade Talebi[5]
Şirketinizce yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen nükleer güç santrali tesisinde kullanılacak olan makine ve teçhizat için teknik şartnamelerin oluşturulması, geliştirilmesi, onaylanması ve makine ve teçhizata ait kurulum, montaj, mühendislik, mimarlık, denetim ve benzeri hizmet bedellerine ilişkin olarak yüklenilen KDV'nin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun geçici 30 uncu maddesi uyarınca iadesinin talep edilip edilemeyeceği ile makine ve teçhizatın satıcısı olan veya olmayan taraflardan alınan detay mühendislik ve danışmanlık hizmetlerinin KDV Kanununun 13/d maddesi kapsamında ilgili makine ve teçhizatın maliyeti olarak değerlendirilip KDV'den istisna olup olmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KDV Kanununun geçici 30 uncu maddesinde yer alan istisna/iade hükmü sadece inşaat işlerine ilişkin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olduğundan, nükleer güç santrali tesisinde kullanılacak olan makine ve teçhizat için teknik şartnamelerin oluşturulması, geliştirilmesi ve onaylanması ile makine ve teçhizata ait kurulum, montaj, mühendislik, mimarlık, denetim ve benzeri hizmet bedellerine ait yüklenilen KDV'nin, bahse konu istisna/iade hükmü kapsamında iadesi mümkün bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen nükleer güç santrali tesisinde kullanılmak üzere alınan makine ve teçhizat teslimleri ile belge kapsamındaki yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamalarının KDV Kanununun 13/d maddesi uyarınca istisna kapsamında temini Tebliğin ilgili bölümlerinde yer alan açıklamalar çerçevesinde mümkün bulunmakta olup, makine ve teçhizatın bizzat teslimi yapan mükellef tarafından yatırım mahallindeki kurulum ve montaj işleri, teslimden ayrı olarak fiyatlandırılmadığı sürece hizmet olarak değerlendirilip istisna dışında tutulmayacaktır.

Söz konusu makine ve teçhizat için bunları teslim edenlerden veya diğer kişilerden temin edilen detay mühendislik ve danışmanlık hizmetleri için ise anılan istisna kapsamında işlem yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Arsa Payı Veya Kat İrtifakı Üzerinden Yapılan Satışlarda Fatura Düzenlenmesi Durumunda Uygulanacak KDV Oranı, Faturanın Gelir Kaydı Ve KDV İadesi[6]
Konut olarak projelendirilerek inşaat ruhsatı alınan, ancak fiilen 31/3/2017 tarihinden sonra konut olarak kullanılması mümkün olan inşaatların henüz tamamlanmadan arsa payı veya kat irtifakı üzerinden satılması durumunda;

a) Konut sayılarak % 8 oranında konut faturası düzenlenmesinin mümkün olup olmayacağı,

b) Fatura düzenlenmesi durumunda inşaatı devam eden konutlarla ilgili maliyetler de devam edeceğinden düzenlenen faturaların kurum kazancının tespitinde hangi dönemin geliri sayılacağı,

c) İndirimli oranda vergi iadesinin hangi dönemde istenebileceği,

 hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Buna göre, konut satışlarında, konutlar fiilen tamamlanmadan önce kat mülkiyetine geçilmesi halinde mülkiyetin devri tapuda tescil suretiyle gerçekleştiğinden satışa ilişkin faturanın tapuya tescil tarihinden; konutların fiilen kullanılmaya başlanması durumunda ise fiilen kullanıma başlandığı tarihten itibaren yedi gün içinde satış bedeli üzerinden faturanın düzenlenmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, inşaat devam etmekte iken, kat mülkiyetine geçilmeden, arsa payı ve kat irtifakı üzerinden gerçekleştirilen konut satışlarında, bu satışlar veya karşılığında elde edilen bedel dolayısıyla bu aşamada fatura düzenleme zorunluluğu bulunmamaktadır
Buna göre, inşa edilen dairelere ilişkin olarak inşaatın devamı sırasında müşterilerden tahsil ettiğiniz tutarların avans olarak dikkate alınması ve inşaatın tamamlanıp dairelerin müşterilere teslim edildiği dönem kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.
Ancak, dairelerin tamamlanması ile ilgili muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı tabiidir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
-Şirketinizce inşaat henüz tamamlanmadan arsa payı veya kat irtifakı üzerinden yapılan satışlar dolayısıyla konutun fiilen tesliminden önce fatura düzenlenmesi durumunda, faturanın düzenlendiği tarihte geçerli olan KDV oranı esas alınmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.

-KDV Kanununun 29/2 nci maddesi uyarınca indirimli orana tabi konut teslimleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin iadesi ise konutun fiilen teslim edildiği tarihte talep edilebileceğinden, kat irtifakı tesis edilse ve fatura düzenlense dahi, konutun fiili tesliminden önce katma değer vergisinin iade edilmesi mümkün değildir.

 DİB KDV İadesi[7]
Firmanız tarafından P.P halı ipliği ve P.P makine halısı imalatı yapıldığı, yurt dışından DİİB kapsamında P.P granül ithalatı yapılarak P.P halı ipliği imal edildiği ve imal edilen P.P halı ipliği ile P.P makine halısı imalatı yapılarak DİİB kapsamında direkt ihracatının gerçekleştirildiği, dahilde işleme izin belgesinde bir miktar jüt ipliği ve çözgü ipliği ithalatı taahhüdünüzün de bulunduğu, ithalatını da ihracatını da firmanızın yaptığı, özetle yapmış olduğunuz P.P makine halısı ihracatlarının bünyesine giren P.P halı ipliğinin DİİB'li, jüt ve çözgü ipliklerinin bir kısmının DİİB'li, bir kısmının yurt içi KDV'li alış olduğu belirtilerek, KDV iadesinde DİİB'li alış olan granül, jüt ve çözgü için sıfır yüklenim yapılarak KDV'li alış olan jüt ve çözgüden dolayı iade talep edilip edilemeyeceği, hesaplamanın ne şekilde yapılacağı ve iadenin ne zaman talep edilebileceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Buna göre, yurt içinden KDV ödenerek temin edilen girdilere ilişkin yüklenilen KDV'nin, yurt içi ve/veya yurt dışından eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödenmeksizin temin edilmek suretiyle telafi edilmesi halinde, yapılan ihracat dolayısıyla yüklenilen KDV'nin eşdeğer eşyaya isabet eden kısmının iade edilebilecek KDV hesabına dahil edilmesinin mümkün olmadığı, aksi takdirde aynı işlem nedeniyle yüklenilen KDV'nin hem eşdeğer eşya kapsamında KDV ödenmemek suretiyle hem de iadeye konu edilmek suretiyle mükerrer alınmış olacağı tabiidir.

Bu itibarla, KDV ödenerek satın alınan girdi kullanılması ile imal edilen ürünün ihracı halinde söz konusu iade talebi, DİİB'in kapatılma tarihi itibarıyla sonuçlandırılabilecektir.

KDV ödenerek satın alınan girdi kullanımıyla imal edilen ürün ihraç edilmekle birlikte, daha sonra DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi halinde, ihracat teslimlerine ilişkin yüklenilen KDV hesabına söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının dahil edilmesi mümkün değildir.

Eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi hakkının kullanılmaması halinde ise DİİB'in kapatılma tarihinden sonra söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, mükellefin alabileceği azami iade tutarı, ihracat bedeli ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurt içi ve yurt dışından temin edilen girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır.

Ancak, KDV'siz alım hakkı olduğu halde KDV'siz alım yapılmaksızın DİİB belgesinin kapatılması halinde, yukarıda yer verilen kısıtlamaların uygulanmayacağı tabiidir.

Dahilde İşleme İzni Sahibi Mükelleflerin İhraç Kaydıyla Teslimlerinde KDV İadesi[8]
Gümrük idaresince verilen dahilde işleme izni kapsamında hammadde ithal ettiğiniz ve bu hammaddelerden üretilen ürünlerin ihraç kayıtlı olarak teslimini yaptığınız belirtilerek Katma Değer Vergisi (KDV) Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-9.1.) bölümünde yer alan ihraç kayıtlı satışlardan kaynaklı iade tutarının hesaplanmasına ilişkin açıklamaların dahilde işleme izni olan Şirketiniz için de geçerli olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "DİİB Sahibi Mükellefin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV" (IV/A-1.5.) başlıklı bölümünde;

"DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz. Dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerine yapılan ihraç kaydıyla teslimlerde bu sınır uygulanmaz."

açıklamalarına yer verilmiştir. Buna göre, dahilde işleme izni kapsamında KDV ödemeden temin ettiğiniz girdileri kullanarak ürettiğiniz malların 3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kaydıyla teslimi halinde, bu teslime ilişkin olarak talep edilecek KDV iade tutarının hesabında KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A-1.5) bölümde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

Dolayısıyla, dahilde işleme izni kapsamında KDV ödemeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden Şirketinizin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile dahilde işleme izni kapsamında alınan girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır.

Dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerine yapılan ihraç kaydıyla teslimlerde ise bu sınır uygulanmayacaktır.

Gümrüksüz Bölgelere (Duty Free bölgesinde) Yapılan Teslimlerde KDV iadesi[9]
Şirketinizin faaliyet konusunun her çeşit tabii ve suni kumaştan üretilmiş hazır giyim eşyaları ile tekstil ürünlerinin ithalatı, ihracatı ve pazarlaması olduğu, Atatürk Hava Limanı gümrüksüz bölgede (duty free bölgesinde) şube statüsündeki mağazanızda nihai tüketicilere perakende satış yapıldığı, söz konusu mağazanıza ürünlerin tesliminin kendi adınıza düzenlediğiniz fatura ve antrepo beyannamesi ile gerçekleştirildiği belirtilerek gümrüksüz satış mağazanıza teslimi gerçekleştirilen ürünlerin ilk alımlarında yüklenilen Katma Değer Vergisinin (KDV) iadeye konu edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Şirketinizce, gümrüksüz satış mağazası niteliğini haiz şubenize KDV Kanununun 11 inci ve 12 nci maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde yapılan ve fatura ve antrepo giriş sayım tutanağını da ihtiva eden ilgili gümrük idaresi tarafından onaylı antrepo beyannamesi ile tevsik edilen teslimler KDV'den istisna olup, söz konusu teslimler nedeniyle yüklenilen KDV'nin, mezkur Tebliğde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iadesi mümkündür. 


Ali ÇAKMAKCI
Yeminli Mali Müşavir
Sorumlu Ortak Bağımsız Denetçi
E. Hesap Uzmanı

 

[1] https://www.gib.gov.tr/node/93687

[2] 1. Bu Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere (5335 sayılı Kanunun 28/j maddesiyle değiştirilen ibare Yürürlük; 27.04.2005) mükellefler (2) tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin (700 Sayılı KHK'nın 143 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:09.07.2018)Cumhurbaşkanı(3) tarafından belirlenecek kısmı, teminat alınmak suretiyle tecil olunur. 

Söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan vergi terkin edilir. Bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutar, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edilir. 

Ancak, tecil edilen verginin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler dolayısıyla terkin edilememesi halinde bu vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.

[3] https://www.gib.gov.tr/diib-kapsaminda-ithal-edilen-tekstil-urunlerine-iliskin-gumrukte-alinan-ilave-gumruk-vergisinin-kdv

[4] https://www.gib.gov.tr/yapi-ruhsatinda-yeri-olan-tasinmazin-yapi-kayit-belgesi-ile-konut-olmasi-hk

[5] https://www.gib.gov.tr/kdv-kanununun-gecici-30-uncu-maddesi-kapsamindaki-iade-talebi-hk

[6] https://www.gib.gov.tr/arsa-payi-veya-kat-irtifaki-uzerinden-yapilan-satislarda-fatura-duzenlenmesi-durumunda-uygulanacak

[7] https://www.gib.gov.tr/kdv-iadesi-hk

[8] https://www.gib.gov.tr/dahilde-isleme-izni-sahibi-mukelleflerin-ihrac-kaydiyla-teslimlerinde-kdv-iadesi-hk

[9] https://www.gib.gov.tr/gumruksuz-bolgelere-duty-free-bolgesinde-yapilan-teslimlerde-kdv-iadesi